Lokmanoğlu, “Mersin’in gelişmesi için her şeyi yapacağız, biz bu yola baş koyduk”
“Mersin’in gelişmesi için her şeyi yapacağız, biz bu yola baş koyduk”
Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, TRT Çukurova Radyosu’nda yayınlanan Akdeniz’den Toroslar’a programının canlı yayın konuğu oldu. Sunucu Alper Yetgün’ün Ana Konteyner Limanı projesi ve Mersin’in denizcilik potansiyeli hakkındaki sorularını cevaplayan Lokmanoğlu, konuşmasında “Mersin’in gelişmesi için her şeyi yapacağız. Biz bu yola baş koyduk” ifadelerini kullandı.
Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, TRT Çukurova Radyosu’nda yayınlanan Akdeniz’den Toroslar’a programının canlı yayın konuğu oldu. Sunucu Alper Yetgün’ün sorularını yanıtlayan Lokmanoğlu, inşası planlanan Ana Konteyner Limanı projesi ve Mersin’in denizcilik potansiyeli hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin giriş ve çıkış açısından İstanbul, İzmir ve Mersin olmak üzere üç ana merkezi olduğunu söyleyen Lokmanoğlu, bu üç bölgenin içinde hinterlandı en geniş bölgenin Mersin olduğunu söyledi.
Hinterlandı Ege Bölgesi olan İzmir Limanı’nın daha çok ihracata yönelik çalıştığını söyleyen Lokmanoğlu, İstanbul’un ise Körfez’de birçok limanın bulunduğu işlek ve büyük bir liman kompleksi ile hizmet verdiğini ama tek liman olarak bakıldığında Mersin’in şu anda Doğu Akdeniz’in en büyük limanı olduğunu ifade etti.
İstanbul’un Cumhuriyet tarihi boyunca önemli bir merkez olarak devam ettiğine ancak bugün dolup sıkıştığına dikkat çeken Lokmanoğlu “Tüm sanayi faaliyetleri İstanbul ve çevresinde olduğu için, İstanbul’a gelen yüklerin çoğu ithalat ağırlıklıdır. Mersin ise, verimli havzalara yakın oluşu nedeniyle ihracat potansiyeli bulunan, hinterlandında geniş sanayi faaliyetlerinin olması nedeniyle ithalat potansiyeli olan ve bunlara ilave olarak transit yükleri de bulunan bir kenttir. Coğrafi açıdan çok özel bir noktada olan Mersin’de sadece Türkiye’nin ithalat ihracat yüklerini değil, komşularımızın yüklerini de elleçliyoruz” diye konuştu.
70’li yıllarda Mersin’de çok büyük bir transit yük potansiyeli olduğunu hatırlatan Lokmanoğlu, İran ve Irak’ın tüm yükünün Mersin’den gittiğini belirtti. Bölgede yaşanan kargaşadan dolayı Mersin Limanı’nın önem kazandığına dikkat çeken Lokmanoğlu, İran-Irak Savaşı bittikten sonra da limanın önemini koruduğunu kaydetti.
“Mersin vazgeçilmez bir hub liman konumundadır”
En önemli liman kapasitesinin Mersin’de olduğunu vurgulayan Lokmanoğlu “Bunu zaten devletimiz de biliyor. Bu nedenle “Üç Denizde 3 Büyük Liman” projesinde planlanan liman yatırımlardan biri de Mersin Ana Konteyner Limanı idi” ifadelerini kullandı.
Son dönemde ana konteyner limanının yerinin tartışıldığına değinerek konuya ilişkin görüşlerini açıklayan Lokmanoğlu, “Bir yerin hub liman olabilmesi için o yerin bir yük potansiyeli olması gerekir. Bir denizyolu hattının limana yük boşaltıp oradan yük alması gerekir. Bu potansiyel de dediğim gibi ithalat, ihracat ve transit yüklerden oluşur. Bu yükleri olan yer hub liman olabilmek için en ideal yerdir. O yüzden Mersin bu konuda bence vazgeçilmez bir hub liman konumundadır ve inşallah en kısa sürede olacaktır” diye konuştu.
“Mersin’in draft sorunu yok”
Sunucu Alper Yetgün’ün Mersin’in Ana Konteyner Limanı projesi kapsamında draft sıkıntısı olup olmadığına ve her boyutta geminin yanaşıp yanaşamayacağına yönelik sorularını cevaplayan Lokmanoğlu şunları söyledi:
“Şu anda kullanılan limanın geçmişte draft problemi vardı şu anda yok. İşletici firma bugün de yeni yatırımlar yapıp rıhtımları uzatıyor, draft sorunu olmayacaktır ama yer problemimiz var. Yeni yapılacak liman, mevcut limanın yan tarafına yapılacağı için draft probleminin olması kesinlikle ihtimal dışı. Çünkü liman dolgu olarak yapılacak. Bu yüzden draft problemi diye bir sorunu olmayacak.”
Büyük gemiler için de bir fizibilite çalışması olduğunun altını çizen Lokmanoğlu, “Denizyolu hatlarının hangi bölgelere büyük gemilerle gittiğine yönelik çalışmalar var. Bunların hepsi yine o yörenin yük potansiyeli ile ilgili. O çalışmalarda; bir bölgede 8-10 bin TEU’luk gemiler daha çok iş yapıyorsa, o tip gemiler kullanılsın deniyor. 10-16 bin TEU’luk gemiler iş yapacaksa o gemilerin kullanılması öneriliyor. Şu anda en büyük konteyner gemileri 18-20 bin TEU civarında. Bir yerin hub liman olabilmesi için illa 20 bin TEU’luk gemiler o limana gelecektir diye bir şey yok ama yine de şu anda Mersin için hem projede hem mevcut limanda bu gemileri ağırlayabilecek çalışmalar yapılıyor” diye konuştu.
Yeni Liman Kurvaziyer Gemileri İçin de Kullanılabilir Mi?
Lokmanoğlu, Alper Yetgün’ün “Yeni liman kruvaziyer gemileri için de kullanım hizmeti sunabilir mi” sorusunu şu sözlerle yanıtladı:
“Hem yeni hem mevcut limanda bu yapılabilir hatta kruvaziyer gemilerinin yanaşacağı özel bir yer de yapılabilir yeter ki şu etrafımızdaki karışıklık yatışsın, turist gelsin. Biz onu Mersinliler olarak biz çözeriz.”
Mersin’in ve Çukurova’nın geleceğine yönelik görüşlerini paylaşan Lokmanoğlu, Mersin ve çevresinin, şu anda Türkiye’nin merkezi durumunda olan İstanbul’un bu pozisyonuna çok rahat ulaşabileceğini belirterek, “İstanbul’un daha fazla gelişecek yeri kalmadı. Gelişmeye açık coğrafyamızla, yetişmiş insan gücümüzle Marmara’nın yerini almaya, önemli bir merkez olarak dünya piyasasına hizmet vermeye hazırız. Bunun adımları aslında daha önce atılmaya başlamıştı. Yıllar önce Mersin’in özellikle denizcilik açısından gelişmesi için ilk adımı atmıştık. Biz 30 senelik bir odayız. Türkiye’nin bağımsız iki deniz ticaret odasından biriyiz. Mersin’in gelişmesi için her şeyi yapacağız. Biz bu yola baş koyduk” ifadelerini kullandı.