30.05.2022 Mersin’de ABD Bayraklı Gemide 223 Göçmen Yakalandı
Mersin’in Aydıncık ilçesinde ABD bayraklı gemi ile yasa dışı yollardan İtalya’ya geçmeye çalışan 223 düzensiz göçmen yakalandı.
Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanlığı ekipleri, Marmaris’ten Mersin’e gelen ABD bandıralı gemiyi takibe aldı. İçinde düzensiz göçmenler olduğu tespit edilen gemi, Aydıncık ilçesi açıklarında durduruldu.
Gemide yapılan aramada, 41’i çocuk 223 Suriye ve Filistin uyruklu düzensiz göçmen yakalandı. Ekipler, organizatör olduğu değerlendirilen 3 kişiyi de gözaltına aldı.
Denizdeki işlemlerinin ardından Sahil Güvenlik gemisine alınan göçmenler, Bozyazı sahilinden karaya çıkarıldı. Sağlık kontrolünden geçirilen ve yemek verilen göçmenler, daha sonra Mersin İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne teslim edilecek. (Deniz Haber Ajansı)
30.05.2022 İngiltere’de Rendezvous İsimli Lüks Yat, Çıkan Yangın Sonucu Battı
İngiltere’de Devon Limanı’nda bilinmeyen bir nedenden dolayı alev alan 6 milyon sterlin değerindeki Rendezvous isimli süperyatın battığı açıklandı.
İngiltere’nin Devon Limanı’nda 6 milyon sterlin değerindeki süper lüks yat Rendezvous, bilenmeyen bir nedenden dolayı çıkan yangın sonucu meydana gelen patlamada alev alev yandı.
İçinde 8 bin litre mazot bulunan dev yatın aniden alev aldığı bildirildi. Bir görgü tanığı olayı “Ateş topu gibiydi” şeklinde tanımladı. Çevre boşaltılırken gökyüzüne yükselen dumanlar nedeniyle bölge sakinlerinden kapılarını ve pencerelerini kapalı tutmaları istendi.
Yetkililer, yangının ardından lüks yatın battığını, bundan sonraki aşamanın ise deniz kirliliğine yönelik önlemler almak olduğunu açıkladı. Yat, 2010 yılında inşa edilmişti. (Deniz Haber Ajansı)
29.05.2022 Küresel Isınmaya Rağmen Antarktika’nın Bazı Bölümleri Son 20 Yılda Buz Kazandı
Uluslararası bilim insanlarından oluşan bir ekip, Antarktika kıtasının bazı yerlerinin küresel ısınmaya rağmen son 20 yılda buz kazandığını ortaya koydu. Uydu görüntüleri, bu bölgelerden bazılarının 1960’lardan bu yana en gelişmiş konumlarında olduğunu gösterdi.
Bilim insanları, kıtanın küresel ısınma nedeniyle önemli kayıplara uğramasına rağmen Antarktika’nın bazı kısımlarının son 20 yılda buz kazandığını açıkladı. Araştırmacılar, bölgesel rüzgar düzenlerindeki bir değişiklikle buz raflarına itilen deniz buzunun, bu buz raflarının kayıplardan korunmasına yardımcı olduğunu söyledi.
Buz rafları, karadaki buz tabakalarına bağlı yüzen buz bölümlerine deniliyor. Bu raflar, iç buzun kontrolsüz bir şekilde okyanusa salınmasına karşı korunmaya yardımcı oluyorlar.
19. yüzyılın sonlarında, doğu Antarktika Yarımadası’ndaki yüksek düzeydeki ısınma, sırasıyla 1995 ve 2002 yıllarında Larsen A ve B buz raflarının çökmesine neden oldu.
Bu olaylar, buzun okyanusa doğru hızlanmasını sağladı ve nihayetinde Antarktika Yarımadası’nın deniz seviyesinin yükselmesine katkısını hızlandırdı. 2020’den beri doğu Antarktika Yarımadası’ndan kopan buzdağlarının sayısında bir artış oldu.
“KESİNTİSİZ İLERLEME YAŞANDI”
İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi, Newcastle Üniversitesi ve Yeni Zelanda’nın Canterbury Üniversitesi’nden araştırmacılardan oluşan ekip, doğu Antarktika Yarımadası boyunca uzanan 1400 km’lik buz rafının yüzde 85’inin kıyı şeridi araştırmaları arasında “kesintisiz ilerleme” gerçekleştirdiğini buldu. Bu, önceki yirmi yılın kapsamlı geri çekilmesinin aksine idi.
Nature Geoscience dergisinde yayımlanan çalışma, bu büyümenin atmosferik dolaşımdaki değişikliklerle bağlantılı olduğunu ve bunun da rüzgarla kıyıya daha fazla deniz buzu taşınmasına yol açtığını gösterdi.
Cambridge’deki Scott Polar Araştırma Enstitüsü’nden (SPRI) ve makalenin baş yazarı Dr. Frazer Christie, “‘Antarktika çevresindeki deniz buzunun ısınan bir iklimde nasıl değiştiğine bakılmaksızın, gözlemlerimiz, deniz buzu değişkenliğinin Antarktika Buz Levhası’nın sağlığı için genellikle gözden kaçan önemini vurgulamaktadır” dedi.
Diğer taraftan, yeni çalışma Dr. Christie ve ekinin doğu Antarktika Yarımadası’nın açıklarındaki Weddell Denizi’ndeki buz koşullarını incelemek için 2019’da yaptıkları bir keşif gezisinin ardından geldi.
Gezinin baş bilimcisi ve çalışmanın ortak yazarı, Prof. Dr. Julian Dowdeswell, keşif gezisi sırasında buz rafı kıyı şeridinin bazı bölümlerinin ‘uydu kayıtlarının 1960’ların başlarında başlamasından bu yana en gelişmiş konumlarında’ olduğunu kaydetti.
Keşif gezisinin ardından ekip, ayrıca buz rafı değişiminin uzamsal ve zamansal modelini ayrıntılı olarak araştırmak için 60 yıl geriye giden uydu görüntülerinin yanı sıra son teknoloji okyanus ve atmosfer modellerini kullandı. ( Deniz Haber Ajansı)
28.05.2022 12 Türk Balıkçı, Kırım’da Gözaltına Alındı
Rusya’nın Ukrayna topraklarında sürdürdüğü askeri operasyon devam ederken 2 Türk balıkçı teknesindeki 12 balıkçının Kırım’da gözaltına alındığı öğrenildi.
Ekonomik değeri çok yüksek olan ve kıyılarımızda eskisi gibi yeteri kadar bulunmayan kalkan balığını avlamak için Kırım Yarımadası’na giden balıkçıların 1 hafta avlandıktan sonra İstanbul’a dönüş yolunda devriye gezen Rus savaş gemisi tarafından alıkonularak Sivastopol Limanı’na getirildiği öğrenildi.
Milliyet’ten Gökhan Karakaş’ın haberine göre, 18 Mayıs’tan beri Sivastopol’da teknelerinde tutulan balıkçıların ailelerinin Dışişleri Bakanlığı’ndan yardım istediği öğrenilirken diplomatik girişimlerin devam ettiği kaydedildi.
Rus savaş gemisinin Rumelifeneri Balıkçı Barınağı’na yaklaşan balıkçı teknelerini Türk karasularına girmeden uluslararası sularda gözaltına aldığı iddia edildi.
2 TEKNEDE İZİNSİZ AVLANAN 1500 KALKAN BALIĞI
24 Şubat’ta Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya başlattığı askeri operasyon dünyayı tedirgin etmeye devam ederken, 6 ülkenin kıyısı olduğu Karadeniz bir süre deniz ticaretine kapanmıştı. Ukrayna limanlarını koruyan mayınların serbest kalması Karadeniz’de en çok ticari gemileri tehdit ederken balıkçılık ve turizm gibi sektörlerde etkilenmişti.
Karadeniz havzasının en gelişmiş güçlü balıkçı filosuna sahip Türkiye’deki tekneler Romanya, Bulgaristan, Gürcistan ve Ukrayna kıyılarında da avlanmaya devam ediyor. Türkiye’nin en büyük balıkçı barınağı olan İstanbul’daki Rumelifeneri’nden Rusya’nın Kırım Yarımadası açıklarına kalkan avına giden 12 balıkçının gözaltına alındığı öğrenildi.
Savaş nedeniyle balıkçılık faaliyetlerine ara verilirken Türk balıkçıların ekonomik ve ticari değeri yüksek kalkan balığı avlamak için Kırım Yarımadası’na gittiği öğrenildi. Rumelifeneri’nden Kırım’a giden iki teknenin yaklaşık 1 hafta boyunca 1500 kalkan balığı avladığı, İstanbul’a dönmek üzere yola çıktıktan sonra gözaltına alındığı belirtildi.
DİPLOMATİK GİRİŞİMLER SÜRÜYOR
2 teknenin de Türk karasularına girmeden uluslararası hukuk kurallarının geçerli olduğu 40-50 deniz mili açıkta devriye gezen Rus savaş gemisi tarafından durdurulduğu ortaya çıktı. İstanbul’a yakın olmalarına rağmen teknelerdeki kalkan balıklarının izinsiz avlandığını gerekçe gösteren Rus donanmasının 12 balıkçıyla birlikte tekneleri Sivastopol yakınlarındaki bir limana götürdüğü belirtildi.
18 Mayıs günü gerçekleşen gözaltının ardından 1500 kalkan balığına el koyan Rus yetkililerin Türk balıkçıların teknelerinde kalmalarına izin verdiği ama uydu telefon dahil tüm iletişim olanaklarını kestiği de vurgulandı. Balıkçıların ailelerinin haberi öğrendikten sonra Türk Dışişleri Bakanlığı’na başvurduğu ve diplomatik girişimlerin devam ettiği de bilgiler arasında. ( Deniz Haber Ajansı)
28.05.2022 Total Energies, Güney Koreli Hanwha’ya LNG Gönderecek
Güney Koreli Hanwha Energy, kurmakta olduğu doğalgaz kombine santralinde Fransız Total Energies’in gönderdiği LNG’yi kullanacak.
Fransız enerji şirketi Total Energies ve Güney Koreli Hanwha Energy’ye yılda 600.000 milyon ton LNG tedarik edecek.
Fransız enerji şirketi Total Energies ve Güney Koreli Hanwha Energy Corporation, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) tedariki için 15 yıllık bir satış ve satın alma anlaşması imzaladılar.
Anlaşma kapsamında Total Energies, Güney Koreli şirkete 2024 yılından itibaren yılda 600 bin milyon ton LNG gönderecek.
Hanwha, gönderilen LNG’yi şu anda yapım aşamasında olan 1000 megawatt’lık doğalgaz kombine çevrim santralinde kullanacak. LNG, Güney Kore’deki Tongyeong yeniden gazlaştırma terminaline teslim edilecek. (Deniz Haber Ajansı)
27.05.2022 Yeni Zelanda Alarmda! Somonların Yüzde 42’si Telef Oldu!
Yeni Zelanda’nın en büyük somon balığı üreticisi, iklim değişikliğinin neden olduğu yüksek okyanus suyu sıcaklıkları nedeniyle okyanus çiftliklerini kapatacaklarını duyurdu. CEO Grant Rosewarne, 3 aylık dönemde çiftliklerdeki balığın yüzde 42’sinin öldüğünü belirterek “Daha fazla zamanımız olduğunu düşündük” dedi.
Dünya kral somon üretiminin yüzde 50’sini açık okyanus ve deniz çiftliklerinde üreten firmanın Aralık ayı ile Şubat ayı arasında 1269 ton balığın okyanus suyu ısınmasıyla öldüğü belirtildi.
CEO Rosewarne, RNZ medyaya yaptığı açıklamada bazı çiftliklerin kapatılacağını belirterek balıkların sıcak suya dayanması için stres düzeylerinin düşürmek için çalıştıklarını ancak başarılı olamadıklarını ifade etti.
Rosewarne, iklim değişikliği nedeniyle yükselen deniz sıcaklıkları sonucu şirketin ilk kez çiftlikleri kapatmak zorunda kaldığını söyleyerek “Daha fazla zamanımız olduğunu düşündük” ifadelerini kullandı.
KRAL SOMON
Atlantik okyanusunda yetişen somondan yüzde 10 daha yağlı olan kral somon balığı, Pasifik Okyanusu’nda yetişiyor. Dünya okyanuslarında yetişen tüm somon türlerinin sadece yüzde 0.7’si kral somon olarak biliniyor. (Deniz Haber Ajansı)
26.05.2022 İlk Metanol Yakıtlı Tanker Stena Pro Patria, Deniz Denemelerine Başladı
Çin’de inşa edilen ilk metanol tahrikli çift yakıtlı tanker olan Stena Pro Patria’nın kısa süre önce deniz denemelerine başlandı.
Guangzhou International Tersanesi tarafından İsveç merkezli Stena Bulk AB ile İsviçreli Proman arasındaki ortak bir girişim olan Proman Stena Bulk için inşa edilen geminin tersane tarafından inşa edilen metanol yakıtı kullanmak üzere tasarlanmış 6 çift yakıtlı tankerden ilki olduğu belirtiliyor.
MAERSK’in alternatif yakıtlarla çalışmak üzere tasarlanmış ilk büyük konteyner gemilerini piyasaya sürmesi ve x-Press Feeders’ın yine metanolle çalışan yaklaşık bir düzine küçük konteyner gemisi sipariş etmesiyle önümüzdeki birkaç yıl içinde metanol altyapısının hızla genişlemesi bekleniyor.
Stena Pro Patria’nın kısa süre içinde teslim edilmesi beklenirken kardeş gemileri Stena Pro Marine ve Stena Prosperous da bu yıl tamamlanacak. Gemilerin her biri 185 metre uzunluğunda ve 32 metre genişliğinde olacak. (Deniz Haber Ajansı)
25.05.2022 KKTC, GKRY’nin Yeniden Başlattığı Sondaj Çalışmalarına Tepki Gösterdi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) ilan ettiği sözde münhasır ekonomik bölgesinde (MEB) sondaj çalışmalarının başlamasını kınadı.
KKTC Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “GKRY’nin, tek taraflı ilan ettiği sözde 6 numaralı ruhsat sahasında doğal gaz arama çalışmasını kınıyoruz. GKRY, tek taraflı faaliyetleriyle Kıbrıs Türk halkının Ada’nın doğal kaynakları üzerinde eşit haklarını ihlal etmeye ve iş birliği yerine, Doğu Akdeniz ve Ada’daki gerginliği tırmandırmaya devam etmektedir.” ifadeleri yer aldı.
GKRY’ye 13 Temmuz 2019’da KKTC’nin yaptığı “hidrokarbon iş birliği ve hakça paylaşım önerisinin” halen masada olduğu belirtilen açıklamada, GKRY’nin bu iş birliği önerisine olumlu yanıt vermesi ve tek yanlı faaliyetlerini bir an önce sonlandırmasının beklendiği kaydedildi.
Açıklamada, “Aksi takdirde, Kıbrıs Türk tarafı, müktesep hakları çerçevesinde 2011 yılında belirlediği ruhsat sahalarında, hidrokarbon çalışmalarına kararlılıkla devam edecektir. Bundan kimsenin rahatsız olmaması gerekir. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin 2020 yılında yaptığı, Doğu Akdeniz’de KKTC dahil ilgili tüm tarafların katılımı ile kapsamlı bir konferans düzenlenmesi önerisini desteklemeye devam edeceğiz.” ifadeleri de kullanıldı.
Rum Enerji Bakanlığı, İtalyan ENI ve Fransız Total enerji şirketlerinin, GKRY’nin sözde MEB’indeki 6’ncı parselinde erteledikleri sondaj çalışmalarının yeniden başladığını dün duyurmuştu.
Rum kesiminin hukuksuz olarak lisans verdiği ENI ve Total konsorsiyumu, Doğu Akdeniz’de, Rum yönetiminin sözde MEB içerisindeki 6’ncı parselde yapmayı planladıkları sondaj faaliyetlerini, salgın nedeniyle Mayıs 2020’de ertelemişti.
RUM TARAFININ TEK TARAFLI ADIMLARI
Doğu Akdeniz’de ve özellikle Kıbrıs çevresinde yürütülen petrol ve doğal gaz aramalarıyla belirli bölgelerdeki kaynak keşifleri, Akdeniz’e komşu ülkelerin enerji arz güvenliğini yakından ilgilendiriyor.
GKRY, Türkiye’nin itirazlarına rağmen Ada’nın tek otoritesi gibi davranarak Doğu Akdeniz’de 13 parselden oluşan sözde MEB ilan etti. Rum kesimi, bu sözde MEB sahaları için Eni, Total, Amerikan ExxonMobil gibi uluslararası enerji firmalarına hidrokarbon arama ve çıkarma ruhsatları verdi. Bu da Türkiye ve KKTC ile olan gerginliği artırdı.
Rumların bu çerçevede Türkiye ve KKTC tarafından tanınmayan üç anlaşması bulunuyor. Mısır ile 2003’te deniz yetki alanı sınırlandırmasına imza atan GKRY, 2007’de Lübnan ile 2010’da ise İsrail ile anlaşma yaptı.
GKRY tarafından ilan edilen sözde MEB parsellerinden, Kıbrıs’ın güneybatı açıklarındaki 1, 4, 5, 6, 7 numaralı parsellerin Türk kıta sahanlığı ile 2, 3, 8, 9, 12 ve 13 numaralı parsellerin de KKTC’nin hak iddia ettiği alanlarla çakıştığı görülüyor. GKRY, bu alanlarda Türkiye ve KKTC’ye ait hak ve menfaatleri ihlal ediyor.
Bölgede yalnızca sözde 10. ve 11. parsellerde çakışma meydana gelmiyor. Rum kesiminin ilan ettiği sözde 6. parseldeki sondaj sahasının bir bölümünün Türkiye’nin kıta sahanlığının bulunduğu alana girmesine karşın, İtalyan ENI ve Fransız Total’in görevlendirdiği sondaj gemisi çakışan alanın dışında bulunuyor. ( Deniz Haber Ajansı)
22.05.2022 Tekne Ve Yat Kiralayarak Tatil Yapan Turistlerin Sayısı Her Geçen Gün Artıyor
Pandemiyle birlikte ‘mesafeli’ tatil yapmak isteyenlerin ilk tercihi olan tekne ve yatlara olan ilgi bu yıl da devam ediyor. Baran Yıldırım, yükselen fiyatlara rağmen tekne ve yat kiralama için gelen talebin azalmadığına dikkat çekti.
Pandeminin etkilerinin azalmasıyla birlikte özellikle Turizm sektörü büyük ivme kazandı. Kıyı bölgelerindeki oteller yüksek doluluklara ulaşmaya başlarken, pandemide duran yabancı turist akışı, büyük bir hızla artmaya başladı. Ancak koronavirüsle birlikte değişen bazı alışkanlıkların da devam ettiği görülüyor.
Özellikle salgının etkilerinin ciddi şekilde görüldüğü dönemlerde ‘mesafeli’ tatil yapmak isteyenlerin ilk tercihleri arasına giren Tekne ve Yat tatiline olan ilgi de artmaya devam ediyor.
Tekne ve yat kiralama sektörü hakkında Hürriyet’e değerlendirmelerde bulunan online tekne ve yat kiralama platfomu viravira.co’nun CEO’su Baran Yıldırım, “Geçen 2 yılda yurtiçinden gelen talep bir hayli yükseldi. Pandemi öncesinde tekne ve yatların yüzde 70’i yabancı turist tarafından kiralanıyordu. Şimdi ise kiralamalarda yüzde 60’lık pay yerli turiste ait. Şu anda da yerli turistin tekne ve yatlara çok büyük ilgisi var” diye konuştu.
Yabancı turist ilgisinin henüz geçmiş yıllara oranla istenilen seviyelere ulaşmadığını belirten Yıldırım, “Rusya ve Ukrayna savaşı nedeniyle bu iki ülkeden gelişler azalsa da, İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa ve İsrail’den talep arttı. Bu dönemde ABD ve Avustralya’dan gelişler de yükseldi. Bu iki bölgeden genelde 2 haftalık süre için geliyorlar. Bunun 1 haftasını mavi turda geçiriyor, sonrasında Türkiye’yi geziyorlar” dedi.
8 KİŞİLİK FİYAT 80 BİN TL
Yükselen fiyatlara rağmen yerli turistin ilgisinin bu kadar artmasının nedenlerini sorduğumuz Baran Yıldırım, şunları söyledi: “Yaptığımız işte tekne tatilini her ne kadar genele yaymaya çalışsak da sosyo ekonomik açıdan ayrıcalıklı bir kitleye hizmet veriyoruz. Bu kitle, ekonomik krizlerden çok fazla etkilenmiyor. Ayrıca otel tarafında fiyatların yükseldiği görülüyor. Tekne ve yatlarda hala otellere göre daha uygun fiyata tatil yapılabiliyor. 8 kişinin 1 haftalık tekne tatili 70-80 bin TL civarında olabiliyor. Aynı özelliklerde bir otele gidilmek istendiğinde çok daha fazla ücretler ortaya çıkabiliyor. Eğer kalabalık bir grubunuz varsa tekne ve yat kiralayarak tatil yapmak dönemin şartlarına göre çok daha uygun oluyor. Evet, tekne ve yat kiralama bedelleri de arttı ancak otellerin fiyatları kadar yükselmedi.”
TÜRKLERİN TERCİHİ MOTOR YAT VE GULET
Tekne ve yat kiralamada fiyatların bir sınırı olmadığını kaydeden Baran Yıldırım, “Örnek vermek gerekirse yelkenli haftalık kişi başı 3 bin TL’den, guletler haftalık 4 bin TL’den, katamaranlar haftalık 5 bin 500 TL’den, motoryatların kiralama bedeli ise haftalık 6 bin 500 TL’den başlıyor. Yelkenli ve katamaran sınıfı teknelerde ise ekstra ücretler ortaya çıkabiliyor. Çoğunlukla bu teknelerde kaptanlar için ekstra kaptan ücreti ödeniyor. Kaptanların günlük fiyatları ise 120-150 Euro arasında değişiyor. Akaryakıt giderleri de ayrıca fiyatlandırılıyor. Bunlar göz önüne alındığında Türkiye’de genellikle motor yatlar ve guletler tercih ediliyor. Çünkü Türk halkı tatile çıktığında ne kadar para harcayacağını bilmek istiyor. Şu anda temmuz ayında motor yat veya gulet kiralanmak istenirse bayram dönemleri hariç günlük kişi başı 4-5 bin TL’den başlıyor” dedi.
Uygulama üzerinden son dönemde yapılan en yüksek kiralamanın 1.8 milyon TL olduğunu kaydeden Baran Yıldırım, “Bu tekne 2 haftalık süreç için kiralandı. Ancak şu anda 3.5 milyon TL’lik haftalık ücreti olan tekneler de bulunuyor. Bu 38 metrelik çok lüks bir motor yat. Bu işin bir sınırı yok aslında. Sunulan lükse göre fiyat daha da yukarı çıkabiliyor. 9-16 Temmuz arasında fiyatlara bakıldığında haftalık ücreti 99 bin TL olan tekne de var, 3 kişinin konaklayabileceği 2 kabinli 26 bin TL’ye kiralanabilen tekneler de var” ifadelerini kullandı.
EN ÇOK TALEP GÖCEK KOYLARINA
Baran Yıldırım, Türkiye’de en çok talep gören yerler hakkında da bilgi verdi. Yıldırım, “Türkiye’de en çok talep gören yerlerin başında Göcek geliyor. Türkiye’nin güney batı kıyısında bulunan Göcek, Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde yer alıyor. Göcek Körfezi mavi yolculuk için aranan pek çok coğrafi avantajı sağlıyor. Göcek’te Sarsala Koyu, Yassıca Adaları, Kille Koyu, Kleopatra Hamamı, Sıralıbük Koyu, Tersane Adası, Bedri Rahmi Koyu ve Boynuzbükü Koyu gibi pek çok popüler koy ve ada bulunuyor. Göcek dışında Fethiye de ilgi gören yerler arasında. Fethiye içerisinde de sadece deniz yolu ile ulaşılabilen koylar bulunuyor. Bozburun, Bodrum ve Marmaris de ilgi gören yerlerin başında geliyor. Mavi yolculukların yüzde 30’u Göcek çıkışlı turlardan oluşuyor. Yüzde 20’si ise Fethiye’den başlıyor. Ancak Fethiye’den çıkanlar da Göcek koylarına gidiyor. Bodrum’un durumu ise biraz daha farklı. Bodrum, biraz daha fiyatların yüksek olması nedeniyle yabancı turistten ilgi görüyordu. Pandemi nedeniyle yabancı gelemediği için Bodrum’da tekne ve yat kiralama sektörünün etkilendiğini söyleyebiliriz. Bu dönemde Yunanistan’a da gidilemiyordu. Şimdi yasaklar kalktı. Bundan sonra yabancının ilgisinin artacağı söylenebilir” diye konuştu. ( Deniz Haber Ajansı)
21.05.2022 Otonom Konteyner Gemisi Suzaku, 790 Km’lik Güzergahı Başarıyla Tamamladı
Japonya’da geliştirilen bir tam otonom konteyner gemisi, 40 saat süren test sürecinde 790 km’lik güzergahın büyük bir çoğunluğunda otonom bir şekilde ilerleyerek testi başarıyla tamamladı.
Japonya’nın Nippon Vakfı tarafından Tam Otonom Gemi Programı kapsamında geliştirilen Suzaku, otonom gemi teknolojilerinin tam ölçekli olarak benimsenmesi konusunda önemli bir kilometre taşının aşılmasında öncü oldu.
Konteyner gemi için ilk kez trafik yoğunluğu yüksek bir bölgede kapsamlı bir tam otonom navigasyon sisteminin kullanımı gerçekleştirildi.
Suzaku, her gün yaklaşık 500 geminin geçtiği Tokyo Körfezi ile Ise Körfezi arasında gerçekleştirilen testte gidiş dönüşü içeren 790km’lik güzergahın büyük bir bölümünü otonom olarak tamamladı.
Gece ve gündüz 360° görüş sağlayan 18 yerleşik kamera yardımıyla gerçek zamanlı algılama, izleme, sınıflandırma ve menzil tahmini sağlayan sistemle donatılan otonom konteyner gemi, 40 saat süren testlerde 107 kaçınma manevrası gerçekleştirdi.
Suzaku, 30’dan fazla şirketin ortak bir çalışması sonucunda geliştirildi ve Nippon Vakfı, geminin 2025 yılında ticari kullanım için hazır olacağını söylüyor.
Otonom gemilerin yaygın hale getirilmesi sayesinde vakıf, Japonya’nın tek başına 8 milyar dolar ekonomik fayda elde edebileceğini düşünüyor. (Deniz Haber Ajansı)
20.05.2022 İngiltere, Kızıldeniz’de Bir Geminin Saldırıya Uğradığını Açıkladı
İngiltere Deniz Ticaret Organizasyonu (UKMTO), Yemen açıklarındaki Kızıldeniz’de bir geminin saldırıya uğradığını bildirdi.
İngiltere Deniz Ticaret Organizasyonu’ndan (UKMTO) yapılan açıklamada, saldırının liman kenti olan Hudeyde’nin güneybatısında meydana geldiği ve olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü ifade edildi. Saldırıya ilişkin henüz detaylı açıklama yapılmadı.
ABD Donanması’nın Orta Doğu merkezli 5. Filosu da Kızıldeniz’deki saldırıdan haberdar olduklarını belirtti ancak konuya ilişkin daha fazla yorum yapmaktan kaçındı.
2 AY SÜRELİ ATEŞKES
Yemen’deki İran destekli Husiler, Eylül 2014’ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise, Mart 2015’ten itibaren Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Grundberg, Yemen hükümeti ve Husilerin 2 Nisan’da yerel saatle 19.00’dan itibaren hava, kara ve deniz operasyonlarını 2 ay boyunca durdurmayı kabul ettiğini duyurmuştu. (Deniz Haber Ajansı)
19.05.2022 Türkiye’nin Yeni Sondaj Gemisi Cobalt Explorer, Mersin’e Ulaştı
Türkiye’nin denizlerde hidrokarbon arayan filosuna katılacak dördüncü sondaj gemisi Cobalt Explorer, Mersin’in Taşucu Limanı’na ulaştı.
Güney Kore’deki Okpo Limanı’ndan 7 Mart’ta yola çıkan Cobalt Explorer isimli gemi, Mersin’in Silifke ilçesindeki limanın açığına geldi.
Yedinci nesil üstün teknolojiye sahip 238 metre uzunluğunda ve 42 metre genişliğinde olan gemi, işlemlerin ardından limana yanaşacak.
Kule yüksekliği 104 metre olan ve aktif konumlandırma sistemi bulunan 200 mürettebat kapasiteli gemi, kontroller ve boyama çalışması gibi sondaja hazırlık süreci için yaklaşık 2 ay limanda kalacak.
12 bin 200 metre derinlikte sondaj yapabilen gemi, işlemlerin ardından Fatih, Kanuni ve Yavuz’un ardından hidrokarbon arayan filoya katılan dördüncü gemi olacak.
Şu anda “Cobalt Explorer” adını kullanan geminin ilk görev yerinin Doğu Akdeniz olması bekleniyor. (Deniz Haber Ajansı)
11.05.2022 Marmara’da Deniz Kestanesi Avcılığı Yasaklandı
Marmara Denizi’nde Uzak Doğu’ya ihracatı nedeniyle aşırı avcılığı yapılmaya başlanan denizlerin doğal temizleyicilerinden deniz kestanesinin avcılığı, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nce yasaklandı.
Aşırı kirliliğin ortaya çıkardığı müsilaj sorununun devam ettiği Marmara Denizi’nde, ekosistemin en önemli deniz canlılarından biri olarak gösterilen deniz kestanelerinin avcılığı yeniden yasaklandı.
Yasaklama kararı, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nce, 9 Mayıs 2022 tarihli Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Dr. Mustafa Altuğ Atalay imzasıyla duyuruldu.
KARAR MDEP KAPSAMINDA ALINDI
Marmara Denizi Eylem Planı (MDEP) kapsamında alınan kararda şöyle denildi:
“Marmara Denizi’nde meydana gelen müsilaj patlaması için hazırlanan MDEP kapsamında bakanlığımız sorumluluğunda yer alan eylemlere ilişkin çalışmalar titizlikle yürütülmektedir. Marmara Denizi’nde yürütülen balıkçılık faaliyetlerinin ekosistem temelli yapılması ve koruma alanlarının genişletilmesi de bakanlığımız sorumluluğundaki eylemler arasında yer almaktadır. Bu kapsamda Marmara Denizi’ndeki balıkçılık faaliyetlerinin ekosistem temelli devamının sağlanması amacıyla, Marmara Denizi ile İstanbul ve Çanakkale boğazlarında 15 Mayıs 2022 tarihinden itibaren, ticari amaçlı deniz kestanesi avcılığı ve toplayıcılığı yasaklanmıştır.”
Yasak kararı İçişleri Bakanlığı’na bağlı Marmara Denizi’ne kıyısı olan, Sahil Güvenlik ve Jandarma Genel komutanlıkları, Emniyet Genel Müdürlüğü ile Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı tüm il müdürlükleri ve Türkiye su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği ile Deniz Ürünleri Avcılığı Üreticileri Merkez Birliği’ne bildirildi.
UZMANLAR GÜNDEME GETİRMİŞTİ
Marmara Denizi’nde deniz kestanesinin aşırı avcılığını, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Herdem Aslan ile sualtı belgesel yapımcısı Tahsin Ceylan gündeme getirdi.
Deniz kestanelerinin, Türkiye’nin de imzaladığı BERN sözleşmesi kapsamında koruma altında olduğunu belirten uzmanlar, bakanlığa avcılığın yasaklanması çağrısında bulunmuştu.
Sadece Saroz Körfezi’nden bir günde 50 ton kadar deniz kestanenin halk tarafından kilosu 20 liraya varan ücretler karşılığında avlandığı yönünde bilgiler veren Su Ekosistemleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı da olan Prof. Dr. Herdem Aslan, deniz kestanelerinin deniz ekosistemi için çok önemli kilit bir tür olduğunu, acilen avcılığının durdurulmasını istemişti.
DENİZLERİN DOĞAL TEMİZLEYİCİSİ
Tahsin Ceylan ise deniz kestanesi üzerinde artış gösteren avcılık talebi ve Uzak Doğu’ya ihracat miktarları göz önüne alınarak, Türkiye’nin karasularında deniz kestanesinin ticari avcılığının 2022 yılı itibarıyla serbest bırakıldığını söyledi.
Uluslararası sözleşmelerle koruma altındaki deniz kestanesinin kirliliğin olduğu ortamda yaşamadığını belirten Ceylan, “Bu nedenle indikatör (ekolojik koşulların ya da süreçlerin ayrımını ve tanınmasını sağlayan) bir türdür. Uzak Doğu’da çok tüketiliyor. İhracatı da yapıldığı için rant kapısı olmuştu. Bu tür sadece temiz suyun olduğu alanda yaşar ve dipteki organik maddeleri çözer, deniz hıyarları gibi çok önemli bir doğal temizleyicidir. Marmara Denizi’nin ekosistemi ve temizliği açısından oldukça önemli bir role sahip. Avcılığının yeniden yasaklanması sevindirici bir karar. Ege Denizi’nde de yasaklanması isabetli olacaktır.” ( Deniz Haber Ajansı)
8.05.2022 Antwerp Ve Zeebrugge Limanları Birleşti
Belçika’nın iki önemli limanı Antwerp ve Zeebrugge, resmi olarak birleşti. Limanın birleşme sonrası ortak faaliyet yürütmeye başladığı öğrenildi.
Antwerp ve Zeebrugge limanlarının resmi olarak birleştiği ve ortak faaliyet yürütmeye başladığı bildirildi.
Yeni Antwerp-Bruges Limanı, Avrupa’nın en büyük ihracat limanı haline geldi ve yaklaşık 74.000 kişi istihdam ediliyor.
Antwerp Belediye Başkan Yardımcısı ve Antwerp-Bruges Limanı Yönetim Kurulu Başkanı Annick De Ridder, genişleyen limanın hidrojen altyapısına yapılan önemli yatırımlarla yeşil bir liman olarak Avrupa’ya enerji kapısı olma hedefine sahip olduğunu söyledi. ( Deniz Haber Ajansı)
8.05.2022 Mersin’de Deniz Kuvvetleri İçin Rıhtım Ve İskele İnşa Edildi
Mersin Limanı’na Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için yeni rıhtım ve iskele inşa edildi.
Akdeniz Bölge Komutanlığı’nın yeni rıhtım ve iskelelerin inşası 546 günde milli imkanlarla tamamlandı. Proje kapsamında Doğu Akdeniz’de yoğunlaşan faaliyetlerin paralelinde yüzer birliklere hizmet için rıhtım ve parmak iskeleler yeniden inşa edildi.
Mersin’de Akdeniz Bölge Komutanlığı Yeni Rıhtım ve İskele Açılış Töreni’ne Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal katıldı.
Törende konuşan Akar, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın Çaka Bey, Barbaros Hayrettin Paşa, Gazi Hasan Paşa, Kılıç Ali Paşa, Mezamorta Hüseyin Paşa, Oruç Reis, Piri Reis ve Turgut Reis’ten aldığı ilhamla her geçen gün çok daha etkin, caydırıcı ve saygın bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
Akar, “Türk Deniz Kuvvetlerimiz denizlerimizde hak alaka ve menfaatlerimizi korumak için kendisine verilen görevleri büyük bir başarıyla yerine getirmeye devam ediyor. Türk Deniz Görev Grubu’nda görev yapan Gökçeada fırkateynimiz Libya’nın Misrata açıklarında, içinde göçmenlerin bulunduğu bir tekneyi tespit etti. Yarı baygın haldeki 17 düzensiz göçmene hemen sağlık personelimiz tarafından gerekli müdahaleler yapıldı. Kurtarılan düzensiz göçmenler, kurulan koordinasyon sonucunda Libya makamlarına teslim edildi. Bu ve benzeri faaliyetler TSK’nın çok çeşitli coğrafyalarda barışa, istikrara ve huzura yaptığı insani katkıları göstermektedir” diye konuştu.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal da törendeki konuşmasında, 1963 yılında inşa edilen eski iskelelerin 57 yıl süresince bölgedeki ihtiyacı karşıladığını belirtti.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının deniz güvenliğinin sağlanması ve deniz yetki alanlarının korunmasına yönelik yapılan faaliyetlere dikkati çeken Özbal, “Doğu Akdeniz kıyılarımızda gemilerimiz için ihtiyaç duyulan bakım, onarım ve lojistik destek imkanlarının artırılması da zorunlu hale gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında Aksaz Deniz Üssüne ilave olarak Mersin limanı bölgede en önemli üs imkanını sağlayacaktır. Sahip olunan yeni imkanlar sayesinde önümüzdeki dönemde daimi olarak Mersin’e konuşlandırılacak gemilerle Doğu Akdeniz’deki kalıcı varlığımızın daha da güçlendirilmesi planlamaktadır” diye konuştu.
ÖNEMLİ BİR LOJİSTİK ÜS
546 günde milli imkanlarla tamamlanan proje kapsamında Doğu Akdeniz’de yoğunlaşan faaliyetlerin paralelinde yüzer birliklere hizmet için rıhtım ve parmak iskeleler yeniden inşa edildi.
Tüm yüzer unsurların kullanımına uygun hale getirilen yeni rıhtım ve iskelelerin alt yapısı gemilere ve denizaltılara hizmet vermek üzere yenilendi. Açılışı yapılan yeni rıhtım ve iskelelerin Doğu Akdeniz’de önemli bir lojistik üssü olması bekleniyor. (Deniz Haber Ajansı)
2.05.2022 Cemre Tersanesi, Dünyanın İlk Rüzgar Türbini Destek Gemisini İnşa Edecek
Cemre Tersanesi, Danimarkalı Esvagt’ın çevre dostu yakıtla çalışabilen dünyanın ilk rüzgar türbini destek gemisi ihalesini kazandı.
Cemre Tersanesi, ilk rüzgar türbini destek gemisi ihalesini kazandı. Geminin tasarımı Norveçli tasarım şirketi HAV Design tarafından Esvagt işbirliği ile geliştirildi ve gemi, Cemre Tersanesi’nin Esvagt için inşa edeceği üçüncü anahtar teslim proje olma özelliğini taşıyor. Bu öncü proje, açık deniz rüzgar hizmetinin rotasını değiştirecek ve piyasanın karbon nötr ve çevre dostu çözümlere ulaşması yolunda destek verecek.
Yeni servis operasyon gemisi, gücünü bünyesinde bulunan bataryalardan ve çift yakıt teknolojisine sahip saf metanol makinelerinden alacak. Gemi rüzgar enerjisinden ve biyojenik karbondan üretilen yenilenebilir e-metanol ile seyir yapabilme kabiliyetine sahip, bu da yıllık olarak CO2 emisyonlarında yaklaşık 4.500 ton azalmaya yol açacaktır. Bu sistemler, geminin sevk, konumlandırma ve ana operasyonları için gerekli gücü sağlarken, karbon nötr olarak hareket edecek ve operasyonlarda yeni bir “yeşil gemi” trendi yaratmayı mümkün kılacak. 93 metre uzunluğundaki bu yenilikçi gemi, DNV klaslama kurallarına göre inşa edilecek ve Danimarka bayrağı altında seyrini gerçekleştirecek. SOV, Birleşik Krallık’ın Kuzey Denizi’ndeki Yorkshire kıyılarında yer alan dünyanın en büyük açık deniz rüzgar çiftliği Hornsea 2’ye hizmet verecek.
Son teknoloji ürünü ESVAGT SOV, gemideki toplamda 124 kişilik mürettebata ve teknisyenlere yüksek konfor standartlarıyla donatılacak ve ayrıca bünyesinde fitness salonu, oyun odası, sinema salonu gibi eğlence etkinlikleri ve bireysel konaklama için alan sağlayacak.
Gemide çalışabilirliği ve verimi artırmak hedeflenmiş ve böylece gemiye teknisyenlerin rüzgar türbinlerine güvenli bir şekilde geçişini sağlayacak hareket sönümleyici sistemli bir platform, transfer botları ve ayrıca ağır yedek parçaları kaldırmak için de bir vin yerleştirilmiştir. Ayrıca, SOV kıyıdan transferi ve hızlı ve kolay erişimi mümkün kılacak bir helikopter güvertesi ile donatılacak.
Cemre Tersanesi İş Geliştirme Müdürü Burak Mursaloğlu, “Bu başarı, Cemre’nin bir başka kilometre taşı olma imzasını taşıyor. Önceki ‘ilklerden’ edindiği tecrübeyle Cemre Tersanesi’nin bu çevreci ve yenilikçi gemiyi tamamlandığında sektöre başarıyla teslim edeceğine inanıyoruz. Geleceğe ait bu rüzgar türbini destek gemisinin inşasını hak kazanan firma olarak Cemre, gemi inşa pazarında ileriye doğru zorlu bir adım daha atıyor ve HAV Design ve ESVAGT ile birlikte böyle yenilikçi ve öncü projeyi gerçekleştirmeyi heyecanla bekliyor” açıklamasını yaptı. ( Deniz Haber Ajansı)
1.05.2022 Antarktika’daki Dev Sualtı Volkanı Uyandı
Antarktika yakınlarında uzun süredir uykuda olan bir sualtı yanardağı uyandı. Volkanın kısa bir zaman aralığı içinde 85 bin depremi tetiklediği keşfedildi.
Depremlerin Güney Shetland Adaları ve Antarktika’nın kuzeybatı ucu arasındaki dar bir geçit olan Bransfield Boğazı’nda meydana geldiği saptandı. Sarsıntıların ana sebebi, deniz tabanından yaklaşık 900 metre yukarıya uzanan, yaklaşık 11 kilometrelik taban çapına sahip Orca Seamount volkanındaki aktiviteydi.
Araştırma Almanya Yerbilimleri Araştırma Merkezi’nden Simone Cesca liderliğinde yürütüldü.
Cesca, bölgedeki sismik aktiviteleri Bologna Üniversitesi, Polonya Bilimler Akademisi, Leibniz Üniversitesi Hannover, Alman Havacılık ve Uzay Merkezi ve Potsdam Üniversitesi’nden meslektaşlarıyla birlikte inceledi.
Independent Türkçe’nin aktardığı habere göre; incelemede bölgedeki iki sismik araştırma istasyonundan ve Dünya yörüngesindeki uydulardan gelen veriler kullanıldı.
“SÜRÜ DEPREMLERİ” ADI VERİLİYOR
Hakemli bilimsel dergi Communications Earth & Environment’ta yayımlanan çalışmada depremlerin 2020’nin ağustos ve kasım ayları arasında meydana geldiği saptandı.
Volkanik aktivitenin sebep olduğu, yer kabuğundaki sıvıların yer değiştirmesinden kaynaklanan bu tür depremlere “sürü depremleri” adı veriliyor.
Sürüdeki en büyük iki deprem, Ekim 2020’de 5.9 büyüklüğünde ve Kasım 2020’de 6,0 büyüklüğündeki sarsıntılardı. Kasım depreminden sonra sismik aktivite azaldığı tespit edildi.
Cesca, “Normalde, bu süreçler bir insan ömrüne sığmaz, jeolojik zaman ölçeklerinde meydana gelir” diye konuştu: “Yani bir bakıma, bunu gördüğümüz için şanslıyız.” ( Deniz Haber Ajansı)