Ulusal bağımsızlık mücadelemizin en önemli dönüm noktalarından biri olan 30 Ağustos Zaferi’nin 100. yılını kutlamanın gururunu yaşıyoruz.
Büyük Taarruz öncesi harekat hazırlıkları sürerken Yaveri Salih Bozok’a “Düşündüğümü uygulayacak zamana sahip olursam dünyanın gözlerini kamaştıracak bir askeri manzara oluşacaktır” diyen Atatürk, gerçekten de etrafında kenetlenen vatanseverler ile birlikte hedefine ulaşabilmiş; 26 Ağustos’ta Afyon’da başlayan Büyük Taarruz ve devamında 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da gerçekleşen Başkomutan Meydan Muharebesi kesin ve görkemli bir zaferle sonuçlanmıştır.
Adı tarihimize altın harflerle yazılmış bu zafer, pek çok yönden eşsiz, önemli ve anlamlıdır. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı bu zafer, ilerleyen süreçte kaydedilen diplomatik başarıların da kaynağını oluşturmaktadır.
30 Ağustos Zaferi; strateji, planlama, hazırlık ve uygulama aşamaları açısından gerçek bir başarı öyküsü olmasının ötesinde; temel siyasetleri ‘hasta’ ilan ettikleri Osmanlı’nın mirasından pay almak olan işgalci devletlere ‘sömürge olunmayacağının, bağımsız ve özgür yaşama iradesinin’ ilan edildiği zaferdir.
Kazanılan zafer; aldıkları “İlk hedefiniz Akdeniz’dir” talimatıyla, cephede verdikleri mücadelenin ardından hiç dinlenmeden günde 30 kilometreden fazla yol kat ederek İzmir’e ulaşan askerlerimizin vatan sevdasının göstergesidir. Türk ordusunun, sofrasındaki ekmeğini, üzerindeki giysisini paylaşarak kendisini var eden mazlum halka armağanıdır.
Bu parlak zafer, Türk ordusunu yöneten komutanların ve elbette ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehasının ve savaş meydanlardaki büyük tecrübesinin eseridir.
Falih Rıfkı Atay’ın dizelerinde belirttiği gibi;
Nemiz varsa, bağımsız bir devlet kurmuşsak, hür vatandaş olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu Batı’nın, vicdanımızı ve kafamızı Doğu’nun pençesinden kurtarmışsak, şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak, hepsini, her şeyi 30 Ağustos Zaferi’ne borçluyuz.
Büyük zaferin 100. yıl dönümünü ve Zafer Bayramı’mızı coşku ve gururla kutluyor, başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve bağımsızlık yolunda canlarını feda eden nice isimsiz kahramanı saygı ve minnetle anıyoruz.
