19.10.2021 Güney Kore’de inşa edilen ilk LNG yakıtlı Ro-Ro gemisi teslim edildi
Güney Kore’nin ilk LNG yakıtlı Ro-Ro gemisinin inşasını tamamladı. Hyundai Mipo Tersanesi tarafından inşa edilen ve Faustine ismini alan gemi, Lüksemburg merkezli armatör CldN’ye teslim edildi.
Hyundai Mipo Tersanesi kısa süre önce Güney Kore’nin ilk LNG yakıtlı Ro-Ro gemisinin inşasını tamamlayarak Lüksemburg merkezli armatör CldN’ye teslim etti. İnşa edilen çevre dostu geminin işletmeyi ekonomik hale getirmek için yeni teknolojiler içerdiği belirtildi.
Faustine ismini alan 20.000 tonluk LNG tahrikli Ro-Ro gemisinin 217 metre uzunluğunda ve 27 metre genişliğinde olduğu belirtildi. Gemi, hem LNG hem de dizel yakıtla çalışabilen bir çift yakıtlı motor ile çalışıyor. 17,6 knot hıza çıkabilen geminin sülfür emisyonlarını azaltma yönündeki verimli teknolojiler ile donatıldığı kaydedildi.
Teslimat töreni sırasında Hyundai Mipo Tersanesi’nden bir yetkili, çevre dostu ve yüksek verimli gemilere olan talebin arttığını belirtti. Ayrıca geminin LNG yakıt ikmalinin Rotterdam ve Zeebrugge’de yapacağı vurgulandı. (Deniz Haber)
18.10.2021 Mısır, deniz altından Yunanistan’a elektrik satacak
Mısır, Akdeniz sularının derinliklerine döşenecek dev kablolar ile Yunanistan’a elektrik satacak.
Yunanistan ve Mısır enerji bakanları, deniz altında iki ülkeyi birbirine bağlayan büyük bir elektrik kablosu inşa etmek için bir ön anlaşma imzaladı. Anlaşma, Güneydoğu Akdeniz’de Avrupa ve Afrika arasında imzalanan ilk anlaşma olma özelliği taşıyor.
Kurulacak olan hat ile Mısır, Yunanistan’a elektrik satacak. Elektrik fazlası olan Mısır, Avrupa’ya elektrik satmak için bir yıl önce görüşmelere başlamıştı. Anlaşma kapsamında Yeşil enerji projelerinde de iş birliği yapacaklar.
Atina ve Kahire tarafından imzalanan münhasır ekonomik bölge (EEZ) sınırlandırma anlaşması da açık bir şekilde yer aldığı Anlaşma aynı zamanda Mısır’ın bölgedeki bir enerji merkezi olarak rolünü güçlendirecek. (Deniz Haber)
17.10.2021 Eleman ve yer sorunu nedeniyle süper lüks yat siparişleri geri çevriliyor
Dünyanın en önemli süper lüks yat merkezlerinden Antalya Serbest Bölge’de bu yıl 101 milyon dolar (yaklaşık 931 milyon TL) değerinde 26 adet yat denize indirildi. Ancak bölgede yeni yatırım alanı ile ara eleman sorunu yaşandığı için siparişlerin geri çevrildiği belirtiliyor. Kalifiye elemanların maaşları 5-6 bin liradan başlıyor.
Süper lüks yat ve tekne üretiminde İtalya ve Hollanda’nın ardından 3’üncü olan Türkiye’de Antalya Serbest Bölge, açık ara birinci sırada yer alıyor. Antalya’yı ise Tuzla ve Bodrum takip ediyor.
Antalya, bu yıl hizmete giren 560 ton kapasiteli travel lift, 300 metrelik rıhtım ve 2 bin ton-90 metre yat kapasiteli ship lift yatırımlarıyla Türkiye ve Doğu Akdeniz’in en önemli yat imalatı merkezine dönüştü. Bu yatırımlarla birlikte yat sektöründeki siparişlerde de ciddi artış gözleniyor ancak firmalar, hem yeni alan hem de personel sorunları nedeniyle birçok siparişi geri çeviriyor.
‘SORUN CİDDİ’
ASBAŞ Genel Müdürü Zeki Gürses, Antalya Serbest Bölge’de ticaret hacminin artışıyla yer sıkıntısının da had safhada olduğunu söyledi.
Gürses, “Özellikle bölgede Haziran ayında tamamladığımız ship lift, travel lift ve rıhtım yatırımları sonrasında yat firmaları ciddi siparişle karşı karşıya ama maalesef onların yeni yatırım yapabileceği bölgemizde yeterli açık alan olmadığından birçok siparişi geri çeviriyorlar. Aslında bu çok ciddi bir sorun olarak karşımızda. Bununla ilgili ne yapılabilir şeklinde gerek valilik gerek Ticaret Bakanlığı ile çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu.
“MAAŞ 5-6 BİN LİRADAN BAŞLIYOR”
Bölgedeki yat firmalarının usta- çırak olarak ara eleman sıkıntısı yaşadığını söyleyen Gürses, “Frmalarımız ciddi anlamda eleman sorunu yaşıyor. Kalifiye eleman statüsündeki çalışanın maaşı, deneyimine göre en az 5-6 bin TL’den başlıyor. Şu an yat sektöründe 2 bin 148 kişi istihdam ediliyor. Firmalar aldıkları siparişlerle ilgili personel sıkıntısını İstanbul, Bodrum gibi bölgelerden geçici personel getirerek çözmeye çalışıyor” dedi.
TOPLAM GELİR 1,4 MİLYAR DOLARA YAKLAŞTI
ASBAŞ’ta 50’ye yakın firmanın yat sektöründe faaliyet gösterdiğini anlatan Zeki Gürses, bu yıl eylül ayı sonuna kadar 26 adet yeni süper lüks yatın tamamlandığını ve 101 milyon dolar gelir sağlandığını açıkladı. Yıl sonu hedeflerinin ise 40’a yakın yat olduğunu belirten Gürses, teslim edilen 21 yatın toplam uzunluğunun 629 metre olduğunu söyledi.
2000’li yıllarda başlayan ve bölgede hızla gelişen yat sektörünün bugüne kadar olan toplam üretiminin 505 süper lüks yata ulaştığını açıklayan Gürses, toplam gelirin de 1 milyar 378 milyon dolara yükseldiğini kaydetti. Gürses, “505 yatın toplam uzunluğu ise 9 bin 632 metre oldu” dedi.
BAKIM-ONARIMDA 49 MİLYON DOLAR GELİR
Bölgede üretilen yatların ABD, Hollanda, Norveç, Umman, Senegal, Güney Afrika gibi dünyanın çeşitli ülkelerine gönderildiğini kaydeden Zeki Gürses, bölgenin son yıllarda bakım-onarım alanında da ciddi talep görmeye başladığını dile getirdi. Gürses, bugüne kadar toplam 142 teknenin bakım-onarıma geldiğini, 127’sinin tamamlanıp teslim edildiğini ve 49 milyon dolar gelir sağlandığını söyledi.
17.10.2021 Gemi Ve Yat Sektörü, Eylül Ayında Birim İhracat Değerini Yüzde 102 Artırdı
Gemi ve yat sektörü, Eylül’de birim ihracat değerini en çok artıran sektör oldu. Artışın temelinde özel yapım üretimler var. Türkiye özellikle çevreciliğiyle tanınan Norveç gibi denizcilik ülkelerine üretim yapıyor.
Eylül ayında birim ihracat değerini en çok artıran sektör yüzde 102 artışla gemi ve yat sektörü oldu. Bu artışın temelini özel yapım üretimler oluşturuyor.
Feribotlar, römorkörler, platform destek gemileri, Kutup bölgesine seyahat edebilen gemiler bunların başlıcaları. Türkiye, dünyada bu özel maksatlı gemiler konusunda yüksek mühendislik ile öne çıkıyor. Öyle ki, önemli bir denizcilik ülkesi olan Norveç, Türkiye’nin açık ara en çok ihracat yaptığı ülke konumunda bulunuyor.
Yakın zamanda ise Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ile ülkeler ve dolayısıyla sektörler yeni bir döneme hazırlanıyor. Bu açıdan fosil yakıt kullanan gemiler, ülkelerin ilgi alanından çıkacak. Hidrojen, biyodizel, LNG (fosil olsa da düşük karbon salınımlı), elektrikli modeller bu alanda geleceği yazabilir.
Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cem Seven, Türkiye’nin her türlü yakıt modeliyle uyumlu gemiler üretebilecek inovatif güce sahip olduğunu belirtirken, mevcutta en çevreci ve yüksek mühendislikli üretimi takip eden ülke olarak Norveç’in bu açılardan Türkiye’den ticaretinin artmaya devam ettiğini söyledi.
KİLOSU 15 DOLARI AŞTI
Gemi, yat ve hizmetleri ihracatı 9 ayda 987 milyon dolara ulaşmıştı. 9 Ekim itibarıyla ‘psikolojik sınır’ olarak gösterilen 1 milyar dolar bandını aştı. Yıl sonu hedefi 1.4 milyar dolar olan sektörde sırasıyla insan ve yük taşıyan gemiler, balıkçı gemileri, yatlar, römorkörler, tankerler, feribotlar ve ekipman ihracatı öne çıktı. Bu dönemde Norveç’e yapılan ihracat 329 milyon dolar olurken, ikinci sıradaki Malta’ya 79 milyon dolar, üçüncü Fransa’ya ise 57 milyon dolar ihracat yapıldı.
Artan ihracat kilogram birim fiyatıyla ilgili bir değerlendirme yapan Cem Seven, “Klasik gemi tarafında fiyat düşük kalıyor. Ancak biz özel maksatlı, özel yapım gemiler yoğunluklu bir ihracat yapıyoruz. Bunlar yüksek mühendislik isteyen ürünler olduğu için kg birim fiyatı da yüksek. Ortalama 15 dolar. Türkiye’nin genel birim ortalaması ise 1.3 dolar. Pandemide tekne talebi de çok arttı. Yatlar tarafında birim ihracat fiyatı ise 40 dolar” diye konuştu.
‘GELECEĞİN YAKITI SUDAN ALINAN HİDROJEN’
Milliyet’in haberine göre Cem Seven, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat sürecinin Türkiye için büyük fırsatlar barındırdığını belirtirken diğer taraftan ise dikkat edilmesi gereken hususlar olduğunu söyledi.
Seven, şöyle anlattı:
“Bu kapsamda 2030 yılına kadar sera gaz oranlarının yüzde 55 azaltılması gerekiyor. Henüz gemicilik sektörü kapsamda değil, bu hazırlık sürecinde rekabetçiliğimizi destekleyecek çalışmaları yapıyor olacağız. Dünyada herkes bir yakıt arayışı içinde. Hidrojen için depo ihtiyacı çok büyük olsa da öne çıkıyor. Hidrojeni sudan elde edebilirsiniz. Öyle bir gelecek olacak ki gemiler denizlerden aldıkları sularla karbon salınımı yapmadan bir noktadan bir noktaya gidebilecekler. Gelecek hidrojende ve kısa mesafede ise elektrikte. Norveç bizim için iyi bir örnek teşkil edecek. Geleceği gördükleri ürün önce bize sipariş olarak gelecek ve bize pratik ve tecrübe kazandıracak. Yeşil Mutabakat kısıtlamaları geldiğinde biz bunu çözmüş olacağız. Türk gemi sektörü zaten yüksek mühendislik anlayışıyla her gelişmeye öncülük edebilecek güçte.” (Deniz Haber)
15.10.2021 Şekib Avdagiç: Konteynerde Covid-19 Öncesi Fiyatlara Dönmek Artık Hayal
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Covid-19 öncesi, bir konteynerin Şanghay’dan Los Angeles’a nakliyesinin maliyeti yaklaşık bin 600 dolardı. Bugün, aynı rotada navlun için ödenecek fatura tutarı, tam 20 bin dolar. O da uygun boş konteyner bulacak kadar şanslıysanız” dedi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, konteyner ve navlun fiyatlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Avdagiç, dünyada önce konteyner ve navlun fiyatlarının yükseldiğini, şimdi de ciddi bir enerji krizi yaşandığını kaydetti.
Tüm bu krizlerin, Batılı ekonomilerin tedarik zincirlerinde artık geçici değil, kalıcı bir sorgulamayı gündeme taşıdığını belirten Avdagiç, küresel lojistik maliyetlerdeki artışın Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarına yakın bir konuma sahip olan Türkiye için ciddi bir rekabet avantajı da sağladığını söyledi.
Avdagiç, sözlerine şöyle devam etti:
“Covid-19 öncesi, bir konteynerin Şanghay’dan Los Angeles’a nakliyesinin maliyeti yaklaşık bin 600 dolardı. Bugün, aynı rotada navlun için ödenecek fatura tutarı, tam 20 bin dolar. O da uygun boş konteyner bulacak kadar şanslıysanız. Lojistik uzmanlarına göre, Noel tedariki telaşının ardından yıl sonuna doğru söz konusu rota için fiyatlar bir miktar inebilir. Bin 600 dolarlık fiyatlara dönmek ise artık bir hayal. Sonuç itibariyle artık birçok Avrupalı ve Amerikalı şirket, Çin’de üretimi ya da Çin’den tedarik seçeneğini ciddi şekilde sorguluyor.”
“AKREP VE YELKOVAN, HİÇ OLMADIĞI KADAR TÜRKİYE VE TÜRK ÖZEL SEKTÖRÜ LEHİNE DÖNÜYOR”
“Akrep ve yelkovan, hiç olmadığı kadar Türkiye ve Türk özel sektörü lehine dönüyor” diyen Avdagiç, “Türk reel sektörünün Kovid sonrası dönemin henüz daha başında oldukça başarılı bir çıkış yakalaması son derece memnuniyet verici. Hükümetin, özel sektörün yakaladığı hızlı aksiyonu sürdürülebilir hale getirmek için bugüne kadar aldığı tedbirlere yenilerini ekleyeceğine inancımız tamdır” ifadelerini kullandı.
Küresel piyasalara ilişkin görüşlerini ifade eden Şekib Avdagiç, uzmanların emtia, navlun ve son olarak enerji krizinin oluşturduğu maliyet artışları karşısında Batılı ülkelerin, Çin’den tedarik stratejilerini gözden geçireceğine inandıklarını kaydetti. Avdagiç, “Çinliler bile yüksek navlun fiyatlarına rağmen Amerikan şirketlerinin hâlâ Çin’den ithalatı nasıl avantajlı bulduklarını soruyorlar” dedi.
Türkiye’nin bu avantajı kalıcı hale dönüştürülebileceğini belirten Avdagiç, bunun izlerini görmeye başladığımızı vurguladı. Avdagiç, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin son dönemde ABD ve Avrupa pazarına yönelik ihracatında gözlenen yüksek oranlı artışlar, bize göre bu değişimin ayak sesleridir. Konjonktür, küresel tedarik zincirinde güçlü bir ‘hub’ olmaya odaklanması konusunda Türkiye’ye her zamankinden daha güçlü kaçırılmaz bir fırsat sunuyor. Türkiye de bu fırsatı, hem hükümetin yerinde politikalarıyla, hem de sanayicisinin taleplerdeki artışı karşılayacak şekilde şimdiden başladığı yatırım ve pazarlama stratejileriyle lehine çevirecektir, kalıcı hale dönüştürecektir. Bundan zerrece şüphemiz yok.”
“KÜRESEL EKONOMİDE KOVID-19 KRİZİNDEN GERİ DÖNÜŞ YOLCULUĞUNDA RİSKLER ARTIYOR”
Dünyadaki son ekonomik gelişmeler ve Türkiye ekonomisine etkisi hakkında görüşlerini de paylaşan İTO Başkanı Avdagiç, küresel ekonominin, Covid-19 krizinden geri dönüş yolculuğunda risklerin arttığını vurguladı.
Avdagiç, şöyle devam etti:
“Uzmanlar ilk olarak, hükümetlerin ve merkez bankalarının bu karmaşık sorunların çözümüne odaklanmış politika setleri oluşturmalarının aciliyetine işaret ediyorlar. Ancak kısa vadeli büyüme için pandeminin kontrol altına alınması büyük önem taşıyor. İkinci olarak, uzun vadeli üretkenliği artırmaya çalışırken, kısa vadeli talebi desteklemek için ince ayara sahip bir maliye politikasının gerekliliği öne çıkıyor. Tamamlayıcı politika setinde üçüncü unsur ise, para politikası. Tümden olmasa da ölçülü bir parasal sıkılaşmanın gerekliliği ortada olmakla birlikte, yükselen enflasyonun kontrol altında tutulması çabaları, ince ayar gerektiren bir sürece işaret ediyor.”
Avdagiç, öncü göstergelerin ABD ve Çin başta olmak üzere dünya genelinde yükselen enflasyonla birlikte, büyüme ivmesinin de zayıfladığı sinyalini verdiğini vurguladı.
Şekib Avdagiç, İngiltere’deki ekonomik faaliyette de ivme kaybının şiddetini artırırken, tedarik zinciri aksaklıkların Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip Almanya’yı da olumsuz etkilediğini belirtti. (Deniz Haber)
15.10.2021ABD, Tedarik Sıkıntısı Yaşamamak İçin Limanları 24 Saat Açık Tutacak
ABD’li yetkililer, yılbaşında mal kıtlığına yol açabilecek küresel tedarik sorunlarını hafifletmek için limanları 24 saat açık tutacak.
İngiltere’de gündem olan boş raflar ABD’de de görülebilir. Tedarik zincirinin bozulması ABD’de ve başka yerlerde çocuk oyuncakları, kereste, kıyafet ve evcil hayvan maması kıtlığına yol açarken tüketici fiyatlarını da yükseltti.
Oyuncak mağazaları, gecikmeler nedeniyle yılbaşında yeterli malları olmayacağı konusunda uyardı.
TAM GÜÇ ÇALIŞIYORLAR
Yetkililer, tedarik sorununu çözmek için çabalıyor. ABD’nin en büyük limanlarından biri olan Los Angeles Limanı, uzun kuyrukta sıra bekleyen kargo gemileri nedeniyle günde 24 saat çalışmaya başlayacak.
Beyaz Saray, Walmart ve FedEx gibi büyük ABD firmalarının da sıkışıklığın giderilmesine yardımcı olmak için 24 saat operasyonlarını artırmayı taahhüt ettiğini söyledi.
PANDEMİ SONRASI DÜZENE GİREMEDİ
Pandeminin ardından açılan ekonomiler tüketici talebinin yeniden artmasıyla küresel tedarik zincirlerindeki aksamaya yetişemiyor. Perakendeciler stoklarını yenilemek için acele ederken, nakliye sistemi ayak uydurmak için mücadele ediyor.
ABD’nin deniz yoluyla taşınan ana kapısı olan LA ve Long Beach limanları ağır darbe aldı. Eylül ayında bir günde rekor kırılarak 73 gemi kuyruğa girmek zorunda kaldı. (Deniz Haber)
14.10.2021 Ercan Naiboğlu İsimli Kuru Yük Gemisi, İhale İle Satışa Çıkarıldı
Oba Denizcilik’e ait Türk bayraklı Ercan Naiboğlu isimli kuru yük gemisinin Tuzla Liman Başkanlığı tarafından ihale ile satışa çıkarıldığı öğrenildi.
İstanbul Tuzla Liman Başkanlığı, Oba Denizcilik’e ait Türk bayraklı Ercan Naiboğlu isimli kuru yük gemisini ihale ile satışa çıkardı.
Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan portalı ilan.gov.tr’de yayımladığı ilana göre, Tuzla Liman Başkanlığı 1983 yılında inşa edilen 89.45 metre uzunluğunda, 13.60 metre genişliğinde, 7.88 metre derinliğinde, 2862 grostonluk Türk bayraklı ERCAN NAİBOĞLU isimli kuru yük gemisini 618 Limanlar Kanunu (Değişik: 28/11/2017-7061/5 md.) 7. Maddesi uyarınca, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre Açık Teklif Usulü ile satacak. Kuru yük gemisinin Hidrodinamik Gemi San. Tic. A.Ş./Tuzla iskelesinde bulunduğu öğrenildi.
İhale, Tuzla Liman Başkanlığı 2. Kat Toplantı Salonu’nda 28 Ekim 2021 tarihinde saat 14.30’da açık teklif usulü ile yapılacak. İhale konusu geminin tahmini satış bedeli 1.750.000.00 TL ve geçici teminat miktarı ise 52.500,00 TL olarak açıklandı. (Deniz Haber)
14.10.2021 VERA SU Gemisinin Makina Bölümünü Su Bastı
20 Eylül’de Bulgaristan’ın Kamen Bryag yakınındaki Yaylata koruma bölgesinde kayalıklara oturan Kamer Marine’ne ait VERA SU gemisinin makina bölümünü su bastığı öğrenildi.