2.08.2022 Limanlarda işletme süresini 49 yıla uzatan düzenleme iptal edildi
Anayasa Mahkemesi (AYM), özelleştirilen limanların işletme hakkının 49 yıla uzatılmasını öngören yasal düzenlemeyi iptal etti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), özelleştirilen Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. (TDİ) ve Türkiye Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne (TCDD) ait bazı limanlardan 49 yıldan az süreli işletme süresi olanlarının sözleşme süresinin ihalesiz olarak 49 yıla uzatılmasını öngören yasal düzenlemeyi iptal etti.
CHP’li Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç öncülüğünde 133 milletvekili tarafından yapılan başvuruyu inceleyen AYM’nin 20 Temmuz tarihli gerekçeli kararı Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.
DEVLETİ ZARARA UĞRATACAĞI BELİRTİLDİ
Kararın iptal talebinin gerekçesi bölümünde, söz konusu yasal düzenleme ile kesinleşmiş yargı kararıyla iptal edilen sözleşmelerin sürelerinin uzatılması yoluyla bu sözleşmelere yasal geçerlilik sağlandığı, yeni ihaleler yapılmaksızın sözleşme sürelerinin uzatılmasının devleti zarara uğratacağı belirtildi.
Bu durumun sözleşme özgürlüğünün kullanılması bakımından eşitsizliğe yol açtığı, sözleşme tarafı olmayan kişilerin ihaleye katılma imkanından mahrum bırakıldığı görüşlerine yer verildi.
ANAYASAYA AYKIRI OLDUĞUNA KARAR VERİLDİ
Başvuruyu inceleyen yüksek mahkeme, mevcut özelleştirme sözleşmesinin tarafları dışında istekli olan başka kişilerin ek sözleşmeye taraf olabilme imkanının engellenmesinin serbest rekabet ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmadığını ve limanların gerçek özelleştirme değerlerine ulaşılmasını da engelleyebilecek nitelikte olduğu yönünde görüş bildirdi.
AYM ayrıca, söz konusu kuralın zaman kaybı yaşanmadan yapılacak yatırımlar ile limanların rekabet güçlerinin korunması yönündeki gerekçesi gözetildiğinde, farklı muamelenin objektif ve makul bir temele dayandığının söylenemeyeceğini belirtti.
AYM, 7350 sayılı yasayla 4046 sayılı özelleştirme uygulamaları hakkında kanuna eklenen geçici 30 maddenin bahse konu düzenlemeleri içeren 1. 2. ve 3. fıkralarının anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline oybirliğiyle karar verdi. (Deniz Haber)
2.08.2022 Türkiye, deniz topu üreten ilk 10 ülke arasına girdi
Türkiye, deniz topuna gelen ambargolar sonrası harekete geçti. İtalya’dan ithal edilen deniz topu çeşitli bahaneler öne sürüldü ve ardından fiyatı yükseltildi. Türkiye şimdi bu gelen ambargolara ve bahanelere karşı kendi deniz topunu kendisi üretti ve alanında dünyanın 7. ülkesi oldu.
Yerli ve milli savunma projeleri birbirini izliyor. Son dönemde denizde petrol ve doğalgaz aramalarında etkinliğini artıran Türkiye’nin, ‘Mavi Vatan’ olarak adlandırılan denizlerimizdeki güvenliği de en üst seviyeye çıkarma konusundaki deniz topu, kabul testlerine hazırlandı.
Yüzde 100 yerli ve milli olarak MKE tarafından üretilecek deniz topu, liman ve seyir kabul testlerine hazır hâle getirildi. 76 Milimetre Deniz Topu Projesi, Makine ve Kimya Endüstrisi AŞ (MKE) tarafından yürütülüyor.
Geçen yıl, Konya Karapınar’daki test sahasındaki tüm testlerden başarı ile geçen millî ve yerli deniz topu, seri üretiminden önceki son aşaması olan liman ve seyir kabul testlerine de hazır hâle getirildi.
MKE Genel Müdürü Yasin Akdere bu gelişmeyi sosyal medya hesabından “MKE tarafından yüzde 100 yerli ve millî imkânlarla geliştirilen 76/62 Millî Deniz Topu, liman ve seyir kabul testlerine hazır. Geri sayım başlıyor” diye duyurdu.
Akdere, geçtiğimiz günlerde TBMM KİT Komisyonunda da proje ile ilgili bilgi verirken, millî deniz topu projesinin bu yıl içinde tamamlanacağını söylemişti. Akdere “Karapınar’daki bütün testlerimizi başarıyla tamamladık, dakikada 80 atışı gerçekleştirdik, bir tek liman ve gemi üzerindeki test atışlarımız kaldı; Deniz Kuvvetlerimizle planlamamızı yaptık, iki ay içerisinde gemi üzerinde de testlerimizi tamamlayarak seri üretime başlayacağız” demişti.
HEM AMBARGO HEM YÜKSEK FİYAT
Türkiye daha önce namlu çapı 76 mm olan deniz topunu İtalyan bir firmadan tedarik ediyordu. Türkiye daha önceki savunma gereç ve silahlarında olduğu gibi deniz topunda da ‘sudan’ bahanelerle ambargoyla karşılaştı, ürün için çok yüksek fiyatlar teklif edildi. Bu aşamada Türkiye söz konusu deniz topunu üretmeye karar verdi.
Yerli ve millî imkânlarla ve daha düşük maliyetle üretilecek Millî Deniz Topu, tüm hücumbotlardan, Gabya sınıfı fırkateynlere, MİLGEM korvetlerinden istif sınıfı fırkateynlere kadar çok çeşitli gemilerde kullanılacak. (Deniz Haber)
1.08.2022 Ukrayna’dan tahıl sevkiyatı nihayet başlıyor
MSB, tahıl sevkiyatı anlaşması kapsamındaki mısır yüklü ilk geminin Lübnan’a gitmek üzere Odessa Limanı’ndan hareket edeceğini bildirdi.
Türkiye’nin girişimleri sonucu 22 Temmuz’da Rusya, Ukrayna, Birleşmiş Milletler ve Türkiye tarafından ‘Tahıl sevkiyatı’ anlaşması İstanbul’da imzalanmıştı.
İlk tahıl gemisinin ne zaman yola çıkacağı da belli oldu. Milli Savunma Bakanlığı, Ukrayna limanlarından çıkacak tahıl yüklü ilk geminin bu sabah Odesa Limanı’ndan hareket etmesi konusunda mutabık kalındığını bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Bakanlar ve ilgili taraflarla yaptığı görüşmeler ve İstanbul’daki Müşterek Koordinasyon Merkezi’nin yoğun çalışmaları sonucunda tahıl yüklü ilk geminin Odesa Limanı’ndan hareket etmesi konusunda mutabık kalındığı belirtildi.
Sierra Leone bayraklı mısır yüklü Razoni isimli kuru yük gemisinin Lübnan’a gideceği bildirilen açıklamada, “22 Temmuz 2022’de Türkiye, Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler arasında imzalanan ‘Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi’ belgesi kapsamında sevkiyat yapacak bu ilk gemiyi takiben diğer gemilerin de belirlenen koridor ve usuller çerçevesinde intikalleri planlanmaktadır” ifadesine yer verildi.
20 MİLYON TON TAHIL
İstanbul’da imzalanan anlaşma ile 20 milyon ton tahılın Ukrayna’nın Odessa, Pivdennyi ve Chornomorsk limanlarından tahliye edilmesi bekleniyor. Tahliye ile birlikte küresel gıda fiyatları da düşecek.
TAHIL YÜKLÜ OLMAYAN GEMİLERE İZİN YOK
Boş gemiler ve tahıl yüklü olmayan gemilerin limanlardan çıkmasına izin verilmeyecek.
İSTANBUL’DAKİ MERKEZDEN KONTROL EDİLECEK
20 milyon ton tahılı dünyaya ulaştıracak koridorun bütün kontrolü İstanbul’da kurulacak merkezde gerçekleştirilecek. Küresel gıda fiyatlarını düşürecek koridorun etkin şekilde çalışması için önlemler alındı.
Buna göre gemilerin takibi uydudan ve İHA’larla yapılacak. Kontroller varış limanında gerçekleştirilecek. Sinyalini kapatan, liman uğrak noktaları konusunda şeffaf bilgi vermeyen gemiler Türk karasularına alınmayacak. Rusya da tahıl ve gübre ihracatı yapabilecek.Sevkiyatın yönetileceği merkez de İstanbul’da. 27 Temmuz’da açılan Müşterek Koordinasyon Merkezi’nde Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri yer alıyor. (Deniz Haber)
30.07.2022 Elektrik üreten gemi, geleceğe ışık tutuyor
Yenilenebilir enerji konusunda her gün yeni bir adım atılıyor. Doğaya büyük tehlike yaratan fosil yakıtları kullanmayı bırakmak adına yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektrik enerjisi oldukça büyük önem taşıyor.
Bu konuda yapılan çalışmalar sayesinde yenilenebilir enerji üretmenin ve kullanmanın birçok yolu ile karşılaşıyoruz. Devasa elektrik üreten gemi de bunlardan bir tanesi.
İskoçya’da bir şirket, Orbital O2 2MW adını verdiği devasa bir araçla elektrik üreten türbinlere yeni bir yorum getirdi. Orbital O2, milyonlarca ev için temiz elektrik üreterek iklim değişikliğiyle mücadele etmek için tasarlanmış yüzen bir gelgit türbini platformu olarak nitelendirilebilir.
Bir demirleme sistemine bağlı olan devasa gemi, açık denizlerde hareketli akıntıları yakalamak için büyük pervanelerini kullanıyor. Akıntılar yardımı ile ortaya çıkan elektrik, temiz enerjiyi saklamak adına güç üreten hücrelere yönlendiriliyor.
Orbital, tek bir O2’nin 2.5 megawatt güç üretebileceğini söylüyor. Bu miktar da 1.700 hanenin yıllık elektrik ihtiyacı anlamına geliyor. Bu gemilerden daha fazlasının kullanılması durumunda İngiltere’nin büyük bir bölümünün okyanus akıntılarından elde edilen elektrik ile aydınlatılması içten bile değil.
Temiz enerji üreten bu devasa gemi boyutlarıyla da fark yaratıyor. Yaklaşık 72 metre uzunluğunda olan gemi boyutları ile 747 jumbo jet ile yarışıyor. Ayrıca 18 metrelik katlanabilir iki kanada sahip olan geminin 2 adet 10 metrelik pervanesi bulunuyor. (Deniz Haber)
29.07.2022 Türkiye’nin dış ticaret açığı, yüzde 184.5 arttı
TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre, Haziran ayında ihracat yüzde 18,7 artarken, ithalat yüzde 39,7 arttı. Dış ticaret açığı ise yüzde 184,5 artarak 8 milyar 167 milyon dolara yükseldi.
Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2022 yılı Haziran ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,7 artarak 23 milyar 428 milyon dolar, ithalat yüzde 39,7 artarak 31 milyar 595 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Genel ticaret sistemine göre ihracat 2022 yılı Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20,0 artarak 125 milyar 866 milyon dolar, ithalat yüzde 40,6 artarak 177 milyar 267 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2022 Haziran ayında yüzde 15,7 artarak 18 milyar 895 milyon dolardan, 21 milyar 856 milyon dolara yükseldi.
Haziran ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 19,4 artarak 18 milyar 646 milyon dolardan, 22 milyar 272 milyon dolara yükseldi.
Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Haziran ayında 416 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 17,5 artarak 44 milyar 128 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 98,1 oldu.
DIŞ TİCARET AÇIĞI YÜZDE 184,5 ARTTI
Haziran ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 184,5 artarak 2 milyar 871 milyon dolardan, 8 milyar 167 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Haziran ayında yüzde 87,3 iken, 2022 Haziran ayında yüzde 74,1’e geriledi.
DIŞ TİCARET AÇIĞI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİNDE İSE YÜZDE 142,7 ARTTI
Ocak-Haziran döneminde dış ticaret açığı yüzde 142,7 artarak 21 milyar 181 milyon dolardan, 51 milyar 400 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Haziran döneminde yüzde 83,2 iken, 2022 yılının aynı döneminde yüzde 71,0’a geriledi. (Deniz Haber)
28.07.2022 Türk armatörler, gemi topluyor
Türkiye’nin küresel tedarik zincirinde rolünün artması, Türk armatörleri gemi yatırımında atağa geçirdi. Bu yılın ilk 7 ayında satılan 1.120 adet geminin 34’ünü Türk armatörler aldı. Türk yatırımcılar, bu gemi alımlarıyla Yunanistan, Çin, Singapur ve İsviçreli rakiplerinden sonra 5. sırada yer aldı.
Türk armatörlerin gemi yatırımları Rusya-Ukrayna savaşıyla hızlandı. 8 yıl sonra ilk kez 2021 yılında filoyu büyüten armatörlerin bu yıl radarında tanker ve kuru yük gemileri var.
Allied Shipping Research’un raporuna göre, bu yılın ilk 7 ayında Türk armatörler, alıcının belli olduğu 1.120 geminin 34’ünde alıcı pozisyonunda. Yerli yatırımcılar, bu gemi alımlarıyla Yunanistan, Çin, Singapur ve İsviçreli rakiplerinden sonra 5. sırada yer aldı. Türk armatörler, son dönemdeki agresif gemi yatırımlarıyla yabancı basında da gündem oldu.
Dünya Gazetesi’nden Aysel Yücel’in haberine göre, pandemiyle birlikte ortaya çıkan konteyner krizi Türk armatörleri de harekete geçirmişti. Bu dönemde küresel denizyolu navlunlarının 10 kata yakın artmasıyla rekor karlılıklara imza atan armatörler, gemi yatırımlarını hızlandırdı. Türk Armatörler Birliği’nin geçen hafta web sitesi üzerinden de yayımladığı Türk Deniz Taşımacılığı Gözden Geçirme Raporu’na göre, Ocak 2021’de 28 milyon 929 bin DWT olan 1000 GT üzerindeki Türk sahipli gemi tonajı, Ocak 2022’ye gelindiğinde 30 milyon 680 bin DWT’ye ulaştı. Böylece, Türk sahipli filo ‘yeniden yükseliş’ dönemini başlatmış oldu.
“AŞIRI HAREKET VAR, GECE YARILARINA KADAR ÇALIŞIYORUZ”
Türkiye’nin önde gelen brokerlik şirketlerinden Pelikan Denizcilik ortağı Meltem Süloğlu, son dönemde Türk armatörlerin gemi alımı konusunda çok aktif olduğunu vurgulayarak, “Aşırı bir hareket var, her gün gece yarılarına kadar çalışıyoruz. Genel olarak Türk armatörler alımda. Özellikle tanker, kuru yük, LPG alıyorlar. Finansman için paraya kolay erişim de bunu etkiliyor. Yabancı fonlardan para kullandırıyoruz” diye konuştu.
ARKAS HOLDİNG, KURU YÜK PİYASASINA GİRDİ
Son gemi yatırımı haberi bu hafta başında Arkas Holding’den geldi. Türkiye’nin önde gelen konteyner armatörlerinden Arkas, yeni gemi yatırımıyla kuru yük piyasasına girdi. Akdeniz’de kısa mesafeli konteyner gemi taşımacılığında güçlü gruplardan Arkas, Yunanlı armatörden aldığı Nicolaos A isimli supramax gemiye Zeynep C ismini verdi. Yunan kaynaklar, geminin yaklaşık 14 milyon dolara satıldığını öne sürdü.
BEKMEZCİ AİLESİ, TANKER FİLOSUNU BÜYÜTÜYOR
Tekstil sektörünün önde gelen yatırımcılarından Bekmezci Ailesi, geçen yıl girdiği tanker piyasasında yeni yatırımlarla büyüyor. Bekmezci Ailesi, Yunan armatöre ait 40.000 DWT’lik Seaexplorer isimli tankeri satın alarak filosuna kattı. 2003 yılında inşa edilen gemi için Bekmezci Ailesi’nin yaklaşık 9 milyon dolar ödediği belirtiliyor. Şirket, geçen haftalarda Yunan armatörden bir tanker daha satın almıştı. Gruba bağlı Beks Denizcilik bünyesinde kuru yük gemileri bulunduran Bekmezci Ailesi, Yunan armatörden aldığı eski bir gemi ile 2021’de tanker piyasasına giriş yapmıştı. Kuru yük yatırımları da yapan grubun, filosundaki gemi sayısı 20’ye yaklaşıyor.
KONTEYNER GEMİ ALIMLARI DA DİKKAT ÇEKİYOR
Yerli armatörlerin konteyner gemi yatırımları da dikkat çekiyor. Medkon, Akkon, Turkon yatırım yapanlar arasında. Son dönemde filosuna 4 gemi ekleyen Medkon Genel Müdürü Mahmut Işık, “Ekonomide beklenen resesyonun olacağını, ancak çok uzun sürmeyeceğini öngörüyoruz. Dolayısıyla denizcilik sektörünün 2008’deki gibi bir krizle karşılaşacağını düşünmüyoruz. Yük hareketinin ve gemi beklemelerinin devam ettiği, özellikle de ‘feeder’ tonaj gemilerde yeni inşanın çok olmaması nedeniyle taleplerin yoğun olacağını düşünüyoruz” dedi.
“GÖZDEN DÜŞEN RUS PETROLÜ, TANKER YATIRIMINI ARTIRDI”
Navis Yönetim Danışmanlık Yöneticisi ve S&P Brokeri Engin Koçak, Türk armatörlerin bu dönemde gemi alımlarında aktif olmasının üç temel nedeni olduğunu ifade etti. Koçak, bu nedenleri şöyle sıraladı:
1- Türk armatör son iki yılda kazandığı paralarla büyük tonaja ısınıyor ve handysize/supramax ya da hiç olmadı 20.000 DWT üstü yatırımlarını artırıyor.
2- Piyasada ‘2023’te tonajın hız kesmesi mi resesyon mu?’ tartışması var. Ben biraz yavaşlamaların resesyonu dengeleyeceği ve navlunların çok sert düşmeyeceği kanaatindeyim. Bu kanaatte olanlar veya daha da iyimser olanlar alım tarafında aktif ve agresifler. Ama aldıkları tonajlar da genelde Tier II makineli, 2011 sonrası inşa, ekonomik harcamalı güzel gemiler. Satanlar ise kötümser tarafta olanlar ama her iki tarafın da aktifliği bir piyasa doğuruyor. Ben bu alım/satımları stratejik pozisyonlama olarak değerlendiriyorum ve bence Türk armatörünün büyük oyuncuların mantığına yaklaştığını gösteriyor.
3- Tanker tarafını ayrıca değerlendirmek gerekiyor. Burada suezmax, aframax ve MR tonajında geçen yıla göre çok ciddi gelir artışları var. Resesyon beklenmesine rağmen ticaret konjonktürel olarak biçim değiştirdi. Rus petrolü gözden düşünce ticaret rotaları da değişti ve bu tanker armatörünün lehine oldu. Bunu görenler ve bu durumun uzun süreceğini sezenler tankere yöneliyor, yatırım çeşitlendiriyor.
“UZUN VADELİ BU YATIRIMLARI, DOĞRU BULUYORUM”
Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, pandemi ve ardından Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte Türkiye’nin tedarik zincirinde öne çıkmasının Türk limanlarına ve Türk lojistik sektörüne ilgiyi artırdığını ifade ederek Türk armatörlerin de dünya ticaretindeki bu değişime hazırlandığını ifade etti.
Aslanoğlu, Türk armatörlerin bu dönemde yatırım yapmasını doğru bulduğunu ifade ederek, “Çünkü bence bu dönemde Türk sanayisi kurdan bağımsız AB’deki birçok rakibine göre satabilme kapasitesini gösterdi. Bu kurdan falan bağımsız bir rekabet gücü aslında. Küresel devler artık Çin yerine daha yakın coğrafyaları tercih ediyor. Türkiye’de bu dönemde öne çıkıyor. Uzakdoğulu firmaların da burada yeni yatırımları olabilir. O nedenle Türkiye’nin lojistik merkezi olması konusunda kalıcı bir trend olma olasılığı artıyor. Evet, resesyon beklentisi var. Çok sert bir resesyon beklemiyorum. Ayrıca resesyon dünyanın her yerinde farklı şiddette olacak. AB biraz farklı ama orada da bir süre sonra çok farklı pozitif bir döneme geçileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla bu yatırımlar uzun vadeli planlar çerçevesinde yapılıyor” diye konuştu.
Aslanoğlu ayrıca, AB’nin yeşil dönüşümünün de armatörlerin çevreci gemi yatırımlarını hızlandırdığını söyledi. (Deniz Haber)
27.07.2022 Muhammet Erdoğan, Denizcilik Genel Müdürlüğü’nde daire başkanlığına atandı
İstanbul Liman Başkanı Muhammet Erdoğan’ın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü’nde daire başkanlığına atandığı öğrenildi.
İstanbul’da en uzun süre görev yapan liman başkanlarından olan, İstanbul Liman Başkanı Muhammet Erdoğan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü’nde daire başkanlığına atandı.
Erdoğan’ın yerine ise vekaleten, aynı zamanda gemi inşa mühendisi olan Mustafa Kıran atandı.
Ambarlı Liman Başkanlığı görevini yürütürken 2014 yılında İstanbul Liman Başkanlığı’na atanan Erdoğan, yaklaşık 8 yıldır bu görevi başarıyla sürdürüyordu. (Deniz Haber)
26.07.2022 İhracatta blockchain dönemi başlıyor
Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, ihracat süreçlerindeki iş ve işlemlerin, blockchain ağı üzerinde yürütülmesi, yönetilmesi ve takibini amaçlayan projede ilk faz çalışmaları tamamlandı.
Türkiye’de ihracatın dijitalleşmesini ve blockchain altyapısı üzerinden yönetilebilmesini amaçlayan “İhracat Sürecinin Blockchain Teknolojisi ile (Ülke İçinde) Uçtan Uca Tasarımı” projesinde birinci faz çalışmaları sona erdi.
İlk faz çalışmalarının sonuçları 28 Temmuz’da gerçekleştirilecek kapanış toplantısında paylaşılacak.
Geçen yıl 6 Aralık’ta başlatılan projenin ilk faz çalışmaları, bu yıl 8 Mart’ta açılış toplantısıyla tanıtılmıştı.
İŞLEM BASAMAKLARI AZALACAK
Konvansiyonel ihracat süreçlerinin Türkiye sınırları içinde kalan kısmının blockchain teknolojisiyle yeniden tasarlanmasına ilişkin çalışmaların yürütüldüğü ilk fazda, işlemlerin şeffaf bir şekilde takip edilebilmesi, kağıtsız ticaretin hayata geçirilmesi, belirli işlem basamaklarının otomasyonu ve aracı kurumların kaldırılabilmesi gibi proje başında ortaya konan hedeflerin tümü gerçekleştirildi.
İlk fazda ayrıca ihracat süreçlerindeki ihracatçı, gümrük müşaviri, nakliye şirketi, banka, sigorta şirketi ve kamu kurumları gibi paydaşların şeffaflık ve güven içerisinde işlem yapabilecekleri bir ekosistemin blockchain ile mümkün olduğu sonucuna ulaşıldı.
İşlem basamaklarını azaltarak süreçlere hız kazandıracak ve ihracat işlemlerinin maliyetlerini düşürecek uygulamaların analiz edildiği ilk fazda, kağıt kullanımı ve belge transferi için gerekli kaynak kullanımının ortadan kaldırılması ile çevresel sürdürülebilirliğin ve yeşil dönüşümün paydaş kurumlarca benimsenebileceği görüldü.
Aynı zamanda paydaşların, sistem üzerindeki işlemlerden neredeyse eş zamanlı haberdar olması sağlanarak bilgi paylaşım yöntemlerinin çeşitliliğinden doğan gecikmelerin önüne geçilebileceği anlaşıldı.
PROJE 2022 SONUNDA TAMAMLANACAK
Hazine ve Maliye Bakanlığının finansmanıyla, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Ticaret Bakanlığı tarafından geliştirilen projenin “Birinci Faz Kapanış Toplantısı” 28 Temmuz’da yapılacak.
İkinci fazında, “Basitleştirilmiş Gümrük Beyannamesi” ile ihracat sürecinin analiz edileceği proje, 2022 sonu itibarıyla tamamlanacak.
BLOCKCHAIN NEDİR?
Blockchain, Bitcoin ile adını daha sık duyduğumuz şifrelenmiş işlem takibi sağlayan bir veri tabanıdır. Blockchain’in, bir merkeze bağlı olmadan yapılan işlemlerin güvenli, şifreli ve müdahale edilemez oluşu birçok sektörün bu teknolojiyi altyapılarında kullanmasını sağladı. Blockchain sistemi, güvenlik, şeffaflık, güvenilirlik ve kesinlik sağlayan özellikleri ile özellikle bankacılık sektöründe çok fazla kullanılmaya başlandı.
Gümrük, liman, nakliye şirketleri, bankalar gibi birçok faktörün içinde olduğu dış ticaret işlemleri, karmaşık ve uzun süre alan bir sürece sahiptir. Belgelerin iletilmesi, gecikmelerin yaşanması, problemlerin kısa sürede çözülememesi dış ticaretteki başlıca sorunlar arasında yer almaktadır. Blockchain ile tek bir kayıt sisteminin kurulması ile bilgilendirmenin anında gerçekleşmesi, sürecin tek bir kaynaktan izlenmesi, denetimin ve hesap verilebilirliğin kolaylaşması, mala ve söz konusu ücrete daha hızlı erişilmesi gibi faydalar sağlayacak. (Deniz Haber)