Değerli Üyemiz,
Atatürk’ün en büyük eserim dediği Cumhuriyetimizin 100. yılına erişmenin gururunu yaşıyoruz.
Eşitlik, demokrasi, bağımsızlık ve bilimi merkeze alan bir çağdaşlaşma ve modernleşme tasarımı olarak kurgulanan Cumhuriyetimiz; işgale, savaşlara ve maddi manevi yıkıma uğramış topraklarda yeşermiş ve ne mutlu ki bugün asırlık bir çınara dönüşmüştür.
Ülkemizin acıyla, kanla, emekle, gururla ve özgürlük tutkusuyla örülü kurtuluş mücadelesi çok ağır bedeller ödenerek kazanılmış, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetle taçlandırılmıştır.
Cumhuriyetin ilanından sonra büyük bir kalkınma seferberliği başlatılmış; ekonomide eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, hukukta, toplumsal yaşamın her alanında ülkeyi ileriye taşıyacak adımlar atılmış; ülkemiz uluslararası ilişkilerde çok daha etkin bir duruma gelmiştir.
Bugün topraklarımızda özgürce yaşayabiliyorsak, hak ve özgürlüklerimizi kullanabiliyor, eğitim alabiliyorsak; seyahat edebiliyor, çalışabiliyor, bayrağımızı dünya denizlerinde dalgalandırabiliyorsak; başarıları dünyaca alkışlanan bilim insanları yetiştirebildiysek, kadınlarımız Avrupa’dan önce seçme ve seçilme haklarına sahip olduysa, bunları Cumhuriyete borçluyuz.
Boynunda idam fermanıyla başlattığı kurtuluş mücadelesini zaferle taçlandıran, Cumhuriyet fikrini bu topraklarda büyütüp güçlendiren Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e minnet borçluyuz.
Cumhuriyetin kurucu kadrolara; özgür ve bağımsız bir ülke idealine yürekten inanıp canlarını vatan için feda eden kahramanlara minnet borçluyuz.
Cumhuriyeti;
Direnişin simgesi olan Sütçü İmam’a,
Cepheye silah taşırken soğuktan donan Şerife Bacı’ya
300 kişilik birliği komuta ederken bir yandan da askerlere aşçılık ve hemşirelik yapan Kara Fatma’ya,
Savaş meydanlarında cesurca çarpışan Nezahat Onbaşı’ya
Büyük Taarruz’da dar bir patikadan, bir gecede üç tümen geçiren Fahrettin Altay’a,
Çiğiltepe’yi Atatürk’e söz verdiği saatte alamadığı için intihar eden Reşat Bey’e,
Yaşamının yarıdan fazlasını savaş meydanlarında geçiren Fevzi Çakmak’a,
Geri dönmeyeceklerini bile bile evlatlarını cepheye gönderen annelere,
Kurtuluş mücadelesinin adları bilenen ve bilinmeyen tüm kahramanlarına minnet borçluyuz.
Onlar ömürlerini feda ettiği için bu topraklarda özgürce yaşayan nesiller olarak, bizlere onurlu bir yaşam armağan edenlere borcumuzu ancak çok çalışarak, üreterek; istikamet olarak çizdikleri yoldan ayrılmayarak ödeyebiliriz. Emanet ettikleri Cumhuriyeti anlayarak; felsefesini, kurumlarını ve dayandığı değerleri unutmadan, unutturmadan sonsuza dek yaşatarak ödeyebiliriz.
Cumhuriyetin değerini bilen ve kazanımlarına gönülden inanan bir kurum olarak, Atamızın çizdiği aydınlık yolda ilerleme kararlılığımızı yineliyor; Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, kurucu kadroları, kurtuluş mücadelemizin isimsiz kahramanlarını, tüm şehit ve gazilerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
Cumhuriyetimizin 100. yılı ve Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.