1.03.2021 Asyaport’tan Avrupa’ya Direkt Servis Sayısı 5’e Çıktı
Dünyanın en büyük konteyner taşıyıcıları arasında yer alan Mediterranean Shipping Company (MSC), Hindistan-Avrupa arasında hizmet veren Himalaya Servisi’ne Asyaport uğrağını ekleyerek hem Hindistan’dan gelen ithalat yüklerine hem de Avrupa’ya gidecek ihracat yüklerine yeni bir kapı açtı.
Hindistan-Avrupa arasında hizmet veren Himalaya Servisi’ne Asyaport liman uğrağının eklenmesiyle Avrupa’ya gidecek ihracat yükleri için servis sayısı 5’e, Hindistan’dan gelen ithalat yükleri için servis sayısı 2’ye yükseliyor.
Tekirdağ’dan Avrupa’nın 14 farklı limanına haftalık, düzenli ve direkt 5 farklı servisle ulaşmak çok daha kolay ve hızlı hale gelecek.
Himalaya Servisi’nde, Mart’ın ikinci haftası itibariyle MSC EMMA gemisiyle başlayacak Tekirdağ uğraklarıyla, Türkiye’de ilk ve tek olarak haftalık 5 farklı servisle Avrupa’ya erişim sunulacak.
Servis kapasiteleri her geçen gün büyüyerek daha fazla konteyner temini ve alokasyona imkan sağlanacak. Ayrıca direkt uğraklar sayesinde transit süreler de kısalacak.
Lojistik ihtiyaçların önem kazandığı bu süreçte MSC, gerçekleştirdiği yatırımlarla tedarik zincirinin sürekliliğini sağlamak ve konteyner taşıma hizmetlerini dünya çapında sahip olduğu operasyonel gücü ile hep bir adım ileriye götürmek için çalışıyor. (denizhaber.net)
1.03.2021 Türk Deniz Kuvvetleri, 2 Adet ‘MİLGEM Korveti’ Siparişi Verdi
Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, “Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi” kapsamında 2 adet ilave MİLGEM Korveti siparişinde bulundu. Korvetlerin, 2024 yılında envantere girmesi planlanıyor.
Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın artan harekat ihtiyacını karşılamak maksadıyla “Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi” başlatıldı. Söz konusu gemiler; MİLGEM Sınıfı korvetlerin devamı niteliğinde ve dizaynı ihtiyaçlara göre tekrar yapıldı.
Proje kapsamında gemi inşa sözleşmesi Kasım 2020 ayında imzalanmış olup sözleşme kapsamında iki gemi inşa edilecek. Gemiler, Türk tersanelerinde inşa edilecek ve 2024 yılında hizmete girmeleri planlanıyor.
Tedarik edilecek gemilerin tekne formu açısından MİLGEM ADA Sınıfı Korvetlere benzer olması ancak daha düşük seviye silah yükü ve sensör ile donatılmaları bekleniyor.
Türk Donanması, Milli Gemi (MİLGEM) Projesi kapsamında şu ana kadar 4 adet ADA Sınıfı Korveti envanterine almıştı.
Öte yandan yine MİLGEM Projesi kapsamında Türk Donanması için 4 adet İSTİF Sınıfı Fırkateyn inşa edilecek. İlk Fırkateyn TCG İSTANBUL (F-515), geçtiğimiz haftalarda denize indirilmişti.
Yine daha önce imzalanan ihracat anlaşmaları kapsamında Pakistan için 4 adet, Ukrayna için ise belirsiz sayıda MİLGEM Korveti’nin inşa faaliyetleri devam ediyor.
Denizaltı Savunma Harbi ve Keşif Karakol Gemisi (MİLGEM) Projesi kapsamında Türkiye, ilk defa korvet tipi bir askeri geminin tasarımını milli olarak gerçekleştirdi. Böylelikle gemi tasarımı, tekne inşası ile sistem entegrasyonunda dışa bağımlılık azaltılmış ve askeri tersaneler ile özel sektördeki gemi tasarım, inşa imkânları ve kabiliyetlerinin entegrasyonu suretiyle özel sektörün harp gemisi inşası alanında gerekli bilgi birikimi, tecrübe ve altyapı ile donatılması sağlandı.
MİLGEM ile yüzde 70’in üzerinde yerli sanayi katılımı gerçekleştirildi ve tüm proje kapsamında 50’den fazla yerli firmaya iş imkânı sağlandı.
Proje kapsamında üretilen ilk 3 gemi TCG Heybeliada (F-511), TCG Büyükada (F-512) ve TCG Burgazada (F-513) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edildi.
Son gemi TCG Kınalıada (F-514) ise 2019 yılında kuvvete teslim edildi. Üretilen her gemiyle yerlilik oranı da artıyor.
Örneğin TCG Burgazada’ya diğer iki Korve te kullanılan yabancı muadili yerine ASELSAN üretimi Torpido Karşı Tedbir Sistemi HIZIR entegre edildi.
TCG KINALIADA’ya ise diğer üç korvette henüz bulunmayan ATMACA Gemisavar Füzesi ve ADVENT Savaş Yönetim Sistemi entegre edildi. (denizhaber.net)
28.02.2021 Çin Açıklarında 48 Adet Geminin Bekleyişi Devam Ediyor
Taşıdıkları Avustralya kömürü nedeniyle Çin açıklarında mahsur kalan gemilerin sayısı 50’nin altına düştü. Ancak Avustralya ile Çin arasında devam eden ticari çıkmaz nedeniyle hala yaklaşık bin civarında denizcinin mahsur kaldığı tahmin ediliyor.
Pekin, Avustralya hükümetinin Wuhan’da ortaya çıkan COVID-19’a yönelik yaptırımlarına misilleme niteliğinde bir yanıt olarak Avustralya’dan Çin’e gelen kömürü ithalatını engellemeye başlamıştı.
Braemar ACM’nin yayınladığı son verilere göre, bu hafta itibarıyla Avustralya kömürü ile Çin açıklarında 11 capesize tipi ve 37 panamax tipi kuruyük gemisi olmak üzere 48 geminin bekleyişi devam ediyor. Bu gemilerden bazılarının geçen yılın Nisan ayından bu yana boşaltılmayı beklediği biliniyor.
Gemi operatörleri, denizcilik dernekleri ve denizci sendikaları, hükümetleri Çin’in kıyı şeridinde pek çok denizcinin mahsur kalmasına neden olan çıkmazı çözmeye çağırıyorlar.
SİYASET BİR KENARA BIRAKILMALI
Splash247 isimli haber sitesine göre, The Mission to Seafarers’ın savunuculuk ve bölgesel angajman direktörü Ben Bailey, yaptığı açıklamada “Denizciler siyasi bir anlaşmazlığın ortasında kaldılar… Siyasetin bir kenara bırakılması ve bu krizlerin insani tarafının tanınması hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
DÖKME YÜK GEMİSİ TALEBİ ÜZERİNDE OLUMLU BİR ETKİ
Braemar ACM’den araştırmacılar, kömür yasağının dökme yük gemisi talebi üzerinde olumlu bir etki yarattığına dikkat çekerek ”Bir yanda Japonya ve Hindistan’a gönderilen Avustralya kömürü var. Öte yandan Çin, 2015’ten bu yana ilk kez Güney Afrika kömürünü ithal ederek kaynaklarını daha da çeşitlendirdi” dedi.
HAFİFLESE DE DEVAM EDİYOR
Denizcilik kuruluşu BIMCO, bu hafta yaptığı açıklamada “Çin ile Avustralya arasındaki ticari çıkmaz hafiflese de devam ediyor. Ancak buna rağmen gemi sahiplerinin ve operatörlerin ne kadar beklemeleri gerektiğine ve iki ülkenin yakın gelecekteki ticari ilişkilerinin nereye evirileceğine dair hiçbir bir sinyal verilmiyor” ifadelerine yer verdi. (denizhaber.net)
25.02.2021 Ticaret Savaşı Denize Sıçradı, Çin Konteyner Topluyor
Libya limanlarında da büyük sıkıntı yaşandığı dile getiriliyor. 1 Şubat itibarıyla Libya’da tahliye olmuş tüm konteynerlerde ECTN numarası olması zorunlu hale geldi. Fakat Libya gerekli altyapıyı ve hazırlığı hala sağlayamadığı için alıcılar ürünlerini çekemiyor. 23 gündür tüm konteynerler limanda sıkıştı.
Küresel tedarik zincirinde tüm dengeleri altüst eden boş konteyner krizi, ülkeler arasındaki ticaret savaşlarını kızıştırdı. Boş konteynerlerin stratejik güç olarak kullanılmaya başladığına dikkat çekiliyor.
Türk lojistik sektörü temsilcileri, Çin’in boş konteynerleri topladığını, ABD’nin de ülkesinden mal almaya mecbur bıraktığını dile getirirken, ihracat yapmanın giderek zorlaştığına vurgu yapıyor.
Yetkililer, hazirana uzaması beklenen sorunun, alternatif çözümlere verilecek teşviklerle acilen çözülmesini bekliyor.
ÇİN, ARMATÖRLERE BASKI YAPIYOR
Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Danışmanı Prof. Soner Esmer, sadece navlunları değil, ekipman üretim fiyatlarını da neredeyse iki kat artıran boş konteyner tedarik sorununun birçok ülkedeki lojistik süreçlerin aksamasına neden olduğunu hatırlatarak “Diğer taraftan ortaya çıkan bu duruma karşın kısa sürede pandemiyi kontrol altına alarak yeniden üretime hızlı bir şekilde başlayan Çin’in boş konteyner talebini hala ısrarlı bir şekilde sürdürmesi bu süreci daha da olumsuz hale getiriyor” dedi.
Esmer, “Çin’in ihracatını sürdürmek için boş konteynere ihtiyacı var. Bunun için de armatörlere baskı yapıyor. Armatörler de daha karlı olduğu için sanki Çin’den başka ülke yokmuş gibi karlılık odaklı düşünerek boş konteyneri Çin’de pozisyonlandırıyorlar” diye konuştu.
“YERLİ VE GÜÇLÜ FİLO ŞART”
Esmer, boş konteyner pozisyonlama sorununun bu yılın üçüncü çeyreği sonuna kadar uzayacağı ve armatörlerin yüksek karlılıklarından dolayı normale dönmek için pek de hevesli olmayacaklarının öngörüldüğünü aktardı.
Esmer, armatörlerin boş konteyner ısrarının devam etmesi halinde yükselen fiyatların yarattığı olumsuz durumun sadece ihracatçılar üzerinde değil ithalatçılar üzerinde de ciddi bir baskı oluşturması beklendiğini belirterek, bazı yüklerin kuru yük gemilerine kaymasının beklendiğini söyledi. Esmer, “Sorunun çözümü için konteyner üretilebilir. Ancak kısa dönemli bir iyileşme sağlar. Esas çözüm güçlü denizcilik filosuna sahip olarak konteyner ve diğer yükler de taşıyan ülke konumuna geçmek” dedi.
ABD-ÇİN GERİLİMİ BURAYA SIÇRADI
Dünya Gazetesi’nden Aysel Yücel’in haberine göre, Rif Line Lojistik Türkiye Genel Müdürü Mehmet Serkan Erdem, ABDÇin ticaret savaşının konteynera sıçradığını ifade ederek “ABD boş konteyner almak isteyen gemileri limana yanaştırmıyor. Orada çok sayıda boş konteyner birikti ama ‘alacaksan dolu alacaksın’ diyorlar” açıklamasını yaptı.
İsrail ve Suudi Arabistan’ın da boş konteyner çıkışına sınırlama getirdiğini aktaran Erdem, “Bu ülkeler 50’den fazla boş konteynerin çıkışına izin vermiyor. Türkiye’nin konteyner havuzu tamamen boşaldı. Sadece Yunanistan ve Mısır’dan boş konteyner alabiliyoruz. Onlar da kısıtlama getirirse durum kritik” diye konuştu.
Bazı firmalarda üretimi durma noktasına getiren krize kısa vadede çözüm için Ro-Ro taşımacılığı alternatif gösterilirken, uzun vadede ise güçlü bir filo ve konteyner üretimi için teşvik mekanizmasının devreye girmesi gerektiği belirtiliyor. Mehmet Serkan Erdem’e göre, treyler üreticileri kendilerine yeterli teşvik verildiği takdirde, hızlı bir şekilde konteyner üretebileceğini savunuyor.
“KONTEYNER MASKESİ ALTINDA KÜRESEL SAVAŞ”
Giritli Global Lojistik Yönetici Ortağı Kaptan Murat Karaman, konteyner maskesi altında küresel ticaret savaşları yaşandığını dile getirerek “Konteyneri olanın ihracat yapabileceği gerçeği bu konuda üzerinde çok derin bir karaborsa oluşturdu” dedi.
Karaman, konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:
“ABD’de patlayan 2008 finansal krizi ile denizcilik sektörü çok ciddi savaşlar içerisine girmiş, bu savaştan sağ salim çıkabilmek için en büyük rakipleri ile birleşmeler ve ortak ticaret rotaları oluşturmuştu. Son 12 yıldır armatörler gemilerini doldurabilmek için, pazarlama yapar, navlun rekabetine girer, demoraj ‘free time’ sürelerini uzatır ve BCO ve forwarder’ların peşini bırakmazlardı. Pandemiyle birlikte domino etkisi Çin’den başladı. Fabrikalar tüm dünyada tek tek kapanırken, Çin iki ay içinde tam gaz üretime başladı ve gece gündüz demeden çalıştı. Tüm dünyaya tek başına ihracat yapmaya aday oldu. Durum öyle bir noktaya geldi ki dünyadaki boş konteynerin hepsini Çin’e göndersek dahi bu talebi karşılamanın imkânı yoktu. Ve savaş böylece başladı. Konteyneri olanın ihracat yapabileceği gerçeği konteynerler üzerinde çok derin bir karaborsa oluşturdu. En büyük konteyner ithalatçısı olan ABD, limanları yavaşlattı konteynerlerin boş olarak yüklenmesine izin vermedi, kotalar oluşturdu.”
Pandemi öncesinde hiçbir armatörün konteyneri boş olarak yüklemek istemediğini ifade eden Karaman, “Armatörler, değersiz de olsa bir mal girsin, boş konteyner liman masraflarından kurtulsun isterdi. Çin-ABD navlunları 10 bin dolar seviyesine çıkınca, hiçbir armatör limana ödeyeceği 50-100 dolar boş konteyner bedelini görmez oldu. Ve bir anda talimat geldi: Tüm boş konteynerleri Çin’e gönderin!”
“ARMATÖRLER, TİCARETE VE POLİTİKAYA YÖN VERİYOR”
“Türkiye’de ihracatçı aylardır boş konteyner ve rezervasyon onayı beklerken, binlerce konteyner gemilere boş olarak yüklenip Çin’e doğru yola çıktı ve çıkmaya devam ediyor. Konteyner armatörleri 2021’de hiç olmadıkları kadar güçlü” diyen Karamanın aktardığına göre; armatörler istediği müşteriye ve yüke rezervasyon onayı verip istemediğine onay vermeyerek ticarete istedikleri gibi yön verebiliyor. İstedikleri ülkelerden ‘booking’ alıyor, istemediklerine almıyorlar, istedikleri mal cinsini taşıyor istemediklerini taşımıyorlar. Armatörler, gemiye rezervasyon almalarına rağmen, konteyner vereceklerini garanti etmiyorlar. Ürünler fabrikada konteyner beklerken ‘konteyner olmadığı gerekçesi ile rezervasyonlar iptal ediliyor. Bazı alıcılar alıcıları yüksek demoraj faturaları ile karşı karşıya bırakılıyor.
KONTEYNER KRİZİNE KARŞI 6 ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Giritli Global Lojistik Yönetici Ortağı Kaptan Murat Karaman, konteyner krizinin Türkiye’nin dış ticaretine daha fazla zarar vermemesi için hükümete 6 çözüm önerisinde bulundu, bunların acilen hayata geçirilmesi için çağrı yaptı.
Ülkemizden hiçbir armatörün boş konteyner yüklemesine izin vermeyecek bir kurala acilen ihtiyaç var. Bu sayede kanayan yaraya bir miktar tampon yapılabilecek.
Türkiye’ye daha fazla konteyner gelebilmesi için Çin’den ithalata odaklanmak, belirli ürün gruplarının ithalatında teşvik, vergi avantajı sağlamak gerekiyor. Bu sayede ihracat artabilir.
Türkiye’de acilen konteyner üretimine hız verilip, üreticilere teşvik ve kredi sağlanmalı.
Yerli ve milli bir konteyner hat işletmecisinin ya da devletin acilen Türkiye>Ortadoğu>Uzakdoğu’yu bağlayan bir rotada hizmet vermeye başlayacak bir hat kurması elzem.
Yakın destinasyonar için Ro-Rotren – TIR nakliyeleri için ihracat teşviki verilmeli.
Acilen temel gıda, bakliyat, hububat ihracatına yasak getirilmeli. İthalat ile temel gıda, bakliyat, hububat stoğu yapılmalı. (denizhaber.net)
23.02.2021 SNMCMG-2’nin Komutası Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na Devredildi
NATO’nun Akdeniz ve Karadeniz’deki mayın harbine yönelik deniz harekat ve eğitim faaliyetlerinden sorumlu NATO Daimi Mayın Karşı Tedbirleri Deniz Görev Grubu-2’nin komutası, düzenlenen törenle Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na devredildi.
NATO’nun Akdeniz ve Karadeniz’deki mayın harbine yönelik deniz harekat ve eğitim faaliyetlerinden sorumlu NATO Daimi Mayın Karşı Tedbirleri Deniz Görev Grubu-2 (SNMCMG-2)’nin komutası, Tuzla’daki Deniz Harp Okulu yerleşkesinde düzenlenen törenle Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na devredildi.
SNMCMG-2’nin komutası, 20 Şubat – 16 Nisan 2021 tarihleri arasında Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nca yürütülecek TCG Sokullu Mehmet Paşa gemisi SNMCMG-2’nin karargahını hamilen komuta gemisi görevini icra edecek.
Törene Donanma Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Deniz Albay Yusuf Karagülle de katılım göstererek İngilizce konuşmalar yaptılar.
SNMCMG-2 komodorunun forsu, sancak gemisi TCG Sokullu Mehmet Paşa gemisine bando eşliğinde toka edildi.
Törende ayrıca SNMCMG-2 komodoru ve donanma komutanı Oramiral Tatlıoğlu tarafından SNMCMG-2 komuta devir teslim defteri imzalandı. (denizhaber.net)
23.02.2021 Deseo İsimli Otonom Gemi, Zeebrugge’den Antwerp’e Konteyner Taşıyor
Dünyanın en yoğun nehirlerinden biri olan Westerschelde’de Belçika’nın Zeebrugge ve Antwerp limanları arasında uzaktan kumanda edilen bir geminin ilk seferi gerçekleştirildi.
Deseo isimli otonom gemi, geçtiğimiz günlerde birleşeceği açıklanan iki liman arasında uzaktan kumanda edilerek konteyner taşımacılığına başladı.
Gemi, Seafar’ın karadaki kontrol merkezi tarafından kumanda ediliyor. Amacın ise, azaltılmış bir mürettebatla güvenli navigasyona doğru gelişmek olduğu belirtiliyor.
Splash247 isimli sitede yer alan habere göre, projenin geliştirilmesinde, deniz yolu yeniliklerinde öncü isim Flanders ile birden fazla devlet kurumunun yer aldığı açıklandı.
Gemileri otomatikleştirmek ve merkezi bir kontrol merkezinden kumanda etmek için gereken teknolojiyi Seafar geliştirdi. Kontrol merkezindeki operatörler, güvenli navigasyon sağlamak için yapay zeka, gelişmiş sensör ve nesne algılamaya dayalı bir dizi yüksek teknoloji sistemini kontrol ediyor.
Seafar CEO’su Louis-Robert Cool, “Seafar, yarı otonom navigasyon için en son teknolojilerin geliştirilmesi ve operasyonel entegrasyonunda Avrupalı bir öncüdür. Denizcilik sektöründe yenilikçi bir şirket olarak Seafar, verimli ve sürdürülebilir seyre geçişi hızlandırmak istiyor” ifadelerini kullandı. (denizhaber.net)
22.02.2021 CSSC Cape Town İsimli Gemide Patlama: 2 Yaralı
CSSC Cape Town isimli gemide meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 4 mürettebatın yaralandığı öğrenildi.
Cebelitarık Liman İdaresi’ne (GPA) göre, geçtiğimiz yıl inşa edilen CSSC Cape Town adlı geminin ön üst güvertesinin yakınında Cebelitarık karasularına girdiği sırada şiddetli bir patlama yaşandı.
Tamamı Çinli olan mürettebatın iki üyesi, Cebelitarık Sağlık Dairesi’nden gelen sağlık görevlileri tarafından gemide tedavi edildi.
İlk müdahale ekipleri diğer iki kazazedeyi acil tedavi için tahliye etmek üzere Algeciras Limanı’ndan tıbbi helikopter talep etti. Cebelitarık’taki St Bernard’s Hastanesi’ne nakledilen 40 ve 25 yaşındaki denizciler, ağır yanıkları tedavi edilmek üzere Sevilla’daki bir yanık ünitesine nakledildiler.
BAYRAK DEVLETİ TEMSİLCİLERİ SORUŞTURACAK
Patlamadan sonra geminin demirleme sisteminin işlevselliğini kaybettiği ve hemen demirleyemediği açıklandı.
Cebelitarık Liman İdaresi, geminin diğer tüm açılardan tamamen çalışır durumda kaldığını ve demirleme ekipmanının onarımının kısa süre içinde başlayacağını belirtti.
İlgili klas kuruluşu ve bayrak devleti temsilcilerinin de bir güvenlik soruşturması yürütmek üzere gemiye katılacağı açıklandı. (denizhaber.net)