4.4.2022 Zehirli denizanaları, dokunanı yakıyor
Mersin kıyılarına vuran denizanalarının zehirli bir tür olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Deniz Ayas, bu denizanaları ölse bile zehirli iğnelerinin yakıcı özelliğinin bir süre daha devam ettiğini belirterek kesinlikle dokunulmaması ve o bölgelerde denize girilmemesi uyarısı yaptı.
Son aylarda Doğu Akdeniz’i saran denizanaları, Mersin’in merkezinde de sahillere kadar indi. Daha önce Silifke ve Erdemli ilçelerinde, özellikle de turizmin merkezi Kızkalesi’nde ölü olarak sahile vuran denizanaları, şimdi de Mersin’in merkez Mezitli ilçesi kıyılarında görüldü.
Açık denizde balıkçıların kabusu haline gelen, sahillere de ölü olarak vuran denizanaları, deniz kenarında gezintiye çıkan vatandaşları tedirgin ediyor. Özellikle çocukların ilgi odağı olan ölü denizanaları, zehirli özelliklerini bir süre daha muhafaza ettikleri için tehlike oluşturuyor.
Son birkaç gündür Mersin’in gözde turizm noktalarının başında gelen Kızkalesi’nde ölü olarak sahile vuran çok sayıda denizanasının belediye ekipleri tarafından temizlenmesinin ardından, denizanaları bu kez de Mersin’in merkezinde ortaya çıktı.
Merkez Mezitli ilçesi sahilinde gezintiye çıkan vatandaşlar, ölü olarak kıyıya vuran denizanaları ile karşılaştı. Sahilde yürüyüşe çıkan ve denizanalarını görünce şaşkınlık yaşadığını belirten Gökçe Kar, “İki tane denizanası var, bir tanesi çok büyük. Bayağı korkunç gözüküyorlar. Bunlar çok tehlikeli, eli, bacağı yakıyorlar” dedi.
“BALIKÇILARIN AĞLARINA TAKILIP, YENİDEN ATILMALARIYLA KIYIYA VURDUKLARINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, denizanalarının son dönemde Mersin’de yoğun olarak görülmelerinin nedenleri ve tehlikelerini İHA muhabirine anlattı. Denizanalarının uzun süredir Mersin Körfezi’nde olduklarını söyleyen Prof. Dr. Ayas, son olarak turizm açısından Mersin için önemli bir bölge olan Kızkalesi’nde çok sayıda denizanasının kıyıya vurduğunu belirtti. Ayas, “Denizanaları ya akıntı sistemleriyle dalgalarla kıyıya geliyorlar ya da balıkçılık sezonu devam ettiği için daha büyük bir olasılıkla özellikle troller ve uzatma ağlarına takılan bu denizanaları denize tekrar atılıyorlar. Bunlar da ölü olarak kıyıya vurmuş olabilir. Biz bunun üzerinde daha çok duruyoruz. Yani Kızkalesi’nde çok sayıda kıyıya vuran denizanasının muhtemelen bir av aracıyla yakalanıp denize atılması ve sonrasında da kıyıya vurması şeklinde gerçekleştiğini düşünüyoruz” sözlerini dile getirdi.
“ÖLSELER DAHİ YAKICI ETKİLERİNİ BİR SÜRE KORUYORLAR”
“Rhopilema nomadica” denilen ve Kızıldeniz’den gelen bu denizanası türünün çok büyük olabildiğine işaret eden Ayas, “Bunlar 8-10 kiloluk bir kütleye ulaşabiliyorlar. Tehlikeli ve zehirli bir tür. Bununla ilgili uyarılar yapılıyor. Hem balıkçıları uyarıyoruz hem de Kızkalesi’nde olduğu gibi kıyıya vuran denizanaları olduğunda, bunların flementlerinde ölseler dahi belli bir süre bu yakıcı etkilerini koruyorlar. Bu anlamda da kesinlikle dokunmamak gerekiyor” diye konuştu.
“KESİNLİKLE DENİZANALARININ OLDUĞU BÖLGELERDE DENİZE GİRMESİNLER”
Havaların ısınmaya başladığını ve Mersin’de artık insanların denize girdiklerini vurgulayan Ayas, “Denize giren vatandaşlara da uyarımız var. Kesinlikle denizanalarının olduğu bölgelerde denize girmesinler, çok ciddi yaralanmalara neden olabilir. Biz, bu türün akıntılarla birlikte Nisan ayı içerisinde körfezden çıkacağını düşünüyoruz. Turizm üzerinde bir etkisini beklemiyoruz, ama eğer çıkmazsa da ciddi bir sıkıntıya neden olabilir” ifadelerini kullandı. (Deniz Haber)
4.4.2022 Kruvaziyer turizmiyle bu yıl 1.5 milyon turistin gelmesi bekleniyor
Global Ports Holding Doğu Akdeniz Limanlar Bölge Direktörü Aziz Güngör, bu yıl Türkiye’ye 1100 kruvaziyer seferiyle 1.5 milyon turistin gelmesini beklediklerini söyledi.
Global Ports Holding Doğu Akdeniz Limanlar Bölge Direktörü Aziz Güngör, Türkiye’de kruvaziyer turizmde en fazla yolcu sayısına 2,3 milyon turist ile 2013’te ulaşıldığını, en fazla geminin yanaştığı yılın ise 1650 adet kruvaziyer ile 2011 olduğunu ifade etti.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle 2020’de Türkiye’de limanlara yanaşan gemi sayısının yok denecek kadar azaldığını, geçen yıl ise yalnızca 80 gemiyle 45 bin yolcunun geldiğini aktaran Güngör, şöyle konuştu:
“Tabii bu rakamlara baktığımızda, içinde bulunduğumuz dönemi, yaraların sarıldığı, bir toparlanmanın yaşanacağı bir dönem olarak görüyoruz. 2023 yılı itibarıyla da ülkemizin geçmişte eriştiği 2,3 milyonluk yolcu hedeflerinin tekrar gerçekleşeceği yıl olmasını bekliyoruz. Bu itibarla baktığımızda, 2022 yılında beklentimiz 1100 gemi seferiyle, 1,5 milyonun yakalanabileceği yönünde. Tabii bunları gemi kapasitelerine göre değerlendiriyoruz. Ancak pandeminin etkisiyle gemilerin doluluk oranlarının bir miktar daha düşük olabileceği de söyleniyor. Buna bağlı olarak yolcu sayısında da bazı değişimler olabilir elbette.”
Sektörde hızlı bir toparlanma yaşanacağına inandığını ifade eden Güngör, “Sadece Türkiye için değil, dünya çapında da bu büyük toparlanma bekleniyor.” diye konuştu.
“KUŞADASI BU İŞİN BAŞINI ÇEKECEKTİR”
Geçen yıl ekim ayında yolculu olarak sadece Kuşadası ve İstanbul limanlarının açıldığını belirten Güngör, şöyle devam etti:
“Daha sonra kısıtlamalar ocak itibarıyla kalktı. Normal bir sezonda ülkemizin 25 limanına kruvaziyer yanaşmakta ancak münhasıran kruvaziyer ağırlayan ülkemizde sadece 4-5 tane liman bulunmakta. Biz yine bu sene 25 limanın da öyle veya böyle, gemi ağırlayacağını beklemekteyiz. Ağırlıklı olarak yine Kuşadası bu işin başını çekecektir. İstanbul Galata Port, Çeşme, Bodrum, Marmaris, Antalya ve Alanya limanları da takip eden limanlar olacaktır.”
Kuşadası’nda bu yıl beklentilerinin 750 bin yolcu olduğunu aktaran Güngör, geçen yıl sadece 10 gemi ağırlayan İstanbul Limanı’na yanaşan kruvaziyer sayısının bu yıl 400’e çıkacağını ifade etti.
Güngör, dünyadaki limanların bu yılki beklentisinin 30 milyon yolcu olduğunu da dile getirdi.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞININ SEKTÖRE ETKİSİ
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşı nedeniyle birçok firmanın rotasını Akdeniz’e çevirdiğini aktaran Güngör, Rusya’nın Saint Petersburg Limanı için de iptalleri olduğuna dair duyum aldıklarını belirtti.
Güngör, “Bu durum başta ülkemiz olmak üzere civardaki diğer ülkelere de yarayacaktır ama gönül ister ki, bu kriz bir an önce sona ersin ve hem Karadeniz kruvaziyer pazarı hem de Baltık Denizi kruvaziyer pazarı hareketliliğini korusun.” dedi. (Deniz Haber)
4.4.2022 JOSCO TAICANG isimli gemi, Haydarpaşa’da karaya oturdu
197 metre uzunluğundaki Hong Kong bayraklı JOSCO TAICANG isimli geminin Haydarpaşa Limanı’nda yanaşma manevrası sırasında karaya oturduğu bildirildi.
JOSCO TAICANG isimli gemi, Haydarpaşa Limanı’nda yanaşma manevrası sırasında karaya oturdu. İhbar üzerine bölgeye Kıyı Emniyeti’ne ait KURTARMA-1, KURTARMA-6, KURTARMA-7, MEHMETÇİK römorkörleri, KEGM-3 botu ve balık adamlar sevk edildi.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün sosyal medya hesabı Twitter’dan yapılan açıklamada, “Haydarpaşa Limanı yanaşma manevrası sırasında karaya oturan 197 metre boyundaki JOSCO TAICANG isimli yük gemisi için, KURTARMA-1, KURTARMA-6, KURTARMA-7, MEHMETÇİK Römorkörlerimiz, KEGM-3 botumuz ve balık adam ekibimiz olay yerine ivedilikle sevk edildi” denildi.
Gemiyi kurtarmak için bölgede çalışmalar devam ediyor.
VALİLİKTEN AÇIKLAMA
İstanbul Valiliği de olaya ilişkin açıklamada bulundu. Açıklamada, “Bugün saat 11.00 sıralarında Haydarpaşa Limanı’na yanaşmak için manevra yapan Hong Kong bayraklı, 197 metre boyundaki JOSCO TAICANG isimli gemi karaya oturmuştur. Geminin kurtarılması için bölgeye sevk edilen Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü römorkörleri, balık adam ekipleri ve Sahil Güvenlik unsurları tarafından gerekli çalışmalar sürdürülmektedir” ifadelerine yer verildi.
197 metre uzunluğunda,32,26 metre genişliğindeki gemi, 2012 yılında inşa edilmişti. (Deniz Haber)
31.03.2022 Odessa Limanı’nda 21 adet Türk gemisi mahsur kaldı
Rus işgalinden ötürü Ukrayna açıklarında 21 adet Türk gemisi ve 100 personel mahsur halde kurtarılmayı bekliyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, mürettebat için “Gemileri bırakmak istemiyorlar. Gemiler daha hareket edemedi” dedi.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından Türk gemileri limanlardan çıkamamıştı. Birkaç gemi ise Türkiye’ye getirilmişti.
Türkiye’nin haberine göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türk sahipli gemilerin dünyanın neresinde olursa olsun takip edildiğini ifade etti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, önce İstanbul Boğazı’nda ardından Karadeniz’de görülen mayınlarla ilgili açıklamalar yaptı.
Geçtiğimiz hafta sonu Karadeniz’de bulunan mayını donanmaya haber verdiklerini, bu sayede etkisiz hâle getirdiklerini söyleyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Kıyı Emniyeti teyakkuzda. Aramalar daha dikkatli bir şekilde devam ediyor. Bizim Kıyı Emniyeti gemileri sürekli dolaşıyor. Şimdi tedbirleri biraz daha artırdık. Hava araçlarıyla da bakıyoruz. Bunları daha çok donanma yapıyor” dedi.
Mayından dolayı ekstra bir tedbir almak gerektiğini dile getiren Bakan Karaismailoğlu, “Ayrıca, Millî Savunma Bakanlığımız da birebir ilgileniyor. Araştırıyoruz. Hem donanmadakiler hem de bizimkiler inceleme yapıyor” ifadelerini kullandı.
“NEREDE OLDUKLARINI BİLİYORUZ”
Türk sahipli gemileri dünyanın neresinde olursa olsun takip ettiklerini aktaran Bakan Karaismailoğlu, Ukrayna’da Odessa Limanı’nda kalan 21 adet kuru yük gemisi olduğunu belirtti.
Karaismailoğlu şunları kaydetti:
“Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün Arama Kurtarma Merkezi var. Bu merkez sayesinde, onların nerede olduğunu biliyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun Türk gemisinin başına bir iş gelirse öncelikle bizi arıyorlar. Oradan bir bağlantımız var.
GEMİLERDE 100 KİŞİ VAR
Gemilerin 4 tanesi Türk bayraklı, diğerleri Türk sahipli. Gemilerde 100 kişi var. Bunlar tahliye talebinde bulunmuyorlar. Gemileri bırakmak istemiyorlar. Gemiler daha hareket edemedi. Dışişleri ve Millî Savunma Bakanlığı’mız aracılığıyla gemilerin durumlarını görüşüyoruz. Orada bir bilgi kirliliği var. Kimisi ‘mayın var’ kimisi ‘yok’ kimisi ‘Ukrayna o işi büyütüyor’ diyor. İki taraftan da izin almak lazım ama savaş ortamında biraz zor. Gemiler taranıyor ve aranıyor. Onların bu savaştan dolayı gelip gelmemesi net değil.” (Deniz Haber)