(Kaynak:www.denizhaber.net)
9.02.2021 Kanada, kruvaziyer seferlerini 2022’ye kadar yasakladı
Kanada Hükümeti, kruvaziyer seferlerini bir yıl süreyle yasakladığını duyururken aynı zamanda Kanada vatandaşlarına ve sakinlerine kruvaziyer gemi seyahatlerinden kaçınmalarını tavsiye etti.
Kanada Hükümeti, bu önlemin Kanada sularında devam eden kruvaziyer gemilerinin sağlık sistemi için oluşturduğu riske tepki olarak alındığını belirtti.
Kanada Ulaştırma Bakanı Omar Alghabra, “Kanadalılar COVID-19’un yayılmasını azaltmak için üzerlerine düşeni yapmaya devam ederken, hükümetimiz Kanada’nın ulaşım sisteminin güvenli kalmasını sağlamak için çalışmaya devam ediyor. Gezi gemilerine ve gezi teknelerine yönelik geçici yasaklar, topluluklarımız arasında en savunmasız olanları korumaya devam etmek ve sağlık sistemlerimizi zorlamaktan kaçınmak için gereklidir. Yapılacak en doğru ve sorumlu şey budur.” ifadelerini kullandı.
Kanada, 28 Şubat 2022 tarihine kadar Kanada sularında eğlence tekneleri ile Kanada Arktik sularından gelen yolcu gemilerinin faaliyet göstermesini engelleyen iki yasak açıkladı.Bu yasak doğrultusunda 100’den fazla yolcu taşıyan kurvaziyer gemilerinin Kanada sularına girmesi yasaklanmış oldu.
Bu yasak Alaska kruvaziyer sezonunu etkileyeceği gibi New England/Canada olarak bilinen Doğu kıyısı rotalarını da durduracak. Kanada, büyük yolcu gemilerine yönelik ilk yasağını 2020 Mart ayı ortalarında başlatmış ve daha sonra 28 Şubat 2021’e kadar uzatmıştı.
Bakanlıktan yapılan duyuruda, “Bu yasaklar yürürlükteyken, halk sağlığı yetkilileri, aşı uygulaması ve yeni COVID-19 varyantları dahil olmak üzere en acil konulara odaklanmaya devam edebilecek. COVID-19’un yayılmasını sınırlamak için Kanada Hükümeti, Kanada vatandaşlarına ve daimi ikamet edenlere, bir sonraki duyuruya kadar Kanada dışındaki kruvaziyer gemilerinde de seyahat etmemelerini tavsiye ediyor.” ifadeleri kullanıldı.
Yolcu gemisi yasağına ek olarak Kanada, Nunatsiavut, Nunavik ve Labrador Sahili de dahil olmak üzere 12’den fazla kişiyi taşıyan gezi teknelerinin de Arktik kıyısındaki sulara girmesini yasaklıyor.
Feribotlar ve deniz taksileri gibi temel yolcu gemileri ile 100 veya daha az kişi taşıyan küçük yolcu gemilerinin yasağa dahil olmadığı belirtildi.
Kanada Hükümeti açıklamayı yaparken durumu değerlendirmeye devam edeceğini ayrıca bildirdi. COVID-19 salgını bu faaliyetlerin yeniden başlamasına izin verecek düzeyde azalırsa, Ulaştırma Bakanının tüm yasakları iptal etme yetkisi olacak.
8.02.2021 Türk Loydu, Çin’de faaliyetlerine başladı
Türk Loydu, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’de, Shanghai TL Conformity Assessment Services Ltd. Co. isimli şirketini resmi olarak kurdu.
Türk Loydu’nun geçen yıl Çin ziyareti sırasında tohumlarını attığı şirket faaliyetlerine başladı.
Türk Loydu, stratejik amaçları doğrultusunda, dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin Halk Cumhuriyeti’nde Şanghay merkezli Shanghai TL Conformity Assessment Services Ltd. Co. şirketini resmi olarak kurdu.
Türk Loydu’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kurumumuzun vizyonu ve hedefleri ile ülkemizin ihtiyaç duyduğu, uluslararası pazara kaliteli hizmetin sunulması açısından kritik önemde olan bu adımın atılmasında; müşterilerimizin yurtdışında ihtiyaç duyduğu güvenilir ve kaliteli hizmeti sağlamak, devam eden mega projelerin faaliyetlerinin yürütülmesi ve muhtemel üçüncü taraf uygunluk değerlendirme hizmetlerinin sürdürülebilirliğinin temini, teknolojik bilgi transferinin geliştirilmesi ihtiyacı, belirleyici olmuştur.
Üçüncü taraf imalat ve montaj kontrol, belgelendirme, muayene ve gözetim faaliyetleri kapsamında hizmet verecek olan şirketimiz, hali hazırda personel ve yöntem belgelendirme, gözetim ve mega projelerde koordinasyon faaliyetlerini yürütecek.”
8.02.2021 Japonya’da denizaltı ve gemi çatıştı: 3 yaralı
Japonya açıklarında su yüzeyine çıkan bir denizaltı ile ticari geminin çatıştığı öğrenildi. Aşizuri Burnu’nda meydana gelen kazada Japon denizaltısındaki üç askerin yaralandığını bildirildi.
Japonya’nın Koçi eyaleti açıklarında Japonya Deniz Öz Savunma Kuvvetleri (MSDF) denizaltısı ile ticari kargo gemisi çatıştı.
Ülkenin güney batısında Şikoku bölgesinde bulunan Koçi eyaleti açıklarında su yüzeyine yükselen MSDF denizaltısı “Souryuu” ile ticari kargo gemisinin çatıştığı bildirildi.
Kaza, Koçi’nin Pasifik kıyısındaki Aşizuri Burnu açıklarında meydana geldi.
Kyodo ajansının haberine göre, çatışma sonrası 3 MSDF üyesinin yaralandığı tahmin ediliyor.
Kabine Baş Sekreteri Kato Katsunobu, düzenlediği basın toplantısında MSDF’nin denizaltıda hasar olmadığı şeklinde rapor verdiğini aktardı.
Kato, konuya ilişkin Başbakanlık Ofisindeki (Kantei) Kriz İdare Merkezi’nde iletişim bürosunun kurulduğunu bildirdi.
7.02.2021 MSC, ikinci el gemi alımını hızlandırdı! Son üç haftada 8 adet gemi satın aldı!
İsviçre merkezli konteyner hattı Mediterranean Shipping Company (MSC), ikinci el gemi alımına devam ediyor. Şirketin son üç hafta içinde 8 adet konteyner gemisi satın aldığı açıklandı.
Alphaliner analiz şirketinin bildirdiğine göre, İsviçre merkezli konteyner hattı Mediterranean Shipping Company (MSC), son üç hafta içinde 8 adet ikinci el konteyner gemisi satın aldı.
Alphaliner’in son raporuna göre MSC, şu anda Hapag-Lloyd’a kiralanan 2001 yılında inşa edilen Westermoor’u Alman amatör Hans Peterson’dan satın aldı. Şirketin ayrıca, 2008 yılında inşa edilen kardeş gemiler olan BF Osprey ve BF Mahia’yı Alman armatör Foroohari’den satın aldığı öğrenildi. Gemilerin sırasıyla ONE ve MSC’ye kiralandığı biliniyor.
MSC’nin ayrıca Borealis yönetimindeki 2003 yılında inşa edilen Bomar Vanquish ve Bomar Valor’u satın aldığı bildirildi. Bomar Valor, Maersk tarafından işletilirken Bomar Vanquish’in MSC’ye kiralandığı biliniyor.
Buna ek olarak, MSC’nin Oslo merkezli Atlantica Shipping’den 1998 yılında inşa edilen Miro ve 2002 yılında inşa edilen Spero’yu, ayrıca Jebsen Shipping Partners’tan da 1996’da inşa edilen Boundary’yi satın aldığı öğrenildi.
2020’DE 20 ADET KONTEYENER GEMİSİ SATIN ALDI
VesselsValue verilerine göre MSC, 2020 yılında toplam 20 adet konteyner gemisi satın aldı. Analistler MSC’nin yakında dünyanın en büyük taşıyıcısı olarak Maersk’i geçebileceğini öne sürmüştü.
5.02.2021 Tarsus isimli tanker, Nakkaş Denizcilik filosuna dahil oldu
Tag Gemi Endüstri tarafından inşa edilen Tarsus isimli tanker, testlerinin tamamlanmasının ardından Nakkaş Denizcilik filosuna katıldı.
2020 yılında inşası tamamlanan kimyasal tanker Tarsus, Çimtaş Tersanesi’nde düzenlenen törenle suya indirilmişti.
Kargo tank kaplamaları Marineline Coating tarafından yapılan Tarsus, testlerinin tamamlanmasının ardından Nakkaş Denizcilik filosuna katıldı.
Tarsus’un kız kardeşi Mersin’in inşasının devam ettiği öğrenildi.
99.99 metre uzunluğunda, 16.60 metre genişliğindeki Tarsus’ın klaslaması Bureau Veritas tarafından yapıldı.
3.02.2021 Lüks yat sektörü 20 yılda 1,2 milyar dolarlık ihracat yaptı
Dünya ekonomisini ve sosyal yaşamı olumsuz etkileyen korona virüs sürecinde lüks yat sektörü yoğun talep gördü. 2000-2019 yılları arasında toplam 42 yat üretilerek ihraç edilirken 2020’de 37 adet yat sahiplerine teslim edildi. 20 yılda lüks yat ihracından 1 milyar 277 milyon dolar döviz sağlandı.
Kalabalık ortamlarda bulunmaktan çekinen ve korona virüs salgınına karşı kendilerince önlem almak isteyen orta ve üst düzey gelire sahip olanlar denizlere açılmak için yatlara yöneldi.
Antalya Serbest Bölge Kurucu, Yatırım ve İşletici A.Ş (ASBAŞ) Genel Müdürü Zeki Gürses, pandemi sürecinde tüm sektörlerde sorun yaşandığını belirterek dünyada marka olan Antalya Yat sektöründe de ilk başlarda büyük endişe duyduklarını söyledi.
Ancak endişe etmekte kısa sürede yanıldıklarını ifade eden Gürses, pandemi sürecinde Antalya Serbest Bölgesinde yat firmalarının dünyanın dört bir yanından siparişler aldığını bildirdi. Korona virüsten korunmak isteyen orta ve üst düzey gelir grubundan insanların yat siparişi vererek denizlere açılmak istediğini anlatan Gürses, şunları kaydetti:
“Pandemi süreci tüm sektörler için çok önemli idi. Yat sektörü bu süreçte nereye gidecek diye düşünüyorduk. Ancak düşündüğümüzün tam tersi oldu. Covid-19 sürecinde bölgemizde yat sektörü çok gelişti. Firmalarımız çok ciddi siparişler aldı. Özellikle orta segmentte 12-34 metre boyundaki yat siparişleri arttı. Bu siparişlerin gittikçe artacağını düşünüyoruz.”
20 YILDA 1,2 MİLYAR DOLARLIK YAT İHRACATI
Antalya Serbest Bölgesinde hem rıhtımda hem de diğer alanlarda yapılacak 14 milyon dolarlık yeni yatırımla bölgede 90 metreye kadar yat yapımı ve onarımının yapılabileceğine dikkat çeken Zeki Gürses, “Lüks yat sektörü aynı zamanda turizme de önemli katkı koyacak. Orta ve üst düzey Avrupalı iş insanları sipariş verdikleri yatların durumunu görmek için Antalya’ya gelecek. Golf oynayacak ya da başka aktiviteler yapacak. Turizmde kalite daha da artacak” diye konuştu
2000-2019 yılları arasında toplam 42 yat üretilerek ihraç edildiğini belirten Zeki Gürses, 2020’de 37 adet çeşitli boylarda yatın sahiplerine teslim edildiğine dikkat çekti.
Gürses, “2000-2019 yılları arasında bölgede üretilen yatların toplam boyu 8 bin 248 metreye ulaştı. 2020 yılı itibariyle bu rakam 9 bin üç metre oldu. 20 yılda lüks yat ihracından 1 milyar 277 milyon dolar döviz sağlandı” dedi.
PANDEMİDE YATLARA İLGİ ARTTI
Alya Yatçılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi (Alıa Yacht Buılders) Genel Müdürü Ömer Koray da pandemi sürecinin başlarında sektör olarak endişe duyduklarını belirtti. Ancak süreç içinde bunun tam tersi gelişme yaşadıklarını ve yat için büyük talep geldiğini anlatan Koray, “Pandemi sektöre olumsuz yansır diye düşünüyorduk ama tersi oldu. Çok talep var. ABD, Almanya, İtalya, Fransa, Kanada ve birçok ülkeden talep geliyor. Özellikle 30 metre ve üzeri yat talep ediyorlar. Sanırım, pandemi süreci uzar da kalabalıklardan uzaklaşmak isteyenler var. Potansiyel müşterilerle görüşüyoruz ama dünya genelinde bir belirsizlik var. Bu nedenle imza atamıyoruz. Şu an 7-8 büyük proje için görüşmelerimiz devam ediyor” dedi.
Antalya Serbest Bölge İş İnsanları Derneği (ASBİAD) Başkanı Emre Şandan ise pandemi sürecinde insanların kendilerini koruma amacıyla doğaya attığını bu nedenle denizi tercih ettiklerinin altını çizdi.
Pandemide yat üretiminde önemli sayıda talep geldiğini ancak bunların projelendirilemediğini ifade eden Şandan, sektörün geleceğinin önümüzdeki süreçte daha da parlak olacağına dikkat çekti. Sektörde projelerin en az 2-3 yıl sürdüğünü vurgulayan Şandan, şu andaki mevcut projelerin ise 2021-2022 döneminde sonlanmasının beklendiğini kaydetti. Emre Şandan şöyle devam etti:
“Dünya yat sektöründe ‘Antalya Markası’ oluşturduk. ASBAŞ’ın altyapı ve iskele yatırımları Mayıs-Haziran aylarında tamamlanacak. Bu yatırımlar bitirildiğinde Antalya Serbest Bölgesi, Akdeniz ve Avrupa’nın Bakım, Onarım merkezi haline gelecek.”
3.02.2021 İskoçya’da buza saplanan gemi kurtarıldı
İskoçya’nın kuzeyindeki Shetland Adaları’nda buzda saplanarak mahsur kalan gemi ve içerisindeki mürettebat, başka bir gemi tarafından kurtarıldı. O anlar kameralara yansıdı.
İskoçya’nın Shetland Adaları’ndaki Voe kasabasında buz tutan denizde mahsur kalan gemi, başka bir gemi tarafından kurtarıldı.
Kurtarma çalışması için gelen gemi, buzları kırarak mahsur kalan gemiye ulaştı.
Mahsur kalan gemi ise, diğer geminin açtığı yolu takip ederek bulunduğu noktadan ayrıldı.
Kurtarma anları kameralara saniye saniye yansıdı.
3.02.2021 MSC Aries gemisi, Pasifik Okyanusu’nda 41 konteyner kaybetti
Los Angeles Long Beach’ten Çin Ningbo’ya seyreden Portekiz bayraklı ‘MSC Aries’ isimli konteyner gemisinin Pasifik Okyanusu’nda 41 konteyner kaybettiği açıklandı.
Los Angeles Long Beach’ten Çin Ningbo’ya seyreden Portekiz bayraklı ‘MSC Aries’ isimli konteyner gemisinin Pasifik Okyanusu’ndaki sert hava koşulları nedeniyle denizde 41 konteyner kaybettiği bildirildi.
Portekiz denizcilik yetkilileri, olay hakkında bilgilendirildi.
41 konteynerin MSC Aries tarafından Pasifik’te kaybedildiği onaylandı.
Geminin konteyner kaybından sonra düşük bir hızla seyrine devam ettiği öğrenildi.
3.02.2021 Vali Ali İhsan Su, Mersin Limanı’nı inceledi
Mersin Valisi Ali İhsan Su, 2020 yılında 2 milyon TEU konteyner iş hacmini aşarak rekor kıran ve Türkiyede bir ilki gerçekleştiren Mersin Uluslararası Limanı’nı (MIP) ziyarette bulunarak yetkililerden bilgi aldı.
Mersin Uluslararası Limanı’nda incelemelerde bulunan Vali Ali İhsan Su’ya Vali Yardımcısı İbrahim Küçük, MIP Genel Müdürü Johan Van Daele, Operasyon Direktörü David Van Eynde, Kamu İlişkileri Komite Başkanı Nuri Peker, Ticaret Grup Müdürü Kerem Kavrar, operasyon yöneticileri ve diğer yetkililer eşlik etti.
Vali Ali İhsan Su, dünyanın en büyük konteyner limanları arasında 97. sırada olan MIP ziyaretinde MIP Genel Müdürü Johan Van Daele’den liman işleyişi, yatırımlar ve yeni projeler hakkında bilgi aldı.
Vali Su, daha sonra MIP yetkilileriyle birlikte römorkör ile liman içerisinde incelemelerde bulundu.
2.02.2021 Ufuk Teker: Denizcilere yıpranma payı geri verilmeli
P&I Sigorta Genel Müdürü Kaptan Ufuk Teker, “Denizcilik çok zor bir meslek ve denizciler çok zor şartlarda çalışıyor. Ölüm tehdidi altında çalışıyorlar. Denizcilerin yıpranma hakkının geri verilmesi konusunda ilgililerin dikkatini çekmek istiyorum. Denizciler yıpranır” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Gine Körfezi’nde saldırıya uğrayan ve bir mürettebatının yaşamını yitirdiği 15’inin ise kaçırıldığı M/V Mozart gemisi gündemdeki yerini koruyor.
Gazeteci Noyan Doğan’ın sunduğu “Bakış” programına katılan P&I Sigorta Genel Müdürü Kaptan Ufuk Teker, korsan saldırısına uğrayan Mozart geminin sigorta boyutuna ilişkin soruları cevapladı.
Malaka Boğazı, Aden Körfezi ve Gine Körfezi olmak üzere dünyada üç ana bölgede korsanlık faaliyetlerinin meydana geldiğini ve bu durumun deniz çalışanları ile armatörleri büyük oranda etkileyen boyutlara ulaştığını belirten Ufuk Teker, son dönemde de büyük çoğunluğu Gine Körfezi’nde meydana gelen korsan saldırılarının denizciliğin gündemine oturduğunu kaydetti.
Gemi sigortalarına ilişkin bilgi veren Teker, “Gemilerde genel olarak iki ana sigorta var. Bir tanesi karadaki kasko benzeri olan tekne ve makine sigortası diğeri sorumluluk sigortası ki personelin de ölüm yaralanma ve hastalıklarını kapsayan P&I sigortası var. Bunların haricinde gemiler riskli bölgelere gittiklerinde, özellikle savaş riski olan bölgelere gittikleri zaman satın aldıkları sigorta ve riskli bölgelerle ilgili de ödedikleri ek teminatlarla aldıkları sigortalar var” dedi.
Son 15 yılda artan kaçırma ve fidye sigortalarının ayrıca donatanlar, armatörler ve gemi işletmecileri tarafından satın alındığını söyledi.
SÜREÇ SOĞUNKANLILIKLA YÖNETİLMELİ
Gemilerin korsanlar tarafından kaçırılmasından sonraki sürecin çok hassas olduğunun altını çizen Teker, özellikle işletmeler ve ailelerin bu konuda sorumlu davranması gerektiğini söyledi. Medyanın da büyük bir görevi olduğunu kaydeden Teker, “Çünkü ortaya çıkacak olan tazminatın belirlenmesi tamamıyla korsanların aileleri provoke ederek işletmelerin üzerinde oluşturdukları baskılar ve tehditler neticesinde ortaya çıkıyor. Bu anlamda hadisenin çözümü çok profesyonel ellerde ve psikolojik olarak doğru bir şekilde yönetilmeli. Arkasında 50 milyon dolarlık bir sigorta teminatı var dediğinizde bu korsanları aşırı derecede provoke edecektir. Ve sürecin doğru yönetilememesine sebebiyet verecektir. O yüzden özellikle basında konuşan işletmeci ve ailelerin bu konuda olabildiğince soğukkanlı olmalarını salık veriyorum. Emin olsunlar ki çok güvenilir ellerdeler” diye konuştu.
SELAMETLE TÜRKİYE’YE GELECEKLER
Korsanların ideolojik bir amaçları olmadığına ve tamamen para için personeli alıkoyduklarına dikkat çeken Teker, söylemleri tehditvari olsa da olabildiğinde iyi baktıklarını ve personele zarar vermemeye özen gösterdiklerini vurgulayarak “Günün sonunda tek amaçları fidye kopartmak… Biraz sabırla bütün personelimizin selametle Türkiye’ye geleceğinden eminim. Gemi sigortalı, saygın bir uluslaraarası işletme tarafından işletiliyor. İşletmeci personel de konusuna hakim. Fidye sigortası var mı onu bilmiyorum. Ama gövde sigortası gemiye verilen hasarlar ve hayatını kaybeden personelle ilgili teminat olduğunu biliyorum” ifadelerini kullandı.
DENİZCİLER ÖLÜM TEHDİDİ ALTINDA ÇALIŞIYOR
Dünyanın bazı bölgelerinde özellikle otorite boşluğu olan bölgelerde bu gibi olayların yaşandığının altını çizen Teker, şöyle devam etti:
“Sigortacılarda buraya giden gemilerle ilgili geminin dikenli, jiletli tellerle çevrilmesi, dışarıdan gemiye girilmesinin zorlaştırılması için tedbirler almaya çalışıyor. Hatta son zamanlarda dış bükey kaygan plastik malzemeyle dışarıdan merdiven dayayamayacakları şekilde malzemelerde çıkmaya başladı. Tabiî ki bunların hepsi armatöre maliyet olarak dönüyor. Gemide güvenlik görevlileri bulunuyor. Uyarı ateşi açıp korsanların gemiden uzaklaşmasını sağlamak amacıyla. Burada da aramatörlerin üzerinde ciddi olarak bir hukuki sorumluluk oluşuyor. Çünkü bayrak devletlerine resmi olarak sorduğunuz zaman gemideki güvenlik görevlilerinin gemiye binmesine resmi olarak müsaade etmiyor. Burada armatörler yerel idarelerin boşluğundan dolayı hem kendilerini korumak zorunda kalıyorlar hem de sorumluluk almak zorunda kalıyorlar. Şöyle düşünün, İstanbul sokaklarında haydutlar dolaşıyor. Ve size tavsiye edilen de kendinizi korumanız. Silahlı güvenlik görevlileriyle kendinizi savunmanız. Ve etrafınızda bir takım önlemler almanız. Denizciler bu anlamda çok zor şartlarda çalışıyor. Denizcilik çok zor bir meslek. Ölüm tehdidi altında çalışıyorlar. Denizcilerin yıpranma hakkının geri verilmesiyle ilgili çok ciddi bir kampanya var. Bu konuda ilgililerin dikkatini bir kere daha çekmek istiyorum. Denizciler yıpranır.”