Kaynak : (www.denizhaber.net)
21.01.2020 Los Angeles Limanı ticaret savaşına rağmen tarih yazıyor
Los Angeles Limanı, 113 yıllık tarihinde ikinci en iyi yılını geçirdi. ABD-Çin arasında yaşanan ticaret savaşına rağmen liman 2019 yılını 9,337,632 TEU yük kapasitesi ile tamamladı.
ABD-Çin arasında yaşanan ticaret savaşına rağmen Liman 2019 yılını 9,337,632 TEU yük kapasitesi ile tamamladı.
Los Angeles Limanı CEO’su Gene Seroka, “uluslararası ticaret gerilimleri ve tarife belirsizlikleri nedeniyle ihracatın gecikmesi” karşısında “güçlü bir ivmeyi koruduğunu ve kargo akışını sürdürdüğünü” söyledi.
Seroko, “Bu başarı ancak terminal operatörlerimiz, tedarik zinciri ortaklarımız ve uzun kıyı işgücü tarafından yapılan kapsamlı işbirliği ve sürekli verimlilik iyileştirmeleri sayesinde mümkün oldu” ifadelerini kullandı.
20.01.2020 Antwerp Limanı’nda Yeni LNG Gemi Yakıt Tesisi Kuruluyor
Cryostar ve KC LNG, Antwerp Limanı’nda LNG gemi yakıt ikmal tesisi kurmak için sözleşme imzaladı.
Cryostar ve KC LNG, 2020’nin ilk çeyreğinde LNG tesisini devreye sokacak.
Tesis, halen kamyondan gemiye yakıt ikmalinin yapıldığı Antwerp Limanı’nın 526/528 rıhtımında LNG yakıt ikmal operasyonlarını önemli ölçüde geliştirecek.
LNG ile çalışan iç su yolu gemileri ve LNG ile çalışan kamyonlar da tesiste yakıt ikmali yapabilecek.
Ayrıca Antwerp liman bölgesinde 2020’nin ortalarında, gemiden gemiye daha büyük ölçekte ve daha güvenli LNG yakıtı sağlayacak olan FlexFueler002 LNG yakıt mavnası da faaliyete geçecek.
18.01.2020 Sefine Tersanesi 2020’nin İlk Gemisini Teslim Etti
Sefine Tersanesi, ‘Hillefjord’ gibi düşük emisyonlu jeneratör ve bataryalarla çalışan yolcu gemisi olan ‘Florøy’u teslim etti.
Sefine Tersanesi tarafından inşa edilen ve geçtiğimiz aylarda teslim edilen ‘Hillefjord’ gibi düşük emisyonlu jeneratör ve bataryalarla çalışan yolcu gemisi olan ‘Florøy’, 16 Ocak 2020 tarihinde Norveçli sahiplerine teslim edildi.
Aralık ayında ilk deneme seyrine çıkarılan Florøy, yapılan uğurlamanın ardından Norveç’e doğru yola çıktı.
17.01.2020 Ulaştırma Ve Altyapı Bakanlığı’nda 5 Genel Müdürlük Kapatıldı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bünyesinde bulunan ”Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü ile Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Genel Müdürlüğü’nün de” içinde bulunduğu 5 Genel müdürlük kapatılırken, denizcilik sektörü Denizcilik Genel Müdürlüğü çatısı altında birleştirildi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığında bazı genel müdürlükler ve birimler kapatılırken 3 yeni genel müdürlük kuruldu.
Konuya ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, Karayolu Düzenleme Genel Müdürü, Demiryolu Düzenleme Genel Müdürü, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürü, Tehlikeli Maddeler ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürü, Deniz Ticareti Genel Müdürü, Personel ve Eğitim Daire Başkanı ile 5 genel müdür yardımcısı kadrosu iptal edildi.
Bunların yerine Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürü, Denizcilik Genel Müdürü, Personel Genel Müdürü ile 15 denizcilik uzmanı kadrosu oluşturuldu.
Ulaştırma türleriyle ve birbirlerini tamamlayıcı olarak hizmet verecek olan Genel Müdürlük, kara yolu, demir yolu, hava yolu ve deniz yolu ile yapılacak tehlikeli mal taşımacılığı faaliyetlerinde, uluslararası sözleşmeler, standartlar ve mevzuata uygun olarak, ekonomik, seri, elverişli, kaliteli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararı gözetilecek şekilde çalışmalar yürütecek.
Denizcilik Genel Müdürlüğü oluşturuldu
Deniz ve İçsular Düzenleme ile Deniz Ticareti genel müdürlüklerinin yerine kurulan Denizcilik Genel Müdürlüğü, deniz ve iç sular ulaştırması faaliyetlerini ticari, ekonomik, sosyal ihtiyaçlara ve teknik gelişmelere bağlı olarak sağlayacak.
Söz konusu Genel Müdürlük, deniz ve iç sular ulaştırması alanında hizmet üretenler ile hizmetten yararlananların hak, yükümlülük ve sorumluluklarını belirleyecek.
Milli denizcilik ve deniz ticaretine ilişkin politika, strateji, hedef ve uygulamalar ile gözetim hizmetlerine ilişkin usul ve esasların belirlenmesine yönelik çalışmalar yapacak olan Denizcilik Genel Müdürlüğü, Türk deniz ticaret ve turizm filosunun gelişmesi, yenilenmesi, pazar payının büyümesi ve milletler arası rekabet gücünün artırılması için gerekli tedbirleri alacak, dünyadaki deniz ve iç sular ulaştırması ile ticaret filosu hakkındaki istatistikleri takip edip gelişme eğilimlerini izleyerek raporlayacak. Deniz ve iç sularda yürütülen tarama faaliyetlerine ilişkin usul ve esasları belirleyecek Genel Müdürlük, bunlara ilişkin iş ve işlemleri yürütecek, tarama işini yapan ve yaptıran kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişileri yetkilendirecek, denetleyecek veya denetlettirecek.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kaldırılan birimlere ve bunların yöneticilerine yapılan atıflar, kaldırılan birimlerin görevlerini devralan birimlere ve yöneticilerine yapılmış sayılacak.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile iptal edilen kadrolar hariç olmak üzere kararnameyle kaldırılan birimlere tahsisli kadro ve pozisyonların mevcutlu olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı merkez teşkilatı bünyesinde yer alan diğer birimlere dağıtılmasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı yetkili olacak.
15.01.2020 Canlı Hayvan Taşıma Gemisi Ocean Shearer Satışa Sunuldu
Dünyanın en büyük canlı hayvan taşıma gemisi Ocean Shearer 53 milyon dolara satışa sunuldu.
Canlı ihracat şirketi Wellard, şirketin en büyük hayvancılık gemisi MV Ocean Shearer’ı, şirketin finansmanını düzeltmek amacıyla 53 milyon ABD dolar karşılığında satışa sundu.
Gemi, Avustralya’dan Orta Doğu’ya en büyük koyun ihracatçılarından biri olan Kuveyt Hayvancılık Nakliye ve Ticaret Şirketi (KLTT) olarak ticaret yapan Kuwaiti şirketi Al Mawashi Limited tarafından satın alınabileceği söylendi.
Wellard CEO’su John Klepec geminin satışına Güney Afrika – Türkiye hattının aniden kapanması sonucu karar verdiklerini söyledi.
15.01.2019 Mersin Serbest Bölgesinde, 2019 yılında 2,8 milyar dolar ticaret hacmi
Türkiye’nin ikinci büyük serbest bölgesi olan Mersin Serbest Bölgesinde, 2019 yılında 2,8 milyar dolar ticaret hacmi gerçekleştirilerek ekonomiye büyük katkı sağlandı.
Türkiye’nin ilk serbest bölgesi olma özelliği taşıyan Mersin Serbest Bölgesi, 836 dönümlük alan üzerinde, yatırım alanlarının tamamı tahsis edilmiş olarak faaliyetine devam ediyor. Dünyada yaşanan ekonomik olumsuzluklara karşın, elde ettiği ticaret hacmiyle Mersin’e ve Türkiye’ye kazandırmaya devam eden Mersin Serbest Bölgesi, her yıl artan çalışan sayısıyla da istihdama büyük katkı sağlıyor. Ancak, artan yatırım taleplerine karşın bölgenin en büyük sorunu, bir genişleme alanına sahip olamaması.
“Uluslararası ekonomik etkileşimler sebebiyle 2019’u 2,8 milyar dolar ticaret hacmiyle kapattık”
Mersin Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (MESBAŞ) Genel Müdürü Edvar Mum, bölgenin 2019 faaliyetleri ve 2020 hedefleriyle ilgili İHA muhabirine açıklama yaptı. Mersin Serbest Bölgesinin, Doğu Akdeniz’in önemli bir noktasında bulunduğunu ve ulaşım bağlantılarının son derece güçlü olduğunu belirten Genel Müdür Mum, bugüne kadar gelinen süreçte ticaret hacminin genelde 3 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini söyledi. 2018’de bölgede 2,9 milyar dolar ticaret hacmi gerçekleştiğini anımsatan Mum, “Biz geçen yıl için 3 milyar dolar ticaret hacmi hedeflemiştik, ancak uluslararası bazı ekonomik etkileşimler sebebiyle 2019 yılını 2,8 milyar dolar seviyesinde ticaret hacmiyle kapattık. Bir önceki dönemdeki 2,9 milyar dolar seviyesine göre, yaklaşık yüzde 6’lık bir azalma meydana geldi” dedi.
“Limanımızda işlem hacmimizi 1,4 milyon tona çıkardık”
Ticaret hacmindeki düşüşe karşın, liman faaliyetlerini artırdıklarını vurgulayan Mum, “Mersin Serbest Bölgesi, kendi limanı bulunması dolayısıyla yaptığımız ticaretlerde liman faaliyetlerini artırdı. Bu anlamda, bir önceki yılda 1,2 milyon tonluk işlem hacmimizi 1,4 milyon tona çıkardık. Bu da Mersin Serbest Bölgesinin deniz yoluyla yaptığı ticaretteki gücünü ortaya koymaktadır. Önümüzdeki yıl içerisinde ticaret hacmi açısından Mersin Serbest Bölgesinin 3 milyar dolar seviyesine ulaşmasını hedefliyoruz. Deniz yolu işlemleri açısından da 1,5 milyon tonluk bir işlem hacmi hedefimiz var” diye konuştu.
“En büyük dezavantajımız; genişleme alanı bulamamak”
Mersin Serbest Bölgesinde yatırım talepleri almalarına karşın, alan olmadığı için bunu gerçekleştiremediklerini dile getiren Mum, “Mersin Serbest Bölgesi olarak bizim en büyük dezavantajımız, mevcut alan içerisinde genişleme alanı bulamamak. Çünkü Mersin Serbest Bölgesinde yatırım talepleri alıyoruz, ancak yer tahsisleri yapamıyoruz. Bunları kısmen kapalı alanlarda kiralama şeklinde yapabiliyoruz. Dolayısıyla yeni yatırım alanlarında yeni yatırımcılar için alanlar temin edebilmiş olsak, bunların oluşturacağı değerlerle beraber Serbest Bölgenin ticaret hacminin 3 milyar doların çok daha üzerinde, yani 3,5-3,6 milyar dolar seviyesine rahatlıkla ulaşabileceğini ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Mersin Serbest Bölgesinden 112 ülkeyle 682 değişik ürün ticareti yapılıyor”
Dünyadaki gelişmelerin Mersin Serbest Bölgesine etkilerini de değerlendiren MESBAŞ Genel Müdürü Mum, uluslararası ticaretin artık son derece rekabete bağlı hale geldiğine işaret etti. Pazarların tüm dünyaya açık olduğuna ve herkesin her yere ulaşabildiğine dikkat çeken Mum, ancak serbest bölgelerin, gümrük katı dışındaki işlem avantajlarıyla biraz daha avantajlı konumda bulunduklarını söyledi. ABD-Çin arasındaki ticaret savaşlarının ise sektöre bağlı bir etki oluşturduğunu kaydeden Mum, şöyle devam etti: “Bu, her firmanın çalıştığı bölgeyle bağlantılı. Ama Mersin Serbest Bölgesinde çok yönlü ticaret var. Mersin Serbest Bölgesinden 112 ülkeyle 682 değişik ürün ticareti yapılıyor. Dolayısıyla kısmen krizin doğduğu bölgelerle veya ülkelerle ticaret yapan firmaları etkileyebilir. Ancak, bunun dışındaki bölgelerle çalışan firmalar da var. Dolayısıyla bu anlamda biz doğrudan bir etkileşim görmüyoruz, çünkü Mersin Serbest Bölgesi için yelpaze son derece geniş.”
“11 bin kişilik istihdamıyla bölge Türkiye’de ikinci sırada”
Türkiye’de şu anda 18 serbest bölgenin faaliyet gösterdiği bilgisini veren Mum, Mersin Serbest Bölgesinin, bunların içinde hacmi açısından Ege Serbest Bölgesinden sonra ticaret ikinci sırada olduğunu vurguladı. Mersin Serbest Bölgesinde faaliyet gösteren 119’u yabancı toplam 417 firma bünyesinde doğrudan istihdamla 11 bin kişinin çalıştığının altını çizen Mum, “İstihdam sayısı açısından da Mersin Serbest Bölgesi, Türkiye serbest bölgeleri içinde ikinci sırada yer alıyor. Dolayısıyla önemli bir konuma sahip. Tek başına ticaret hacmi açısından bakıldığında da Türkiye serbest bölgelerinin gerçekleştirdiği yaklaşık 19 milyar dolar ticaret hacminde yüzde 14’lük payı var. Mersin Serbest Bölgesinin önemli ticari konumu, dünya üzerinde de çok önemlidir. Doğu Akdeniz’de önemli bir noktada bulunuyor, deniz yoluna doğrudan bağlantısı var. Bir diğer avantajı da Doğu Akdeniz’in en önemli limanlarından biri olan Mersin Limanına doğrudan kapımız var. Konteynır yoluyla gelen ürünler de doğrudan limandan bölgeye giriş yapabiliyor. Bu da bizim için önemli, çünkü dünya ülkeleriyle bağlantılar bu şekilde daha da güçlendiriliyor” şeklinde konuştu.
“Mersin’e ikinci bir serbest bölge kazandırılması, kenti ön plana koyacaktır”
Gelecek dönemler için Mersin Serbest Bölgesinin yatırım alanlarına ihtiyacı olduğunu belirten Mum, şu anda genişleme alanı sıkıntısı yaşandığını dile getirerek, Mersin’de yeni bir alan oluşturularak ikinci bir serbest bölge kazandırılmasının, Mersin’i ön plana koyacağının altını çizdi.
Mersin Serbest Bölgesinde, bugüne kadar hazır giyimin geliştiğini ve uluslararası birçok markanın bölgede dikilerek, Avrupa ülkelerine ihraç edildiğini dile getiren Mum, “Dolayısıyla dokumacılık bölgede ilk sırada yer alıyor. Bunu takiben demir-çelik ürünleri, kimyasal ürünler ve gıda ürünleri de çok sayıda elleçlenebiliyor” dedi.
15.01.2020 Singapur Limanı 37,2 Milyon TEU İle Rekor Kırdı
Singapur Limanı 37,2 milyon TEU ile rekor kırdı. Liman küresel ticaret için zorlu bir ortama rağmen 2019 yılında en iyi yılını yaşadı.
Liman küresel ticaret için zorlu bir ortama rağmen 2019 yılında en iyi yılını yaşadı. TEU trafiği 2018 yılına göre % 1,6 oranında arttı.
Liman, 2010 yılından bu yana önemli ölçüde büyüyerek küresel denizcilik endüstrisine önemini bir kez daha gösterdi.
Şu anda dünyanın en yoğun ikinci konteyner limanı olan Singapur limanı, Tuas Limanı tamamlandığında Şangay’ın yerine bir numara olmayı hedefliyor. Singapur Denizcilik Limanı Otoritesi (MPA) yaptığı açıklamada, “Singapur Limanı son on yılda güçlü bir büyüme kaydetti. Özellikle 2019’daki konteyner üretimi, zorlu küresel ekonomik koşulların ortasında 37,2 milyon TEU ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı” ifadelerini kullandı.