MDTO Genel Sekreter Yardımcısı Uçar, Kadın İçin Taşıyoruz Paneline Katıldı
Mersin Deniz Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar, DFDS ve Dünya gazetesi iş birliğinde düzenlenen Kadın İçin Taşıyoruz Anadolu Buluşmaları webinar’ına katıldı.
NBY Yönetim Kurulu Başkanı ve Gazeteci Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele DFDS adına Özlem Dalga ve Önder Başboğa, KAGİDER adına Emine Erdem, UNDF Yönetim Kurulu Başkanı Muhittin Ocak, Berdan Cıvata Genel Müdürü Zeynep Şemsi Aysalar da katıldı.
Panelde DFDS Akdeniz İş Birimi ile KAGİDER iş birliğinde hayata geçirilen ve Dünya gazetesinin desteğiyle Anadolu Buluşmaları adı altında düzenlenen toplantılarla daha geniş çevrelere ulaştırılan “Kadın İçin Taşıyoruz” projesi hakkında bilgi verildi. Sektörün önde gelen lojistik firmalarının da katkıda bulunduğu proje kapsamında kadın girişimcilerin ihracatta daha fazla etki alanı yaratmasının amaçlandığı, projenin destek kriterlerini karşılayan kadın girişimcilere 1 yıl süreyle lojistik destek verildiği belirtildi.
Panelde konuşan MDTO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar, Mersin’de kadın ihracatçıların durumu, ihracatta konteyner krizi ve Mersin’in pandemiden nasıl etkilendiği konularında değerlendirmelerde bulundu.
Bir yandan konteyner sıkıntısı yaşanırken, bir yandan da fiyatların yükseldi”
Uçar, bir sağlık sorunu olarak başlayan Covid-19 salgınının, hızla ekonomik bir krize dönüştüğünü ve bugün ekonomideki belirsizliğin halen sürdüğünü belirttiği konuşmasında, tüm ülkelerde milyonlarca insanın karantina koşullarında yaşamasının, üretimin ve lojistik süreçlerin kesintiye uğramasına, tedarik zincirlerinin bozulmasına ve dolayısıyla da pandeminin tüm ülkeler için çok ciddi ekonomik ve sosyal etkiler yaratmasına neden olduğunu söyledi.
Başta hizmet sektörü ve turizm olmak üzere lojistik sektörünün de krizden etkilendiğini vurgulayan Uçar, “Biliyorsunuz bu dönemde elektronik ticarette çok önemli bir artış oldu. Hem denizyolu taşımacılığı hem de karayolu taşımacılığı anlamında talep edilen ürünlerin teslimatı noktasında lojistik sektöründe bazı sorunlar baş gösterdi. Burada bizim görev alanımızı kapsayan kısmı ile ortaya çıkan kriz, yaşanan konteyner sorununa bağlı idi. Hala da bu sorun tam olarak aşıldı diyemiyoruz” dedi.
Uçar şöyle devam etti:
“Artık bu sorun karşısında, firmaların kendi başlarının çaresine bakmaya çalıştıklarını ve bireysel çözüm arayışına giderek mücadele ettiklerini görüyoruz. IKEA örneği de bunlardan birisidir. IKEA geçtiğimiz haftalarda kendi konteynerlerini alacağını ve kendi ürünleri için gemi kiralayacağını açıkladı. Bu pahalı çözüme gitmelerinin sebebini de ham madde tedarikinde yaşanan sıkıntıların küresel tedarik zincirindeki problemlerle birleşmesi ile birlikte mağazalarında git gide daha fazla stoku bulunmayan ürünle karşılaşıldığını açıkladı. IKEA bu konuda ilk de değildi, Home Depot, Walmart gibi perakendeciler de daha önce benzer içerikli açıklamalarda bulunmuşlardı. Şu anda dökme yük gemilerinin de bir kısmı konteyner gemilerine çevriliyor. Tabii gemi kiralama da yine bir yere kadar çözüm oldu, bu gemilerde bir pozitif vaka çıkması teslimat gecikmelerine engel olmadı.”
Lojistik sektöründe bir yandan konteyner sıkıntısı yaşanırken, bir yandan da fiyatların yükseldiğine dikkat çeken Uçar, halen Çin’den, Türkiye’ye taşımalarda fiyatların yüksek olduğunu, Türkiye’den Çin’e taşımaların navlunlarında ise biraz gevşeme görüldüğünü, konteyner bulunmaya başladığı için fiyatların düşmeye başladığını, ihracatta nispeten denge sağlansa da ithalatta fiyatların hala yüksek olduğunu anlattı.
Dünyadaki iki büyük araba üreticisinin; Toyota ve Volkswagen’in çip arzında yaşanan sıkıntı nedeniyle kısıtlamaya gideceklerini açıkladıklarını dile getiren Uçar, “Ürünlerdeki kısıtlamanın fiyat artışlarının habercisi olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla, pandemi ile başlayan belirsizlik hala devam ediyor. Ancak bildiğiniz gibi piyasalar belirsizliği sevmez, önünü görmek ister. Ancak bu pandemi koşullarında da bu halen mümkün değil. Bahsettiğim iki dev otomobil üreticisinin açıklamalarını dinlememiş olsak dahi bugün günlük hayatımızda da bu belirsizliği hissedebiliyoruz. Bugün bir otomobil almak üzere herhangi bir bayiye gittiğinizde genellikle karşılaşılan durum ellerinde sıfır otomobil bulunmadığı, ne zaman geleceğinin bilinmediği ve geldiğinde de fiyatının en olacağının meçhul olduğu yönünde” diye konuştu.
“Kadınların iş hayatında daha fazla rol alması için eğitim ön plana çıkarılmalıdır”
MDTO Genel Sekreter Yardımcısı Uçar, Mersin’deki MDTO üyesi kadın girişimciler ilgili değerlendirmesinde; kentte su ürünleri üretimi ile uğraşanlar, gemi acenteleri, gemi işletenler, nakliye, depo, gümrükleme, paketleme, ambalajlama, yükleme-boşaltma gibi faaliyetler yürüten lojistik firmaları, forwarderler, brokerler, kumanyacılar, bunkerciler, sörveyörler, deniz turizmi firmaları dalgıç firmaları, gemi bakım-onarım firmaları, gemi/tekne malzemesi temin ve satış firmaları, marina liman işletme firmaları gibi çeşitli meslek gruplarının denizcilik sektörü çatısı altında toplandığını ve dolayısıyla MDTO üyelerinin genel olarak hizmet sektöründe faaliyet gösterdiğini ve hizmet ihracatçısı olarak nitelendirildiklerini belirtti.
Genel olarak MDTO üyeleri arasında şirket sahiplerinin/şirket ortaklarının ya da denizcilik sektöründe çalışan kadınların oranına bakıldığında ülkemizdeki genel duruma benzer bir tablo ile karşılaşıldığına değinen Uçar, Türkiye’de kadın-erkek işgücüne katılım oranlarında son yıllarda, özellikle kentsel bölgelerde artış olmasına rağmen, 2019 yılında hala %49 gibi bir oranla Avrupa ve ABD gibi gelişmiş ekonomilerin oldukça gerisinde yer aldığını, nüfusumuzun hemen hemen yarısını oluşturan kadınların, sürdürülebilir büyüme açısından önemi göz önünde bulundurularak, toplumsal cinsiyete duyarlı politikaların geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasının ülkemiz açısından faydalı olacağını kaydetti.
En yüksek kadın-erkek işgücüne katılım oranına sahip kesimin yükseköğretim mezunları olduğunu ifade eden Uçar, “Dolayısıyla iş dünyasında daha çok kadın girişimci, kadın ihracatçı olması, kadınların iş hayatında daha fazla rol alması için hiç kuşkusuz eğitim ön plana çıkarılmalıdır” diye konuştu.
Uçar ayrıca kadınlar ve erkeklerin aynı gemide olmadıklarını, kriz dönemlerinde iş gücüne katılım açısından kadınların daha fazla etkilendiklerini sözlerine ekledi.
“Türk mallarına muazzam bir talep var”
Panelde kent ekonomisine yönelik değerlendirmelerini ve Mersin Limanı yük verilerini paylaşan Uçar, Mersin ekonomisinin itici gücünün deniz ticareti olduğunu, kentteki ticaret hayatının doğrudan limana bağlı olarak geliştiğini vurgulayarak yılın ilk 7 ayı itibariyle Mersin Limanı’nda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artışla 329.341 TEU yük elleçlendiğini söyledi. İhracatta Türk lirasının düşük olmasından dolayı Türk mallarına rağbet olduğuna değinen Uçar, Çin’in büyük siparişler almasına rağmen tamamını yerine getiremediğini, navlun farkının Türkiye’ye avantaj sağladığını ve Türk malına halihazırda muazzam bir talep olduğunu ifade etti.