13.09.2021 Erol Ekmekçi, Kocaeli Liman Başkanlığı’na atandı
Zonguldak Liman Başkanlığı’nda görev değişimi yaşandı. 8 aydır Zonguldak Liman Başkanlığı görevini başarılı bir şekilde yürüten Erol Ekmekçi’nin Kocaeli Liman Başkanı olarak atandığı öğrenildi. (Deniz Haber)
13.09.2021 Mersin sahillerinde petrol sızıntısı temizliği yapıldı
Mersin’de Suriye kaynaklı petrol sızıntısına ait atıklar görülmesi üzerine Tarsus plajında temizlik çalışması yapıldı.
Mersin Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Suriye’de bulunan bir termik santralden 24 Ağustos’ta denize sızan ve 15 bin ton olduğu açıklanan petrol Doğu Akdeniz’deki birçok kentin sahillerine ulaştı.
Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi ekipleri, Mersin sahillerini de tehdit eden petrol atıklarının çevreye verdiği zararı en aza indirmek için Tarsus plajında temizlik çalışması gerçekleştirdi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin yanı sıra Tarsus Belediyesinin de personel desteği verdiği ve Çevre İl Müdürlüğü ekiplerinin de takip ettiği çalışma kapsamında Berdan Nehri’nin denize döküldüğü alanın hem doğusunda hem de batısında petrol atıklarının temizlenmesi için çalışma yapıldı.
Kumsala kadar uzanan petrol atıklarını toplayan ekipler, kilometrelerce uzunluğundaki alanda temizlik faaliyetini yerine getirdi. Atıklar poşetlere konularak bertaraf edildi. Mavi yüzgeçli yengeç başta olmak üzere bazı deniz canlılarının ölerek sahile vurduğu gözlendi.
“OLASI TEHDİTLERE KARŞI TEYAKKUZ HALİNDEYİZ”
Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Temizlik Şube Müdürü Vekili İbrahim Can, Suriye’nin Baniyas Termik Santrali’nde meydana gelen petrol sızıntısının Akdeniz’e kıyısı olan ülkeleri tehdit altına aldığını ifade ederek, şunları söyledi:
“Ülkemiz sınırları içerisinde ilk etapta Hatay’ın Samandağ ilçesinde Samandağ sahillerinde, akabinde Karataş sahillerinde ve şu anda da Tarsus Berdan Nehri’nin denize döküldüğü kısmın doğusunda ve batısında küçük parçacıklar halinde görülmektedir. Sızan yaklaşık 15 bin ton yakıt, sahillerimizi tehdit altında bırakmaktadır. Ulaştırma Bakanlığının ve liman başkanlıklarının sahillerde, açıklarda bu şekillerde temizleme çalışmaları yaptığını biliyoruz. Ancak rüzgar yönüyle sahillerimize kadar geleceğini, bu parçacıkların, bu oluşumların sahillerimizde olacağını ön görüyorduk. Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı olarak gerek araç ve ekipmanlarımızla gerek personellerimizle olası tehditlere karşı zaten teyakkuz halindeyiz.”
“TEHLİKE GÖRDÜĞÜMÜZ NOKTADA BELEDİYE OLARAK BUNA MÜDAHALE EDECEĞİZ”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, meclis toplantısında petrol sızıntısının Mersin sahillerine de ulaşabileceği uyarısında bulunmuş ve ekiplerin teyakkuz halinde beklediğini söylemişti. Seçer, “Petrol sızıntısının tahribatı bizim sahillerimizi de vurabilir. Ama tabii ki hazırlıklıyız. Herhangi bir tehlike gördüğümüz noktada belediye olarak buna müdahale edeceğiz” ifadelerine yer vermişti. (Deniz Haber)
12.09.2021 Türkiye’nin İspanya’ya ihracatı yüzde 45 arttı
Türkiye’nin ağustos ayında gerçekleştirdiği ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45,7 artarak 807,1 milyon dolara yükseldi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı, geçen ay 2020’nin aynı dönemine kıyasla yüzde 51,8 18 artarak milyar 912 milyon 314 bin dolara çıktı. Türkiye, ağustosta İspanya’ya gerçekleştirdiği ihracatta aylık bazda rekor seviyeye ulaştı.
İspanya’ya gerçekleştirilen dış satım, ağustosta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45,7 artarak 807,1 milyon dolara yükseldi. İspanya temmuzda da Türkiye’nin değer bazında ihracatını en çok artırdığı ülke olmuştu. İspanya, geçen ay Türkiye’nin en fazla dış satım yaptığı 4’üncü ülke olarak da kayıtlara geçti.
Ağustosta en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk 3 ülke ise 1 milyar 453 milyon 959 bin dolarla Almanya, 1 milyar 160 milyon 893 bin dolarla Birleşik Krallık ve 1 milyar 127 milyon 870 bin dolarla ABD oldu. İspanya, geçen ay Türkiye’nin değer bazında ihracatını en fazla artırdığı 5’inci ülke olarak kayıtlara geçti. İspanya’ya dış satım, ağustosta geçen yılın aynı dönemine göre 253 milyon 99 bin dolar artış kaydetti.
Türkiye’nin geçen ay değer bazında ihracatını en fazla artırdığı ilk 4 ülke ise 460 milyon 556 bin dolarla ABD, 451 milyon 390 bin dolarla Birleşik Krallık, 370 milyon 545 bin dolarla Almanya ve 274 milyon 642 bin dolarla İtalya oldu.
Değer bazında gerçekleştirilen dış satımda en fazla azalış kaydedilen ülkeler ise 190 milyon 53 bin dolarla Suudi Arabistan, 51 milyon 267 bin dolarla Marshall Adaları ve 23 milyon 21 bin dolarla Norveç olarak belirlendi.
İSPANYA’DAN EN FAZLA HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNE TALEP GELDİ
İspanya’ya geçen ay en fazla ihracatı hazır giyim ve konfeksiyon sektörü gerçekleştirdi. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, İspanya’ya 248 milyon 852 bin dolarlık ihracat yaptı.
Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünü, 191 milyon 450 bin dolarla çelik, 97 milyon 478 bin dolarla otomotiv endüstrisi, 65 milyon 736 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri sektörleri izledi.
İspanya’ya ihracatını değer bazında en fazla artıran sektörler ise 148 milyon 914 bin dolarla çelik, 24 milyon 722 bin dolarla demir ve demir dışı metaller, 21 milyon 593 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 16 milyon 815 bin dolarla tekstil ve ham maddeleri, 9 milyon 454 bin dolarla otomotiv endüstrisi oldu.
İSPANYA’YA EN FAZLA İSTANBULLU ŞİRKETLER DIŞ SATIM YAPTI
Ağustos ayında Türkiye’nin 61 ilinden İspanya’ya dış satım gerçekleşti. İspanya’ya en fazla ihracat 409 milyon 369 bin dolarla İstanbul’dan gerçekleşti. İstanbul’u, 100 milyon 508 bin dolarla Bursa, 61 milyon 223 bin dolarla İzmir, 60 milyon 509 bin dolarla Kocaeli ve 44 milyon 961 bin dolarla Hatay takip etti.
İspanya’ya değer bazında ihracatını en fazla artıran iller ise 130 milyon 638 bin dolarla İstanbul, 40 milyon 761 bin dolarla Hatay, 23 milyon 244 bin dolarla Kocaeli, 8 milyon 819 bin dolarla Bursa ve 7 milyon 757 bin dolarla Adana olarak belirlendi. (Deniz Haber)
12.09.2021 Okyanus dalgasını enerjiye çeviren ‘çift türbinli’ sistem geliştirildi
Okyanus dalgaları, yenilenebilir enerji alanında yeni bir oyuncu olma yolunda hızla ilerliyor. Ancak bu doğal kaynağı, etkin biçimde enerjiye dönüştürüp üstelik okyanus ortamına dayanıklı bir teknolojinin günümüze değin geliştirilememiş olması dalgaların temiz enerjiye dönüştürülebilmesini engelledi.
Applied Energy adlı dergide yayımlanan ve Han Xiao (Beihang University) tarafından kaleme alınmış bulunan makaleye göre, söz konusu teknolojiyi mümkün kılan bir inovasyonu ortaya konuldu.
Avustralya’daki Royal Melbourne Institute of Terchnology (RMIT) mühendisleri ile Çin’in Beihang Üniversitesi araştırmacılarının iş birliği halinde yürüttükleri çalışmalar, dalga hareketlerini ekonomik bir yöntemle enerjiye dönüştürebilecek teknolojiyi ortaya koymak üzere. İnovasyon ürünü, çift türbinli bir düzenek temelinde oluşuyor.
Araştırma ekibinin başı olan Profesör Xu Wang dalga enerjisinin temiz ve yenilenebilir enerji kaynağı olarak son derecede güvenilir ve vaat edici bir kaynak olduğunu belirtiyor. Gerçekten de yenilenebilir enerji piyasasını şu anda domine eden rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi, coğrafi bölgeye göre farklılaşmakla birlikte, ancak yılın yüzde 20-30’u kadar bir süresi boyunca kullanılabilir oluyor. Oysa dalga enerjisi bir yıllık sürenin ortalama yüzde 90’ı kadar süre kullanılabiliyor.
Şu anda elde bulunan prototip bugüne değin bu tür enerjinin kullanımına engel olmuş teknik sorunlarla büyük ölçüde baş edebilmiş durumda. Biraz daha geliştirildiği takdirde bu teknoloji sayesinde yepyeni bir ekonomik, temiz ve yenilenebilir enerji kaynağının avantajları insanlığa sunulacak. (Deniz Haber)
12.09.2021 Deniz suyundaki tuzu filtreleyebilen teknoloji geliştirildi
Güney Koreli bilim insanları, olası su kıtlıklarını önleme potansiyeline sahip yeni bir sistem geliştirdiklerini duyurdu. Yöntemin deniz suyundaki suyu yüzde 99,9 oranında filtreleyebildiği açıklandı.
ABD Jeolojik Araştırma Enstitüsü’ne göre, dünya yüzeyinin yüzde 71’i suyla kaplı olmasına rağmen, bunun yüzde 96,5’ini okyanus ve deniz suları oluşturuyor. Bu nedenle, dünyadaki suyun sadece yüzde 2,5’i canlıların içebileceği uygunluğa sahip.
Ancak, Güney Koreli bilim insanları, deniz suyundaki tuzun neredeyse tamamını ortadan kaldırabilen ve potansiyel olarak dünyanın en büyük sorunlarından birini çözebilecek yeni bir teknoloji geliştirdiklerini duyurdu.
Kore İnşaat Mühendisliği ve Yapı Teknolojisi Enstitüsü’nden (KICT) araştırmacılar, koaksiyel elektrospun nanofiber membran yöntemi kullanarak yeni bir su yalıtım malzemesi oluşturdu.
Bununla birlikte, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kaliteli bir içme suyunda toplam çözünmüş katı madde değerinin milyonda 600 parçadan (ppm) daha az olması gerektiğini öneriyor.
FİLTRELENMİŞ ÇÖZELTİ BİR AY BOYUNCA SABİT KALDI
Söz konusu yöntem, deniz suyundan tuzun yüzde 99,9’unu uzaklaştırmakla kalmıyor, çözeltinin bir ay boyunca sabit kalmasını da sağlıyor.
Önceki filtreleme çalışmalarında deniz suyundan tuz uzaklaştırma işleminin ardından suyun içilebilir olarak kalması yalnızca 50 saat sürmüştü.
Çalışmanın başyazarı Dr Yunchul Woo, “Eş eksenli elektrospun nanofiber membran, deniz suyu çözeltilerinin uzun süre boyunca arıtılması için güçlü bir potansiyele sahip” dedi.
DÜNYADAKİ 3 MİLYAR İNSANIN İÇME SUYUNA ERİŞİMİ OLDUKÇA SORUNLU
DSÖ’nün verilerine göre dünyada yaklaşık 785 milyon insan temiz içme suyuna erişebiliyor. 2 milyar insanın dışkıyla kirletilmiş suyu içtiği göz önüne alındığında, yeni teknolojinin büyük faydalar sağlayabileceği öngörülüyor. Çünkü kirlenmiş su; ishal, kolera, dizanteri, tifo ve çocuk felci gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara neden oluyor.
2025 YILINDA DÜNYA NÜFUSUNUN YARISI SU SIKINTISI YAŞAYACAK
DSÖ, ayrıca 2025 yılına kadar dünya nüfusunun yarısının su sıkıntısı çeken bölgelerde yaşayacağını açıkladı.
11.09.2021 Hatay-KKTC Deniz Otobüsü seferlerinin izin belgesi alındı
KKTC ve Hatay’ın turizmi ile tanıtımına katkı sağlayacak Hatay Deniz Otobüsü’nün (HADO) izin belgesi alındı. HADO-KKTC seferlerinin pandemi kısıtlamalarından sonra başlaması bekleniyor.
Hatay Büyükşehir Belediyesi (HBB) Genel Sekreter Yardımcıları Metin Açık ve Bülent Ok ile Ulaşım Daire Başkanı Nuri Baycan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü’nden HBB şirketi olan Hatay Ulaşım ve Turizm A.Ş. adına aldığı Kıyı Tesisi İşletme İzin Belgesi‘ni Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’a sundu.
HBB yetkilileri, Başkan Savaş’a konu ile ilgili bilgi verirken HADO ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yolcu taşımacılığının KKTC’deki pandemi kısıtlamalarının sona ermesinden sonra başlanabileceğini açıkladı.
“KAZANAN HATAY HALKI OLDU”
Hatay halkına müjdeli haberi veren Lütfü Savaş, “Hatay’ı ticarette ve turizmde üst seviyelere çıkaracak projelerden biri olan HADO çalışmalarımıza 4 buçuk yıl önce başlamıştık. Çalışma iznimizi aldık. Sayın Valimiz de projeye katkı sağladı. Genel Sekreterimiz, Genel Sekreter Yardımcılarımız, daire başkanlarımız, müdürlerimiz ile birlikte bütün çalışanlarımız bu konuda büyük efor sarf etti. Ve sonuç itibariyle haklı olan davada kazanan Hatay Büyükşehir Belediyesi ve Hatay halkı oldu. Bu bizim için bir milattır. Bundan sonra Hatay Büyükşehir Belediyesi de Akdeniz’de var olacak. Hemşehrilerimize ve ülkemize hayırlı uğurlu olsun” dedi. (Deniz Haber)
10.09.2021 Ünye Tersanesi’nin yeni sahibi belli oldu
Ordu Ünye Limanı içerisinde 2003 yılında faaliyete başlayan ve 2014 yılında kayyuma düşen Ünye Tersanesi, yapılan ihale ile yeni sahibini buldu. Tersanenin yeni sahibi, Kocaeli’nde yapılan ihale ile Bulutlar Gemi Tersanecilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi oldu.
2003 yılı sonunda Karadeniz Gemi İnşa Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından 31 bin 74 m2 alan üzerinde faaliyete başlayan Ünye Tersanesi, yaklaşık 18 yıl sonra el değiştirdi.
Kurulduğu günden bu yana binlerce kişiye istihdam sağlayan, 2009 yılındaki krizde diğer tersaneler gibi büyük darbe alan Ünye Tersanesi’nde bir devir biterken yeni bir devir başlıyor.
2014 yılında kayyum atanan tersane, yaklaşık 7 yıldır kayyum ile idare edilmesinin ardından bu hafta yapılan ihale ile tersanenin yeni sahiplerine geçtiği öğrenildi.
Tersanenin yeni sahipleri 7 Eylül tarihinde Kocaeli’nde yapılan ihale ile Bulutlar Gemi Tersanecilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olurken ihale bedelinin ise, önümüzdeki günlerde açıklanacağı bildirildi.
Yeni sahipleriyle beraber tersanenin ise eski günlere dönmesi bekleniyor. (Deniz Haber)
10.09.2021 Coral Crystal isimli gemi, Süveyş Kanalı’nda karaya oturdu
Mart ayında Ever Given gemsinin karaya oturmasının ardından Coral Crystal isimli geminin de Süveyş Kanalı’nda karaya oturarak deniz trafiğini felç ettiği öğrenildi.
Ever Given konteyner gemisinin Mart ayında 6 gün boyunca karaya oturmasından sonra Panama bandıralı Coral Crystal isimli gemi, Süveyş Kanalı’nda karaya oturdu.
Süveyş Kanalı’ndan bir yetkilisi, geminin kanalda mahsur kaldığını ve saatler süren kurtarma çalışmasıyla yeniden yüzdürüldüğü bildirildi.
Port Said’den Süveyş yönüne hareket eden 4 adet gemi, kurtarma çalışmaları nedeniyle geçiş yapamadı. Bu kez korkulan olmadı ve geminin yeniden yüzdürülmesiyle kanal trafiğe açıldı. Geminin Sudan’a gittiği bildirildi.
224.98 metre uzunluğunda, 32.26 metre genişliğindeki gemi, 2012 yılında inşa edilmişti.
Ever Given konteyner gemisi, 23 Mart’ta şiddetli rüzgarlar sebebiyle Süveyş Kanalı’nı geçerken karaya oturmuş ve yüzlerce geminin kanalı geçmesini engelleyerek küresel ticareti aksatmıştı.
6 günlük kurtarma çalışmasının sonucunda gemi tekrar yüzdürülmüş ve gemi sahipleriyle kanal otoritesi arasında olayın sebep olduğu hasara karşılık tazminat anlaşması yapılmıştı.
09.09.2021 Türkiye’deki en soğuk deniz suyu Akçakoca’da Ölçüldü
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerinden alınan bilgilere göre, Türkiye’nin en soğuk deniz suyu sıcaklığı Akçakoca’da ölçüldü. Akçakoca’yı Zonguldak takip ederken en yüksek sıcaklık ise 32 derece ile Mersin’de ölçüldü.
Sonbahar aylarına girilmesine rağmen ülkede hava sıcaklıkları normalin üzerinde seyrediyor. Yer yer bazı bölgelerde hava sıcaklıkları 30 dereceyi aşarken, bazı bölgelerde ise en düşük 15 dereceye kadar düşüyor.
Bazı bölgeler sağanak yağış alırken, bazı bölgelerde ise soğuk hava hakim. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerinden alınan bilgilere göre Türkiye’nin en soğuk ve en sıcak deniz suyu sıcaklıkları belli oldu. Buna göre yapılan ölçümlerde en soğuk deniz suyu Akçakoca’da ölçülürken, ikinci sırada Zonguldak üçüncü sırada ise Bartın’da ölçüldü.
EN YÜKSEK SICAKLIK MERSİN’DE
Aynı verilerden derlenen bilgilere göre, en yüksek sıcaklık Mersin’in Silifke ilçesinde ölçülürken, ikinci sırayı Antalya Konyaaltı sahili 30 derece sıcaklık ile üçüncü sırayı Muğla İblisburnu sahili 29 derece sıcaklık ile yer aldı.
İstanbul’da deniz suyu sıcaklığı ortalama 20 derece ölçülürken, İzmir’de 25, Bursa’da 17, Çanakkale’de 23, Balıkesir’de 24, Aydın 25 ve Hatay’da 29 derece ölçüldü. (Deniz Haber)
09.09.2021 Türkiye’nin menşe ispatı istemesi, ithalatçıları zor durumda bıraktı
ABD çıkışlı olup ABD menşeli olmayan ürün ithalatında ek mali yükümlülükle karşılaşmamak için ithalatçılardan istenen menşe ibrazı için süre 30 Haziran’da doldu. Üretici ülkelerin geriye dönük belge düzenlemesi nedeniyle şimdi onlarca ithalatçı milyonlarca TL’yi bulan ceza ile karşı karşıya kaldı. Şirketler, karşı dava için harekete geçti.
Rahip Branson krizi sonrası Türkiye’nin ABD menşeili ürün ithalatına ek mali yükümlülük getirmesi ve ABD çıkışlı olup ABD menşeili olmayan ürünlerden ise menşe ispatı istemesi, ithalatçıları zor durumda bıraktı.
2019’da çıkan karar öncesi yapılan ithalatların da bu kapsama alınması ve belgelerin geriye dönük istenmesine karşın belgelerin üretici ülkeler tarafından düzenlenememesi sonucu gerekli şartları yerine getiremeyen onlarca şirket, milyonlarca TL’yi bulan ceza ile karşı karşıya kaldı.
Son olarak 30 Haziran’a kadar uzatılan belge ibrazını yapamayan başta otomotiv ve tekstil olmak üzere kağıt, ambalaj, gıda ürünleri ve tütün sektörü gibi pek çok sektörde yer alan firmalar, karşı dava için harekete geçerken kimi şirket ise vergi barışının devam etmesi nedeni ile zaman kaybetmemek için dava ile vergi barışı arasında çekimser kaldı.
Davaların çok büyük oranda ithalatçı lehine sonuçlandığını dile getiren sektör temsilcileri, uygulamanın devlet için zaman ve maddi kayıp şirketler için ise zaman kaybına yol açtığını belirterek Ticaret Bakanlığı’nın uygulamayı yeniden gözden geçirmesi talebinde bulundu.
“MEVZUATA UYGUN DEĞİL”
Dünya Gazetesi’nin haberine göre, bünyesinde 120 üyesi bulunan Dış Ticarete Yön Verenler Derneği (DIŞYÖNDER) Başkanı Hakan Çınar, pek çok üye ve ithalat yapan firmanın cezalar karşısında ne yapacağını şaşırmış durumda olduğunu söyledi. ABD Menşeli Bazı Ürünlerin İthalatında Ek Mali Yükümlülük Uygulanmasına Dair Karar kapsamında tahsili gereken Ek Mali Yükümlülük ve bu yükümlülük kaynaklı KDV’nin, kanunun geriye doğru işletilmesi şeklinde tahsil edilmeye çalışılmasının mevzuata uygun bir durum olmadığını vurgulayan Çınar, sadece bir tek otomotiv yan sanayi üreticisi firmaya gelen ceza miktarının 3 milyon TL’nin üzerinde gerçekleştiğini söyledi. Çınar, pek çok firmanın şu anda nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusunda sıkıntı yaşadığını aktardı.
“İLK KARARDA BÖYLE BİR ŞART ARANMIYOR”
Söz konusu uygulama 2019 yılından beri mevcut ancak uygulama artık geriye dönük olarak da isteniyor. Uygulamanın başladığı 2019’da bazı şirketlere 20 milyon TL’yi bulan cezalar kesilmişti. Şimdi ise ceza sayısı çok daha fazla artmış durumda.
Çınar’ın verdiği bilgilere göre 2018/11973 sayılı ABD Menşeli Bazı Ürünlerin İthalatında Ek Mali Yükümlülük Uygulanmasına Dair Karar’da ABD menşeli olmayan eşyalar için Ek Mali Yükümlülük muafiyeti için ithalat esnasında Menşe Şahadetnamesi ibrazına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmuyor. Ayrıca Menşe Şahadetnamesi ibrazına ilişkin yayımlanmış uygulama tebliğinde de söz konusu şart yok.
Çınar, “Bununla birlikte Gümrük Yönetmeliği’ne sonradan eklenen Geçici 16/3’üncü maddesine ‘Bu fıkrayı değiştiren yönetmeliğin yayımı tarihinden önce beyannamesi tescil edilmiş olan ve beyanname ekinde eşyanın menşeini tevsik eden uygun bir menşe şahadetnamesi veya tedarikçi beyanı bulunmadığı halde menşe esaslı ticaret politikası önlemi, ilave gümrük vergisi veya ek mali yükümlülük gibi diğer mali yükümlülüklerin ödenmediği, eksik ödendiği veya beyan edilmediği tespit edilen eşyanın menşeini tevsik eden uygun bir menşe şahadetnamesinin veya tedarikçi beyanının 30/6/2021 tarihine kadar gümrük idaresine ibrazı mümkündür’’ hükmü getirilmiş. Bu durum ithalatçı firmanın yasal olarak ithalat esnasında Menşe Şahadetnamesi ibraz etmesi gerekmemesine rağmen, ibraz edilmeyen beyannameler için sonradan Menşe Şahadetnamesi ibraz edilebilme imkanı getirilmiştir” dedi.
İHRACATÇI ÜLKELER GERİYE DÖNÜK BELGE DÜZENLEMİYOR
Yine de ithalatçı firmalar yasal olarak ithalat esnasında ibraz yükümlülüğü olmamasına rağmen ihtilaf yaşamamak adına yurt dışı ihracatçılardan sonradan Menşe Şahadetnamesi talep etmiş. Ancak yurt dışı ihracatçı ülkelerin kendi yasal mevzuatlarındaki ihracat tarihinden itibaren 6 aydan daha uzun süre tarihli eşyalar için Menşe Şahadetnamesi sonradan düzenlenmeyeceğine dair hükümler olması sebebiyle ithalatçı firmalar sonradan Menşe Şahadetnamesi talebine olumsuz dönüş yapılmış.
Çınar, ihracatçı ülkelerin ihracat tarihinden itibaren 6 aydan sonra Menşe Şahadetnamesi yapılıp yapılmayacağına dair Türkiye’nin o ülkelerdeki Ticaret Ataşeliklerine yazılı olarak sorduğunu ve bunun da gerekçeleri ile teyit edildiğini belirtti.
İthalat yapan binlerce şirket Ticaret Bakanlığı’nın bu zor dönemde firmaların ticari hayatlarının sekteye uğratılmamak adına konuyu tekrar değerlendirmelerini beklerken öte yandan bu yönde açılan pek çok davanın da kendileri lehine sonuçlanacağını ve devletin gereksiz yere zaman ve maddi kayba uğrayacağını dile getiriyor. Bu kapsamda karşı davalar da hızlandı.
MAHKEMELERDE YÜZLERCE DAVA DOSYASI OLACAK
Yabancı sermayeli bir otomotiv firmasının dış ticaret müdürü, şirketlerine ABD menşeli ürün getirmedikleri halde milyonlarca TL ceza ile karşılaştıklarını anlattı. Yetkili şöyle konuştu: “Gümrük idaresi 2018-2019 yılında yaptığımız ithalatların ABD menşeli olmadığını ispatlamamızı istedi. Bizler firmalar olarak geriye dönük tedarikçilerimizden menşe şahadetnamelerini talep ettik.
Fakat gördük ki tedarikçilerimizin bulunduğu ülkelerin ticaret odaları 6 aydan eski menşe şahadetnamelerini ülke kurallarına göre onaylayamayacağını bildirdi. İlgili ülkelerde bulunan ticari ataşeliklerimizle kontağa geçerek bu uygulamanın doğruluğunu teyit ettik. Bakanlığımıza durumu ilettik.
Fakat bakanlık ilgili ülkelerin vermediği menşe şahadetnameleri için firmalara ek tahakkuku ve cezaları yolladı. Kanunen hiç bir dayanağı olmadığı halde. Salgından dolayı firmaların çok zorlandığı bir dönemde ek vergi ve cezalarla karşı karşıya bırakılması firmaları çok zor duruma düşürdü. Firmalar olarak itirazlarımızı yapıyoruz. Umarım bakanlık durumu tekrar değerlendirerek bu uygulamadan vaz geçer. Aksi takdirde mahkemelerde yüzlerce dava dosyası olacak.” (Deniz Haber)
9.09.2021 Gemi ve yat ihracatı, yılın ilk 8 ayında yüzde 14 arttı
Gemi ve yat ihracatı ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 50 azalarak 58 milyon dolarda kalırken gemi ve yat ihracatının yılın ilk 8 ayında yüzde 14 arttığı öğrenildi.
Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği (GYHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Seven, “Gemi ve yat ihracatında aylık düşüşler olabiliyor. Ancak yılın ilk 8 ayında sektör ihracatı yüzde 14 arttı. Yılsonunda yeni rekor hedefliyoruz” dedi.
2020 yılında salgın koşullarına rağmen Türkiye’de ihracatını en çok artırma başarısını gösteren sektörün gemi yat ve hizmetleri olduğunu hatırlatan Cem Seven, “2021 yılının ilk 8 ayı itibariyle de 2020 yılının yüzde 14 oranında üzerinde ihracat gerçekleştirdik. Hedefimiz, yılın tamamında da benzer oranda ihracat artışı ile tamamlamak ve 1.5 milyar doları aşarak yeni bir rekor kırmak” dedi.
1 YIL DÜNYAYI DOLAŞIP SEKTÖRÜ TANITACAKLAR
Sektör, 2021’in ilk sekiz ayında 869 milyon dolarlık ihracata imza attı. Bu yılın ilk sekiz ayında gerçekleştirilen ihracatın yüzde 31’i Norveç’e yapıldı. Balıkçı gemileri, römorkör ve feribot ihracatlarının yapıldığı Norveç son yıllarda olduğu gibi gemi ve yat ihracatında ilk yıllardaki yerini korudu.
Norveç’in ardından 79 milyon dolar ile Malta, 56 milyon dolar ile Fransa, 43 milyon dolar ile Marshall Adaları en çok ihracat gerçekleştirilen diğer ülkeler oldu. Salgın sebebiyle 2019 yılında bu yana ertelenen veya iptal edilen uluslararası gemi ve yat inşa fuarları yeniden düzenlenmeye başlıyor.
Dünya’da yer alan habere göre, Türkiye milli katılım organizasyonları Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği tarafından gerçekleştirilen uluslararası fuar organizasyonları Eylül ayında St. Petersburg/Rusya’da gerçekleşecek Neva 2021 Fuarı ve Monaco’da gerçekleşecek olan Monaco Yacht Show ile yeniden dünyanın dört bir yanından sektör temsilcilerini bir araya getirecek.
Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği Eylül ayında Rusya ve Monaco’da gerçekleşecek fuarların yanı sıra 2022 Ocak ayında Norveç’te Norshipping, Yunanistan’da Posidonia, Almanya’da SMM Hamburg Fuarlarının milli katılım organizasyonlarını üstlenecek.
Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği eylül ayı itibariyle 1 yıl sürecek ve dünyanın dört bir yanında Türkiye gemi ve yat inşa endüstrisinin uluslararası tanıtımını gerçekleştirecek dijital tanıtım projesinin de başlangıcını yapacak.
GYHİB Başkanı Cem Seven, “Yaklaşık 2 yıldır ara vermek durumunda kaldığımız fuar organizasyonlarımıza tüm gücümüzle yeniden başlıyor, Birlik olarak gerçekleştireceğimiz milli katılım organizasyonları, info stant katılımları ve dijital tanıtım projeleri ile Türkiye gemi ve yat sektörünün ihracat gücünü ve potansiyelini dünyaya göstermeye, üreticilerimiz ile yabancı alıcıları bir araya getirmeye devam ediyoruz” dedi. (Deniz Haber)
9.09.2021Türkiye, LNG ikmal merkezi olacak
Boru Hatları ile Petrol Taşıma, Arkas Holding iştiraki Arkas Petrol ve Japonya’dan Sumitomo Corporation arasında imzalanan anlaşma sayesinde Türkiye, Doğu Akdeniz’in LNG yakıt ikmal merkezi olacak.
Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Arkas Holding iştiraki Arkas Petrol ve Japonya’dan Sumitomo Corporation arasında imzalanan gizlilik anlaşmasıyla LNG’nin gemilerde yakıt olarak kullanımında (bunkering) iş birliği yapılmasına dair ortak çalışmalarda mutabakata varıldı.
BOTAŞ’tan yapılan açıklamaya göre, deniz taşımacılığında çevreci ve doğa dostu yakıtların kullanımı konusunda çalışmalar hız kazandı.
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) gemilerde kullanılacak yakıtların emisyon oranlarının düşürülmesini zorunlu kılan yeni düzenlemeleri nedeniyle söz konusu anlaşma büyük önem taşıyor.
IMO, 2030’da karbondioksit salımının yüzde 40, 2050’de ise yüzde 70 oranında azaltılmasını öngörüyor. Bu nedenle LNG yakıtlı gemilerin ve LNG bunkering istasyonlarının sayısının artması bekleniyor.
BOTAŞ’ın Türkiye’nin en çevreci kamu kuruluşu olma hedefine değinilen açıklamada, “BOTAŞ, Arkas Holding iştiraki Arkas Petrol ve Japonya’nın en büyük holdinglerinden biri olan Sumitomo Corporation arasında imzalanan gizlilik anlaşmasıyla, LNG’nin gemilerde yakıt olarak kullanımında iş birliği yapılmasına dair ortak çalışmalarda mutabakata varıldı.” denildi.
Açıklamada, Türkiye’nin, halihazırda Doğu Akdeniz’den geçen gemiler için en büyük yakıt tedarik merkezlerinden biri konumunda olduğuna dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
“Ağırlıklı olarak Avrupa’da Rotterdam ve Barcelona gibi ana terminallerde yapılan LNG bunkering faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde kullanılan bunker gemilerinin sayısı her geçen gün artıyor. 2019’da yalnızca 6 olan bunker gemi sayısı 2020’de iki katına çıktı. Siparişte olan bunker gemisi sayısı ise 27.” (Deniz Haber)